Bahçeli: CHP kendine baksın biz mafyayı tanımayız, anlamayız

Yayın tarihi: 18 Mayıs 2021 Salı 10:51 am - Güncelleme: 18 Mayıs 2021 Salı 7:04 pm

Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “CHP Genel Başkanı bize kalırsa önce kendine bakmalı, terör örgütüyle ittifak kuran bir partinin mafyadan dertlenmesi yüzsüzlüktür. Biz mafyayı tanımayız, anlamayız. Çeteler, CHP’nin yoldaşıdır” ifadesini kullandı.

Bahçeli’nin konuşmasından satır başları şöyle:

“TÜRKİYE’NİN COVID-19 SALGININI BAŞARIYLA YÖNETTİĞİNİ İFADE ETMEK HERKESİN GÖREVİ OLMALIDIR”

“Bizim inancımızda karamsarlık yasaklı alandır. İyimser olmak, hayata ve hadiselere şuursuz yaklaşmak değildir. Peşin hükümlerle, önyargılarının hakimiyetiyle, siyasi hesap hatalarıyla sürekli felaket tellallığı yapmak, ‘Öldük, bittik’ yaygarası koparmak ne insan sevgisiyle ne de sorumluluk hissiyatıyla bağdaşacaktır. Maalesef CHP ve İP’in ve diğerlerinin sakat argümanları arasında Covid-19 da yerini almıştır. Zillet İttifakı yeni ortak gördüğü bulaşıcı hastalıktan nemalanma sırasına girecek kadar basiretini kaybetmiştir.

Rant çetelesi tutanların, musibetten çıkar devşirmeye kalkışanların siyasetleri hastadır, zihniyetleri ağır hasarlıdır. Türkiye’nin Covid-19 salgınını başarıyla yönettiğini ifade etmek, vicdan sahibi herkesin görevi olmalıdır. Hakkı haklısına teslim, adalettir. Adaleti dilinden düşürmeyen CHP ve yandaşlarının nasıl bir adaletsizliğin içine yuvarlandığı bize göre bariz şekilde ortadadır.

Türkiye’yi yöneten irade, devletin bütün imkanlarını seferber ederek esnaflarımızın, yoksul ve muhtaç kardeşlerimizin, emekli ve dul ve yetimlerimizin, çiftçilerimizin taleplerini peyderpey karşılamaktadır. CHP Genel Başkanı’nın tüm iddiaları boştur, dayanıksızdır. CHP yönetimi bozguncudur, milletimiz 2023 haziran ayında bozguncuları sandıkta bozuk para gibi harcayacaktır. Türkiye normalleştikçe zillet anormalleşecek ve kaybedecektir. Eninde sonunda Kovid-19 kuşatmasından Allah’ın izniyle kurtulacağız. Sağlık Bakanımıza ve personeline güveniyoruz. Doktorlarımıza inanıyoruz.

“GEREKİRSE 102 YIL ÖNCEKİ ADIMI BİR KEZ DAHA ATARIZ”

19 Mayıs, milliyetçi şuurun, millet iradesine döndüğü ilk meharedir. 19 Mayıs, zalime, alçağa yıldırım gibi çarpan Türk’ün kudretli yüzüdür. 102 yıl önce Türk milleti zafere doğru harekete geçmiştir. İlkadım vatanı sahipsiz, milleti çaresiz sanan bedbahtlara karşıdır. Tarihten silinip gitmemizi amaçların muhterislere cevaptır. İlkadım, bitmemizi, tükenmemizi projelendiren zalimleri İzmir’e kadar kovalayan kahramanlığın şahlanışıdır. Buna leke sürdürmemek için biz de adımlarımızı sıklaştırıyoruz. Biz de 19 Mayıs’ın ruhuyla zillete, ihanete, yerli ve yabancı çıkar gruplarına cephe açıyoruz. Önümüze kefen koydular, tarihsel ve kültürel haklarımızı hedef aldılar. Haçlı emelleri karşımıza geçmişti. İhanete ortak olanlar saf saf karşımızda toplanmıştır.

Batı hayranları, manda ve himaye yandaşları kuyumuzu kazıyorlardı. Dünya alem üzerimize gelmişti. Türk milleti bugünkü gibi pes etmedi, geri çekilmedi. Vazgeçmedi. Nihayetinde bu kararlılık bize milli bir devlet kazandırdı, bağımsızlık hediye etti. Samsun’da atılan ilk adım, devletimizin yol haritası, aziz milletimizin kahramanlık beratıdır. Ne yaparlarsa yapsınlar, Türkiye’yi tarihin gerisine düşürmeye kimsenin gücü yetmeyecektir. Çünkü ilk adımın ruhu mahşeri vicdanda kor gibi durmaktadır. Gerekirse 102 yıl önceki adımı bir kez daha atarız. Yeniden Kocatepe’ye karargah kurarız. Gerekirse Dumlupınar’a kadar aşkla koşar, namertlere kafa tutarız. Yetmezse soluğu İzmir’de alırız, önümüze kattığımız ne kadar hain, bölünmemizi bekleyen ne kadar şirret yuvası varsa denize dökeriz. Dün başardık, bir kez daha başarırız.

En az dün kadar, bugün de lazım olan aynı ruh ve duruşun Türk gençliğine kazandırılması, milli geleceğimiz açısından hayati derecede önemlidir. Yaşlanması mukadder olan bir toplum yapısına giren bir zindeliği, umudu ifade etmektedir. Geleneksel bağların hızla koptuğu, yerine yeni değerlerin ikame edilemediği, dilini, tarihini yeterince benimsememiş bir gençliğin geleceğimize katkısını beklemek fazla iyimserlik olacaktır.

