Bülent Arınç, “Bak aslanım!” diyerek uyardı!

Yayın tarihi: 1 Aralık 2021 Çarşamba 10:53 am - Güncelleme: 1 Aralık 2021 Çarşamba 12:10 pm

Bülent Arınç sosyal medya üzerinden seni son kez muhatap alıyor ve uyarıyorum diyerek Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan’ı sert sözlerle uyaran bir paylaşım yaptı. Arınç sözlerine “Bak aslanım!” diyerek başladı.

Bülent Arınç Ahmet Hakan’ı uyarmak suretiyle sosyal medya hesabı üzerinden bir uyarı metni yayınladı. Arınç metinde şunları söyledi:

Bak aslanım! Sen Yeşil Camii Kur’an Kursu’nda talebeydin. Ben Erbakan Hocamın Manisa il Başkamydım. Sen belki daha üniversitede bile degildin. Ben Refah Partisi için DGM’de yargılanıyordum. Sen Kanal 7’deydin; başka bir adamdın. Ben senin her akşam ısrarla programına davet ettiğin Refah Partisi Manisa Milletvekiliydim; sonra da Grup Başkanvekili oldum. Sen yine Kanal 7’deyken, bizler ise AK Parti’yi kurduk ve iktidara taşıdık. Ben de AK Parti’nin ilk TBMM başkanı oldum. Sonra sen bazı varoluşsal sancılar çektin, dönüşüm geçirdiıı. Insanların fikirleri değişk ve dönüşür; bunu yadırgaınam. Sen dönüştüğün zamanlarda ben Başbakan Yardımcısıydım.
Sonra sen dönüşmekten birkaç adım öteye geçtin, dalından kopan yaprak misali nizgara göre savruldun… Nazım Hikmet’in dediği gibi “Günde on kaat, bir çift rugan pabuç, sıcak bir döşek ve üç yüz papellik rahat için…” güzel günlerini sattın.
Ben siyaseti zirvede bıraktım. Sen ise yaşadıgın savrulma sonucu tüm değerler bütününü kaybederek merhum milftü babanın dahi kemiklerini sızlattın. öyle ki seninle yaşamak zorunda olduğu için acısı her fotografinda yüzünden okunan kedin Sekter’e dahi acıyonım.
Patronlarının himmeti ile geldiğin son noktada basın hayatımızın en köklü gazetelerinden birini tam bir magazin ve bulvar gazetesi haline getirdin.
Eğer siyasi varlıgımı sadece ve sadece Sayın Cumhurbaşkanına borçlu olduğumu ve yukarıda yazdıklarımın gerçek olmadığını düştinüyorsan 40 yıllık dava arlcadaşım Recep Tayyip Erdogan’a artık kabul gördügün uçakta bizzat kendin sor.
Eger olur da bu soruyu somıanın senin haddini aşacağını düşünüyorsan, sorunu -sen dahil olmak üzere-yöneticiligini yaptığın gazetenin birçok çalışanına Whatsapp’tan talimat verenler üzerinden sor!
Bir önceki yazında da benim tek derdimin “dikkate alınmak” olduğunu söylemiştin. Bugün dahi her cümlesi ve konuşması gündemi belirleyen birinin böyle bir derdi olabilir mi? Asıl senin tek derdinin muhatap alınmak olduğu çok aşikâr.
Bugüne kadar aile fertleı-imi teker teker hedef alan ve kişilik haklarıma saldıran muhtelif hadsizliklerin karşısında sükfıt ettim. Beni samimiyetle eleştiren herkese saygı duyarım ama sen istilıza ediyor; hakaret etmek istiyorsun. Bu hadsizliklerine son vennen için başkaları gibi kapak kapılar ardında değil, kamuoyunun gözü önünde seni ilk ve son kez muhatap alıyor ve uyarıyorum.
Sonsöz: Ne zaman Ahmet Kaya’nın Entel Maganda şarkısını dinlesem, seni anımsarım

Bülent ARINÇ

BÜLENT ARINÇ, AHMET HAKAN’I NEDEN UYARDI?

Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan, eski Cumhurbaşkanı Yüksek İştire Kurulu üyesi Bülent Arınç’ın ‘Erdoğan’a karşı hiçbir zaman rakip olmayacağım diye bir içtihatta bulundum ama beni fazla zorlamasınlar” dediğini hatırlatarak, “Kimler zorlayacaklarsa Allah billah aşkına, zorlasınlar şu Bülent Arınç’ı… Zorlasınlar da… Alsın boyunun ölçüsünü!” dedi.

Ahmet Hakan, yazısında şu ifadeleri kullanmıştı:

“‘Aldıklarını buldukları sananlar’ diye nitelendirebileceğimiz bir hizip var. Tayyip Erdoğan tarafından kendilerine verilenleri, kendi marifetleriyle elde ettiklerini sananlardan oluşan bir hizip bu. Kimdir bunlar?

Mesela Abdullah Gül… Mesela Abdüllatif Şener… Mesela Ahmet Davutoğlu… Mesela Ali Babacan… Ve mesela Bülent Arınç… Nedir bu hiziptekilerin temel özelliği? Şudur: Siyasette ancak ve ancak ‘Tayyip Erdoğan’ın ekibinin bir parçası’ olarak bir anlam ifade ediyorlarken ve toplumsal karşılıkları Erdoğan’ın binde biri bile değilken…

Kendilerini birer siyasal önder olarak görmeye başlamaları… Oysa bağımsız olarak ortaya çıktıklarında hiçbirinin ciddi bir toplumsal karşılığı yok.

İşte bakın:

– Abdullah Gül… Yıllardır açıktan bir kalkışma yapamıyor.

– Abdüllatif Şener… Memleketi Sivas’tan aday bile olamıyor.

– Ali Babacan… Beklediği rüzgârın binde birini bile estiremiyor.

-Ahmet Davutoğlu… Babacan’dan bile daha geride.

Gelelim Bülent Arınç’a. Onun durumu hepsinden daha trajik.

Trajik çünkü ruhu AK Parti’den çoktan koptuğu halde bedenini koparmaya bile cüret edemiyor. Fakat buna rağmen afra tafrası hiç eksik olmuyor.

Son afra tafrasını ise şu şekilde ifade etmiş Bülent Arınç: ‘Erdoğan’a karşı hiçbir zaman rakip olmayacağım diye bir içtihatta bulundum ama beni fazla zorlamasınlar.’ Fazla zorlarlarsa Erdoğan’a karşı rakip olabilirmiş! Kimler zorlayacaklarsa Allah billah aşkına, zorlasınlar şu Bülent Arınç’ı… Zorlasınlar da… Alsın boyunun ölçüsünü!”

AKP’den, Bülent Arınç’a Erdoğan’lı yanıt

Bülent Arınç damadını savundu! Çok şükür Ankara’da hakimler var