Havai fişek fabrikasındaki patlamada ihmaller zinciri!

Yayın tarihi: 4 Temmuz 2020 Cumartesi 7:29 pm - Güncelleme: 4 Temmuz 2020 Cumartesi 8:04 pm

Sakarya’daki havai fişek fabrikasındaki patlamadan yaralı olarak kurtulan işçiler  eğitim verilmediğini, fabrikada yeterli önlem alınmadığını belirtti.

Sol’da yer alan habere göre, Daha önceki patlamalarda işçilerin dava edilmesi gibi şeyler bile yaşadıklarını anlatan çalışanlar, fabrikada işçi sirkülasyonunun da fazla olduğunu söyledi.

Pandemi sürecinde fabrikanın çalışmaya devam ettiğini belirten işçiler, yalnızca kronik rahatsızlığı olanların gönderildiğini söyledi. Sevkiyat yapılamayınca birikme olduğunu ve 110 tonluk stok oluştuğunu belirten işçiler, ağır çalışma koşullarına maruz bırakıldıklarını anlattı.

Havai fişek fabrikasındaki patlamayla ilgili 3 gözaltı

 

Stoktaki fazlalığın giderek artmasının ardından nemli malzemelerin, barutlu ürünlerin güneşe serildiğini ve bu konuyla ilgili uyarı yaptıklarını belirten işçiler, kazaya davetiye çıkarıldığını savunuyor.

İŞÇİLERE DAHA FAZLA ÜRETİM KONUSUNDA BASKI YAPILIYOR

Çalışanların yaş ortalamasının 35-50 arasında olduğu bilinen fabrikada çevredeki köylerden gelen ve çoğunluğu kadınlardan oluşan işçiler çalıştırılıyor. Asgari ücretle çalışan işçilere sürekli daha fazla üretim yapmaları için mobing uygulanıyor. Günlük havai fişek üretim miktarı önceden söylenen işçiler, bu üretim yetiştirilemediği zaman işçi üretimini bitirene kadar servisler kaldırılmıyor.

Fabrika sahibi yerel basına “Eğitimlerimiz tam” derken, yaralı kurtulan işçiler, “doğru düzgün okuma yazma bile bilmeyen” işçilerin çalıştırıldığını ve eğitim alındığına dair bir kağıdın yemek saatlerinde ayak üstü imzalatılmasıyla işçiler için “eğitim alındı” bilgisinin oluşturulduğunu anlattı. İşçilerin söylediğine göre imza atmayanlar işten atılmakla tehdit edilirken, fabrikada gerçek anlamda bir eğitim verilmiyordu.

Pişkinliğin bu kadarı! Enkazı kaldırılmadan patrona ‘moral yemeği’ düzenlediler

 

“SİGARA İÇİLMESİNİ ŞİKAYET ETTİM İŞTEN ATILDIM”

 

Sakarya’nın Hendek ilçesinde yaşanan patlamada eşi Havva Çelik’i kaybeden, havai fişek fabrikasının eski işçilerinden Salih Çelik, fabrikada sigara içildiğini ve bunu şikayet ettiği için işten çıkarıldığını söyledi.

BBC Türkçe’den Fundanur Öztürk’ün haberine göre, patlamada eşi Havva Çelik’i kaybeden, fabrikanın eski işçilerinden Salih Çelik, fabrikada sigara içildiğini ve bunu şikayet ettiği için işinin dördüncü ayında işten çıkarıldığını söyledi.

BBC Türkçe’ye konuşan Çelik, “Burada genç çalışmıyor çünkü tedbir yok. Oraya ancak muhtaç olan biri gider. Ben de muhtaçtım. Kirada oturuyorum ne yapayım. Eşim orada çalışıyordu, ben inşaatlarda yevmiyeli çalışıyorum. Gündelikçi olarak. Benim oğlum askerden bu sabah geldi” dedi ve ekledi:

“Bu fabrikanın kaçıncı patlayışı. Her patladığından sonra isim değiştirilerek yeniden kurulmaz ki. Neden incelemiyorsunuz. Onlar sefasını sürer, biz bağıra bağıra ağlarız sadece. Ben şimdi çoluk çocuğum ile kalacağım evde. Benim yaramı kim saracak, hiç kimse.

“Bir düzen kurmuştum. Ben ne garibanlıklarla büyüdüm. İşte o arkadaşım bilir, zar zor evlendim çoluk çocuk sahibi oldum bir yuva kurdum tam mutluluğu yakaladım derken mutluluğum gidiyor. Böyle adalet mi olur. Ben ne yapacağım şimdi?”

Patlamada hayatını kaybedenlerin bir kısmının cenaze törenleri bugün düzenleniyor.

“HER AN PATLAMA KORKUSU YAŞIYORDUK”

İşçi Sağlığı ve Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) aktardığı bilgilere göre patlamanın gerçekleştiği fabrikada 2007 yılından bu yana çeşitli yıllarda pek çok kez benzer patlamalar gerçekleşti, hayatını kaybeden ve yaralanan işçiler oldu ancak fabrika faaliyetine devam etti.

BBC Türkçe’ye konuşan 32 yaşındaki Ö.I., daha önce bu fabrikada eşiyle birlikte üç ay çalıştıklarını ancak ‘kendilerini güvende hissetmedikleri için’ kısa süre içinde işten ayrıldıklarını şöyle anlatıyor:

“Eşim ve ben bu fabrikada üç ay çalıştık. Fabrikaya girdiğimiz andan itibaren, işe geldiğimiz her an patlama korkusu yaşıyorduk. Çalıştığımız bölümlerde barut tozları havada uçuşuyordu. Aslında bundan bir önceki patlamadan sonra işe girmiştik, çok tehlikeli olduğunu biliyorduk ama iş lazımdı. Sonra korkudan birlikte istifa ettik.

“Ben burada çalıştığım süre içinde hiçbir önlem alındığını görmedim. İşe başlamadan önce böyle bir fabrikada çalışmakla ilgili herhangi bir patlama eğitimi de almadık, hiçbir eğitim almadık. Burada çalışan insanların hepsi ihtiyaç sahibi. Yokluk olmasa kimse burada çalışmazdı. Asgari ücret alacağız diye canlı bomba gibi çalışıyorlardı, ben dahil.”