Washington’da yapılan NATO’nun 75’nci yıl Zirvesi sona erdi.
Nihai belgede, ‘ Rusya'nın İttifak üyesi ülkelere yönelik düşmanca karma eylemlerinin doğrudan silahlı saldırıya dönüşebileceği ve Kuzey Atlantik İttifakı Antlaşması'nın 5’nci maddesini uygulamaya koyabileceği’ vurgulanıyor. NATO’nun, ‘Rusya'yı İttifak'ın güvenliğine yönelik en önemli ve doğrudan tehdit olarak gördüğü’ belirtiliyor.
Ayrıca ‘Ukrayna’ya 43 milyar dolarlık askeri yardım, F-16’ları hibe etme , ABD’nin 2026’da Almanya’ya uzun menzilli füze yerleştirmeye başlayacağı, Türkiye’deki Kürecik erken uyarı radar sisteminin tamamlayıcısı olarak, Romanya ve İspanya’daki kabiliyetlerle, Polonya’nın kuzeyindeki Redzikowo’da konuşlu sistemin Avrupa’yı balistik füze saldırılarına karşı koruması amaçlanıyor.’
Nihai belgede, Çin’e, Rusya’nın savaşına maddi ve siyasi destek sağlamaya son vermesi çağrısı yapıldı.
Bu arada, NATO Genel Sekreterine göre, ‘Ukrayna’nın NATO üyeliğine hiçbir lider karşı çıkmamış, görüş birliği varmış.’
Şüphesiz Zirve boyunca tüm gözler ABD Başkanı Biden’ın üzerindeydi.
‘Sağlığı iyi mi, kötü mü, adaylığı tehlikede mi’ tartışmaları zirveden daha çok konuşulup yazıldı.
El sıkışıp resim çekmelerin dışında Biden’la bire bir görüşme yapan Ukrayna ve İngiltere liderleri dışında basına yansıyan başka bir lider olmadı.
Biden’ın Zelensky’i Putin’le karıştırması da zirve haberleri arasında önemli yer aldı.
Zirveye katılan partili Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye’ye dönmek üzere Washington’dan ayrıldı.
Erdoğan ayrılmadan önce AKP’nin Washington’da satın aldığı tarihi milyon dolarlık binayı gezdi, AKP-USA temsilcisi kuzeni Halil Mutlu’dan bilgi aldı.
Günlerdir konuşulan ‘yapılacağı’ söylenen ‘Erdoğan- Biden’ görüşmesi, ‘ayaküstü bile gerçekleşmedi. İkilinin tokalaştığı bir resim basına yansıdı.
Türk tarafı Washington’a geldiğinden beri Biden-Erdoğan görüşmesinin olmayacağını biliyordu. Çünkü Beyaz Saray’da bu konuda olumlu bir yanıt alınamadı.
AKP Yönetimi’nin milyonlarca dolara sözleşme yaptığı lobi şirketlerinin de sadece Yönetimde değil, Kongre’ de de yapacağı bir şey yoktu.
Erdoğan’ın siyasi hayatında ABD’nin etkili Yahudi isim ve kurumların çok önemli bir rolü oldu. AKP dışında hiçbir Türk Hükümeti içeride İsrail aleyhtarlığı yapıp Türkiye dışında Yahudi Lobisinden yoğun biçimde yararlanmaya çalışmadı.
Ancak artık ‘cesaret madalyası’ veren Foxman’lar Yahudi lobi şirketleri yok!
Erdoğan Newsweek'e özel bir yazılı röportaj verdi. ABD Başkanı Biden ve yönetimini, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki savaşında vahşete ortak olmakla suçladı.
‘FETÖ, faaliyet gösterdiği ülkelerin hükümetlerine sızmayı ve sistemin kontrolünü ele geçirmeyi amaçlamaktadır. Buna ABD de dahildir. Somut delillerle bu yapının tehlikelerini ABD başkanlarına anlattık. Ancak Sayın Biden ve benim bu konuda farklı görüşlerimiz var” dedi.
Bence röportajın en çarpıcı bölümü burası.
Erdoğan keşke ‘hükümete nasıl sızıldığını’ ve Biden’ın farklı görüşünü de anlatsaydı.
Erdoğan, ‘ABD ile anlaşamadığımız bazı konular var. Ancak bazı konularda anlaşabiliyoruz’ demiş.
Anlaşamadıkları konular aşağı yukarı biliniyor da anlaştıkları konular neler merak ettim.
Newsweek röportajına, Biden'ın fiziksel sağlığı ve zihinsel keskinliği hakkındaki görüşüne ilişkin sorusuna Erdoğan’ın ofisinin yanıt vermediğini de ekliyor.
Zirve sırasında en önemli haberlerden biri de Macaristan Başbakanı Viktor Orbán’ın Putin ile Moskova’da görüşmesinden bir hafta sonra, NATO zirvesinin ardından eski Başkan Trump’la görüşecek olması. Görüşme Trump’ın Florida, Palm Beach'teki Mar-a-lago'daki evinde gerçekleşecek.