Bakan Pakdemirli: Hobi bahçeleri yasalara uygun olmayan bir faaliyet

Yayın tarihi: 17 Haziran 2020 Çarşamba 12:35 pm - Güncelleme: 17 Haziran 2020 Çarşamba 12:35 pm

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, tarım arazilerinin hisseli olarak satışlarının yapılarak bu alanlar üzerinde izinsiz hobi bahçeleri oluşturulduğunu söyleyerek, “Hobi bahçeleri yasalara uygun olmayan bir faaliyet. Bu nedenle vatandaşlarımızın mağdur olmaması için bu konuda daha hassas davranmalarını rica ediyorum. Aksi takdirde cezai müeyyidelerle karşılaşmanın yanında, satın aldıkları taşınmazların yıkılmasıyla karşı karşıya kalabileceklerini hatırlatmak isterim” dedi.

İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nde, 17 Haziran Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü’yle ilgili video konferans yöntemiyle toplantı düzenlendi. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin konuşmacı olarak yer aldığı toplantıya, Türkiye’den ve yurt dışından çok sayıda sivil toplum örgütü ile sektör temsilcisi katıldı. Toplantının açılışında katılımcılara, çölleşmeyle mücadele konulu kamu spotu izletildi.

Bakan Pakdemirli, 1994 yılında imzalanan Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi’nin 25’inci yılını geçen sene Türkiye’de dünyanın farklı ülkelerinden temsilcilerle ve çeşitli etkinliklerle gerçekleştirdiklerini hatırlattı. Pakdemirli, geçen yıldan bu yana dünyada çok şeyin değiştiğine dikkati çekti. Küresel ısınma, iklim değişikliği, çölleşme ve kuraklık gibi insanlığa ait sorunların literatürüne bir de ‘küresel salgın’ kavramının eklendiğini anlatan Pakdemirli, büyük bir küresel salgınla, mücadele sürecine girildiğini kaydetti. Bakan Pakdemirli, “Covid-19, bütün insanlığı ekonomik, sosyolojik, psikolojik ve bilhassa sağlık açısından hayati bir imtihana tabi tuttu.

Pek çok alışkanlığımız değişti. Hürriyetimiz dahi zaman zaman sınırlandı. Dünyada yağma görüntülerine, sağlık skandallarına şahit olduk. Ancak hamdolsun sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde devlet olarak güçlü bir irade ortaya koyduk” dedi. Salgının yalnızca halk sağlığı krizi gibi olmadığını dile getiren Pakdemirli, tabiata, özellikle de toprağa ne kadar bağımlı olunduğunun hatırlandığını söyledi. Toprağın değiştirici, dönüştürücü ve yenileyici gücünün beslenmeden sağlığa, ekonomiden sosyal hayata kadar bütün politikaları belirlediğini anlatan Pakdemirli, çölleşme ve arazi tahribatının da hafife alınacak bir çevre problemi olmadığını söyleyerek, geri dönülmez sonuçları olan, beraberinde köklü sosyal sarsıntıları getiren büyük bir problem olduğunu ifade etti.

Bakanlık olarak Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi desteğiyle yürüttükleri küresel iş birliğinden büyük memnuniyet duyduklarını kaydeden Pakdemirli, “Ülkemiz ev sahipliğinde 2015 yılında gerçekleştirilen, Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi 12. Taraflar Konferansında (COP 12), Arazi Tahribatının Dengelendiği bir dünyaya ulaşmaya yönelik alınan kararların ardından ülkemiz, hedeflerini belirleyen ilk ülkelerden biri olmuştur. Konferansın ardından başlatılan Ankara Girişimi’yle de ülkelerin hedef oluşturma sürecine destek sağlanmıştır. Ayrıca Bakanlık olarak, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Teşkilatı ile çeşitli projeler yürütüyoruz. Afrika ülkeleri, Orta Asya, Kafkaslar, Orta Doğu ve Balkanlardan oluşan 89 ülkenin uzmanlarına eğitimler verdik. Ve hem uluslararası arenada sorumlu ve ilgili bir şekilde faaliyetler yürüttük hem de ulusal alanda Bakanlık olarak çölleşme ve arazi tahribatıyla mücadelede çok büyük bir yol katettik” dedi.

‘HOBİ BAHÇELERİ YASALARA UYGUN DEĞİL’

Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile tarım arazilerinin, Türkiye genelinde ilçe bazında belirlenen ‘Yeter Gelirli Arazi Büyüklüğü’ altında bölünmesinin önüne geçtiklerini söyleyen Bakan Pakdemirli, toplam 1.6 milyon hektar alanın miras ve satış yolu ile hisselendirilmesini ve bölünmesini önlediklerini kaydetti. Konuşmasında hobi bahçeleri konusunda da bilgiler veren Pakdemirli, “Koronavirüs salgınından sonra toprağa artan ilgi nedeniyle tarım arazilerinin noter satışıyla hisseli olarak satışlarının yapılarak bu alanlar üzerinde izinsiz hobi bahçeleri oluşturulduğunu görüyoruz.

Dikkatinizi çekmek istiyorum ki, noter aracılığı ile yapılan satışlarda arazinin değil, kooperatif veya şirketin hissesi satılmaktadır. Bu noktada vatandaşlarımızın noter satışı yapılan arazilerde hiçbir zaman hissedar olamayacakları ve tasarruf haklarının da bulunmayacağını, bu vesileyle bir kez daha belirtmek istiyorum. Hobi bahçeleri yasalara uygun olmayan bir faaliyet. Bu nedenle vatandaşlarımızın mağdur olmaması için bu konuda daha hassas davranmalarını rica ediyorum. Aksi takdirde cezai müeyyidelerle karşılaşmanın yanında, satın aldıkları taşınmazların yıkılması ile karşı karşıya kalabileceklerini hatırlatmak isterim. Yani daha açık bir şekilde ifade etmek gerekirse; biz ne aradaki aracılar kazansın diye tarım arazilerimizi çölleşmenin kucağına atabiliriz, ne suyumuzun bu kadar fütursuzca kullanılmasına müsaade edebiliriz, ne de insanımızın tarıma olan ilgisinin kullanılarak kandırılmasına göz yumabiliriz” dedi.