Deniz Zeyrek: Çin aşısını yaptırdım

Yayın tarihi: 18 Aralık 2020 Cuma 11:52 am - Güncelleme: 18 Aralık 2020 Cuma 11:57 am

Sözcü gazetesi yazarı Deniz Zeyrek, yeni tip koronavirüse (Covid-19) karşı Çin’de geliştirilen ve Türkiye’nin de sipariş aşıyı yaptırdığını duyurdu. Zeyrek, henüz herhangi bir belirti olmadığını açıkladı.

Deniz Zeyrek, bugünkü köşesinde yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınına karşı Çin’de geliştirilen Sinovac aşısını yaptırdığını yazdı.

14 gün sonra ikinci dozu yaptıracağını belirten Zeyrek, “Bende henüz bir belirti olmadı ama bu arada ateş, boğaz ağrısı gibi belirtiler çıkabileceği söylendi. İki doz aşıyı yaptırıp 28 günü geçirdikten sonra yeni yıla Kovid-19 antikoruyla girmeyi umut ediyorum” ifadesini kullandı.

Zeyrek, “Biz canlı yayında aşı olacağımızı beyan edince, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca devreye girdi. Yayına katılan herkesi, isterlerse aşılayabileceklerini bildirdi. Ankara’da yaşadığım için Ankara Şehir Hastanesi’nden yetkililerle temas kurup, harekete geçtim. Hastaneye gidince önce kampüste bulunan yedi hastanenin koordinatör başhekimi Op. Dr. Aziz Ahmet Surel’i ziyaret ettim. İlk sorum ‘Siz oldunuz mu?’ oldu. ‘Evet’ yanıtını aldım” bilgisini verdi.

Zeyrek, neden Çin aşısını tercih ettiği konusuyla ilgili ise şunları yazdı:

“Çocukluğumdan beri doğa bilimlerine ilgim var. Yüksek öğrenimimin önemli bir kısmı biyoloji alanındaydı. Bakmayın siz ‘Bu gazeteciler de her şeyi biliyor. Virüs dahi konuşuyorlar’ diyenleri kızdırmamak için sustuğuma, işin kimyasını da biyolojisini de akademik ortamda öğrendim, laboratuvar ortamında gördüm. Haliyle, insanı hasta eden, ölümcül olan bakterilerle, virüslerle mücadelenin en önemli bilimsel yollarından birinin de aşı olduğuna inanıyorum. Aşı yaptıracağımı söyler söylemez, ailem başta olmak üzere yakın çevrem hemen telefona sarıldı. ‘Çin aşısına güvenilir mi hiç?’, ‘Faz 3 deneyleri bitmemiş’, ‘Alman aşısını bekle’, ‘Virüs altı ay sonra biter, risklerini bilmediğin bir aşıyı yaptırmakla kalırsın’ gibi onlarca ‘vazgeçirme’ cümlesi dinledim.

Ancak başta da söylediğim gibi, işin bilimsel boyutunu, avantajlarını ve risklerini bilen, konuyla ilgili çok sayıda yerli/yabancı makale okuyan biri olarak, gelen o çağrıları ‘bilim için kendimi feda ediyorum’ esprisiyle karşıladım ve aşı olmaktan vazgeçmedim.

Çin aşısını, geleneksel yöntemle yapıldığı için özellikle tercih ettiğimi, gelişen teknolojiyle yeni tekniklerin kullanılmasıyla üretilen mRNA aşısının uygulamalarını görmeyi tercih ettiğimi de özellikle belirtmeliyim.”

YAZININ TAMAMI