Cumhuriyeti emanet ettiğimiz gençliğinin bizden daha iyi ve daha sorumlu yetişmesi hepimiz için vatan borcudur. Bu borç dünya gözüyle ödenecektir. Türk gençliği oy kaygısı değil, milli şerefin istiklal meşalesidir. Gençlerimizin her biri başımızın tacı, geleceğimizin mihmandarıdır. Onlardan esirgeyeceğimiz hiçbir şey olmaz, olmamalıdır. Onları mahrum bırakacağımız ne varsa günü geldiğinde ufkumuzu perdeleyecektir.

“CHP KENDİNE BAKSIN, BİZ MAFYAYI TANIMAYIZ”

Türk milleti bu zillet diline müstehak değildir. CHP ile İP, HDP’nin acil servisine dönüşmüştür. ‘HDP’lilere bakanlık verilir’ sözleri bize göre malumun ilanıdır. Bakanlık müjdesi veren CHP, PKK’yı devlet yönetimine taşıyacak kadar bu milletten uzaklaşmıştır. Terörle mücadelenin kararlılıkla icra edildiği bir dönemde HDP’ye destek vatana kast etmektir. Zulüm yapanla zulme sessiz kalan zalimdir. CHP Genel Başkanı bize kalırsa önce kendine bakmalı, terör örgütüyle ittifak kuran bir partinin mafyadan dertlenmesi yüzsüzlüktür. Biz mafyayı tanımayız, anlamayız. Çeteler, CHP’nin yoldaşıdır.

Nerede terörist varsa orası meşru hedefimizdir. Irak’ın kuzeyinde icra edilen operasyonlar zorlu arazi şartlarına rağmen başarıyla sürdürülmektedir. Sevdamız millettir, aklımız Türkiye’dir. Zilletin terör kadrosuna her yer mezar edilecektir.

Hiçbir şer odağı boşuna uğraşmasın, bayrak inmeyecek, ezan susmayacak, vatan bölünmeyecektir.

“ABD’NİN SOYSUZ POLİTİKASI BMGK KARARIYLA TEZATTIR”

Netanyahu insanlık suçlarını gözünü kırpmadan işlemiştir. Çocuklar kan revan için gömülmektedir. Gazze’de facia, Batı Şeria’da yıkım vardır. Yaklaşık 400 yıl hakimiyetimiz altında olan Kudüs yardım beklemektedir. 1. Dünya Savaşı’nda Suriye-Filistin cephesindeki yenilgimizin ardından Kudüs’ten çekilmiştir. 104 yıldır Kudüs bize hasret, biz Kudüs’e hasretiz. Kudüs demek tarih demektir. Şiddetle yağmalanmaktadır. Kudüs’ün kaderi 3 semavi dinin kaderiyle birdir. Meleklerin şehrinde şeytanlar cirit atmaktadır. HZ. Musa’nın 10 emrin 6.sında öldürmeyeceksin hükmü vardır. İsrail hükümeti katletmekten başka bugüne kadar hiçbir şey yapmamıştır. Bir karar aşamasına gelinmiştir. İsrail terörü hazmedilmesi imkansız bir sınırdadır. Böyle giderse, vahşet durmazsa ya küresel ya da bölgesel bir savaş son tercih olarak karşımıza çıkacaktır. Bütün Müslümanların, herkesin sorunudur. İsrail yönetiminin yayılması politikaları yalnızca bölgesel barış ve istikrarı değil küresel sistemi de direkt tehdit etmektedir. Vahim bir süreç önümüzdedir. İslam ülkelerindeki çarpıklıklar İsrail’in eline koz vermektedir. ABD’nin bir önceki başkanı Trump’ı Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması içinden çıkılmayacak bir hale gelmiştir.

Kudüs’ün İsrail’in başkenti olarak ilanı BM kararlarının açık ihlalidir. ABD’nin soysuz politikası BMGK kararlarıyla tezattır. Trump ve yönetimi Ortadoğu’nun hassasiyetleriyle bomba tuzaklamıştır.

Önümüzdeki perşembe günü BMGK toplanarak İsrail-Filistin meselesini görüşecektir. Kınama mesajları yayınlanıyor, İsrail’in umursadığı yoktur. Cinayet aynısıyla sürmektedir. Bu oyalamaya nereye kadar tahammül edeceğiz? Türkiye’den başka 1,5 milyonluk İslam aleminin umudu kaldı mı? Askeri mağlubiyetlerle güvensizlik içinde olan İslam toplumları bugün ayağa kalkmayacaksa, bunları yapacak kudreti ne zaman kendinde bulacaktır?

Kudüs’ün geleceği herkesi ilgilendirmektedir. İsrail saldırıları derhal bitirmeli, işgal ettiği yerlerden çekilmelidir. Bölgede eşit, adil ve 2 devletli sistemin kurulması için BM harekete geçmeli, caydırıcılığını kullanmalıdır.

Tarihin sesine kulak verilmeli, Türk milleti yeni bir nöbet için devreye girmelidir. Çare olursa biz gidelim, biz koşalım, akan kanı durduralım. Huzur, istikrar ve güvenliği el birliği ile temin edelim. Kudüs’ün her karşısında izimiz vardır. Kudüs bizi bilir, biz Kudüs’ü biliriz. ABD, bunun önünde engelse NATO üyeliğini tartışmaya açalım, Kürecik’i, İncirlik’i boşaltalım gitsin. Onlardan korkan en az onlar gibi olsun.

Hiç kimse olmasa bile, Allah’ın görünmez orduları vardır. Mescid-i Aksa onurumuzdur. Bizim hedefimiz hakka sahip çıkıp şeytanları taşa tutmaktır.”