Ecevit’e ‘Karaoğlan’ ismini kim verdi?

Yayın tarihi: 5 Kasım 2021 Cuma 3:24 pm - Güncelleme: 5 Kasım 2021 Cuma 3:24 pm

Halk adamı Bülent Ecevit aramızdan ayrılalı 15 yıl oldu.

Dört kez Başbakanlık görevini üstlenen Bülent Ecevit 15. ölüm yıldönümünde anılıyor. Hayatını 5 Kasım 2006 yılında kaybeden Bülent Ecevit siyasete 1954 yılında CHP’de başlamış, 2004 yılında yapılan 6. Olağan Kurultay ile aktif siyaseti bırakmıştı. İşte Bülent Ecevit’in hayatı…

Eski Başbakan Bülent Ecevit 14. vefat yıl dönümünde anılıyor. Siyasi kimliğinin yanında gazeteci, yazar, şair olarak da bilinen Bülent Ecevit, 1974–2002 yılları arasında dört kez başbakanlık görevini üstlenmişti.

KARAOĞLAN İSMİNİ HİKAYESİ

Gazeteci Barış Yarkadaş, ”Hepsi yaralar, sonuncusu öldürür” isimli kitabında babaannesi Şehzade Şahin’in Bülent Ecevit’e ilişkin açıklamalarında yer verdi. CHP üyesi olan Şahin, Bülent Ecevit’e ”Karaoğlan” ismini verenin kendisi olduğunu söyledi.

Kitapta yer alan anlatıma göre Kars’ın Susuz ilçesinde çiftçilik yaparak geçimini sağlayan 85 yaşındaki Şehzade Şahin, Ecevit’e Karaoğlan adını verdiği günü şöyle anlattı:

”Şimdi tam olarak hatırlamıyorum ama sanırım 1972 ya da 73 yıllarıydı. Türkiye zor günlerden geçiyordu. Ekonomi kötüydü. Biz tek çare olarak CHP’yi görüyorduk. Birinci eşim Aydın Yarkadaş, Kars’ın Susuz ilçesinde partinin başkanıydı. Ben de CHP’nin kadın kollarındaydım. Bir ara kadın kolları Başkanlığı da yaptım. Aydın Bey, İsmet İnönü’nün yakın çalışma arkadaşıydı. İsmet İnönü, Kars’a geldiğinde evimize misafir olmuştu. Sonra dönem değişti. Bülent Ecevit diye bir genç ortaya çıktı. İsmet İnönü’nün yerine genel başkan oldu.

”BİZİ BU KARA GÜNLERDENKURTAR KARAOĞLAN”

Bülent Ecevit, Genel Başkan olduktan sonra ilk gezisini Kars’ın Susuz ilçesine yaptı. O gün Yani Bülent Ecevit’in Kars’a geldiği gün yanında Rahşan Ecevit de vardı.Ecevitler köy evimize geldi. Biz misafirleri karşılamak için kapıyı açtık. Karşımda esmer bir genç gördüm. Birden BülenT Beye sarıldım ve ”Bizi bu kara günlerden kurtar Karaoğlan” dedim. O an yanımızda gazeteciler de vardı. Ertesi gün gazetelerde ”Bir kadın, Ecevit’e Karaoğlan dedi ve boynuna sarıldı” diye yazdılar. ”

BÜLENT ECEVİN’İN HAYATI

Mustafa Bülent Ecevit, 28 Mayıs 1925’te İstanbul’da doğdu. Türk siyasetçi, gazeteci, şair, yazar. Eski Türkiye başbakanı, çalışma ve sosyal güvenlik bakanı, devlet bakanı ve başbakan yardımcısı. 1974–2002 yılları arasında dört kez Türkiye başbakanlığı görevini üstlenmiştir. 1972–1980 yılları arasında Cumhuriyet Halk Partisi genel başkanlığında, 1987–2004 yılları arasında ise Demokratik Sol Parti genel başkanlığında bulunmuştur. 1961–1965 yılları arasında İsmet İnönü tarafından kurulan hükûmetlerde çalışma bakanı olarak yer almıştır. Türk siyasal yaşamının en önemli isimlerinden biri olmuştur. Ecevit, 20 Temmuz 1974 tarihinde ilk Kıbrıs Harekâtı’nı, 14 Ağustos 1974 tarihinde ise “Ayşe tatile çıksın.” parolasıyla ikinci harekâtı başlatmıştır. 1999 yılında PKK lideri Abdullah Öcalan’ın Kenya’da yakalanarak Türkiye’ye getirilmesini sağlamıştır. Anne tarafından dedesi olan Medine Harem Şeyhi Hacı Emin Paşa’dan kendisine kalan Medine’deki yüklü mirası 2005 yılında Türk hacılarının yararlanması koşuluyla devlete, Diyanet İşleri Başkanlığına bağışlamıştır.[2][3]

Siyasi kariyerine CHP’de başlayan Ecevit, ilk defa 1957 genel seçimlerinde CHP Ankara milletvekili olarak Meclise girmiştir. 1972 yılında istifa eden İsmet İnönü’nün yerine genel başkanlığa seçilmiştir. Genel başkanlığı sırasında partisi 1973 genel seçimlerinde %33,3 oy almıştır. 1974 yılında genel başkanlığını Necmettin Erbakan’ın yaptığı Millî Selamet Partisi ile kurduğu koalisyon hükûmetinde ilk defa başbakanlık görevini almıştır. Başbakanlık döneminde 1974 yılında Kıbrıs Harekâtı yapılmıştır. 10 ay süren bu koalisyon hükûmeti Ecevit’in istifasıyla dağılmıştır. 1977 genel seçimlerinde parti, oy oranını %41,4’e çıkarmıştır. Bu oy oranı, sol görüşlü bir partinin çok partili siyasal yaşamda kazandığı en yüksek oy oranı olarak tarihe geçmiştir. 1978 yılında yeni bir hükûmet kurarak tekrar başbakan olmuştur. 1979 yılında ara seçimlerde başarısızlığa uğrayınca görevden çekilmiştir.

Ecevit, 12 Eylül Darbesi sonrası diğer bütün partilerin ileri gelenleriyle birlikte 10 yıl siyaset yasaklıları kapsamına alınmıştır. Siyasal yasağı devam ederken eşi Rahşan Ecevit’in başkanlığında Demokratik Sol Parti kurulmuştur. 1987 yılında yapılan referandumla siyasal yasağı kaldırılınca (%50,16) DSP’nin başına geçmiştir. 1987 Türkiye genel seçimlerinde partisinin milletvekili çıkaramaması üzerine aktif siyasetten ve genel başkanlıktan ayrılacağını açıklamıştır. Ancak 1989’da aktif siyasete dönmüştür. 1999’da kurulan DSP-MHP-ANAP koalisyonunda yeniden başbakanlık koltuğuna oturmuştur. 2000 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde üniversite mezunu olmaması nedeniyle cumhurbaşkanlığına aday olamamış, koalisyon partilerinin bu hükmü değiştirme teklifini ve kendisine cumhurbaşkanlığı teklifi getirmesini ise teşekkür ederek reddetmiştir. 2002 Türkiye genel seçimlerinde partisi baraj altında kalmış ve seçilememiştir. 2004 yılında yapılan DSP 6. Olağan Kurultay ile aktif siyaseti bırakmıştır. 5 Kasım 2006 pazar günü dolaşım ve solunum yetmezliği sonucu ölmüştür.