Haber

Erdoğan'dan uçakta 'yargı krizi' sözleri: Gerekirse her iki kurumun başkanıyla da görüşürüm

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'la ilgili olarak "hak ihlali" kararı veren AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasına dair Suudi Arabistan dönüşünde uçakta açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Yargıtay Başkanı'yla zaten görüştük. Anayasa Mahkemesi Başkanı’yla da gerekmesi halinde görüşürüz. Görüşmemek diye bir şey söz konusu değil" dedi.

Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Ligi Olağanüstü Ortak Zirvesi'ne katılan AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dönüş yolunda uçakta açıklamalarda bulundu. Erdoğan açıklamalarında yargıdaki krizi de değerlendirdi. Erdoğan, kendisine yöneltilen "Efendim benim sorum Türkiye'de son birkaç gündür devam eden yargıyla ilgili tartışmalar konusunda. Siz bir hakem rolü oynayabileceğinizi, iki tarafla da görüşebileceğinizi söylediniz. Yüksek yargıyla ilgili sorunların anayasal ve yasal zeminde çözülebileceğini vurguladınız. Şimdi Anayasa çalışmasının zaman alacağından yola çıkarak soruyorum. Acaba öncelikle hızlı bir şekilde yetki çatışmalarının önüne geçmek adına bireysel başvuru konusunda bir yasal düzenlemeye gidilebilir mi? Yargı kurumlarının başkanlarıyla görüşecek misiniz?" sorusunu yanıtladı. https://tele1.com.tr/riyadda-gazze-zirvesi-erdogan-ve-esad-ayni-karede-950305/

"BÜTÜN İŞ CUMHUR İTTİFAKI'NIN ATACAĞI ADIMA BAĞLI"

Erdoğan şöyle konuştu: "Yani bireysel başvuruyla ilgili yasal düzenlemeye gitmek zor bir olay değil. Bütün iş Cumhur İttifakı'nın alacağı karara bağlı, atacağı adıma bağlı. Fakat bireysel başvuruyu hallettikten sonra iş bitmez. Bundan sonra bu bireysel başvurunun dayandığı kapı neresi olacak? Yine Anayasa Mahkemesi olacak. Önce Anayasa Mahkemesi’nin buna hazır hale gelmesi lazım. Zira birçok yasal düzenlemeler Anayasa Mahkemesi’ne gidiyor. Anayasa Mahkemesi'nde ters yüz ediliyor. Burada da parlamento böyle bir kararı alır ama bu karar Anayasa Mahkemesi tarafından ters yüz edilirse, bu zaman kaybından başka bir şeye yaramaz. Onun için parlamento şu anda malum plan bütçe çalışmalarına devam ediyor. Ama bireysel başvuruyla ilgili olarak, bunu zamanında Anayasa Mahkemesinin çalışmalarına hız kazandırır diyerek çıkarttılar. https://tele1.com.tr/avukatlar-skandal-karara-imza-atan-yargitayin-onune-yuruyor-949436/

"AĞIRLIK YARGITAY'DA"

Şu anda bir öğrendim. Dedim ne kadar bireysel başvuru var? Yanıt 130 bin. Demek ki Anayasa Mahkemesi’nin çalışmalarını hızlandırma hedefini sağlamamış maalesef. Bunların üzerinde durmak, hayali davranmamak lazım ve benim tabii en son Yargıtay Başkanı’nın yaptığı açıklama, bu da tabii manidar. Bir önceki seyahatimizde ben bir ifade kullanmıştım. Demiştim ki Yargıtay üyeleri sadece hukukçulardan oluşuyor. Ama Anayasa Mahkemesi üyelerinin içinde hukukçular olduğu gibi bunların yanında valiler vardır, bunların yanında iktisatçılar vardır, sosyologlar vardır vesaire böyle de olması zaten gerekir. Ama misyonu noktasında ağırlık nerededir? Yargıtay’dadır. Orada Anayasadan tutun, Ticaret Hukukuna, İş Hukukuna varıncaya hepsi Yargıtay’da. Buradaki kavganın tarafı olacak halim yok, o ayrı bir şey. Ama işin hakemliğine gelince bu hakemliği yapma da tabii bize görev düşebilir. O da bize yine Anayasa’nın yüklediği bir görevdir Cumhurbaşkanı olarak. Temennimiz odur ki tabii böyle bir gerilim olmasaydı.

"HER İKİSİYLE DE GÖRÜŞÜRÜM"

İki yargı kurumunun başkanlarıyla görüşme konusuna gelirsek. Gerekirse her ikisiyle de görüşürüm. Yargıtay Başkanı'yla zaten görüştük. Anayasa Mahkemesi Başkanı’yla da gerekmesi halinde görüşürüz. Görüşmemek diye bir şey söz konusu değil" https://tele1.com.tr/yargidaki-kriz-mi-etkiledi-koc-holdingin-dis-ortakli-32-milyar-dolar-yatirimi-iptal-oldu-950298/

NE OLMUŞTU?

Can Atalay, Gezi Parkı davasında 18 yıl hapse mahkum edildikten sonra 14 Mayıs'ta yapılan 28. Dönem Milletvekili Genel Seçiminde Türkiye İşçi Partisi'nden (TİP) milletvekili seçilmişti. Atalay'ın, "milletvekili seçilmesi nedeniyle hakkındaki yargılamanın durması ve tahliye edilmesi" talebiyle yaptığı başvuru, Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nce reddedilmişti. Milletvekili seçilerek yasama dokunulmazlığı kazandığı gerekçesiyle yargılamada durma kararı verilmesi talebinin reddedilerek yargılamaya devam edilmesi nedeniyle "seçilme ve siyasi faaliyette bulunma" hakkının, tahliye talebinin reddedilmesi nedeniyle de "kişi hürriyeti ve güvenliği" hakkının ihlal edildiği ileri sürülerek Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) bireysel başvuru yapılmıştı. Sürecin devam ettiği sırada Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Can Atalay'a verilen 18 yıl hapis cezasını onamıştı.AYM de başvuruyu kabul ederek oy çokluğuyla 25 Ekim'de Can Atalay'ın "seçilme hakkı" ile "kişi hürriyeti ve güvenliği" haklarının ihlal edildiğine hükmetmişti. AYM'nin kısa kararı Gezi davasına bakan ve hükmü veren İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmişti. Can Atalay'ın avukatları tahliye başvurusu yaparken Mahkeme, dosyada karar verme yetkisinin Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nde olduğunu belirterek dosyayı geçtiğimiz günlerde bu daireye göndermişti. Yargıtay ise AYM'nin kararını tanımadığını açıklayarak, AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.