Ayhan Bilgen, Millet İttifakı’nı hedef aldı! ‘Tencere dibin kara’ muhalefeti’

Yayın tarihi: 22 Mart 2023 Çarşamba 6:17 pm - Güncelleme: 22 Mart 2023 Çarşamba 6:17 pm

Millet İttifakı’nı hedef alan SES Partisi Genel Başkanı Ayhan Bilgen “İçeride ‘tencere dibin kara’ siyaseti yapmak bizce muhalefet değildir” dedi.

AKP’den milletvekili adayı olacağı yönündeki haberlerle gündemde olan SES Partisi Genel Başkanı Ayhan Bilgen, partisinin seçimlerde nasıl hareket edeceğine yönelik bilgi paylaştı, mevcut ittifaklar hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Radyo Sputnik’e konuk olan Bilgen, Millet İttifakı’nın topluma güven vermediğini öne sürdü, Millet İttifakı’nda dış politika ve ekonomi politikalarındaki görüşlerin ortaklaşmadığını belirtti.

Ayhan Bilgen kapıyı kapatmadı! “Teklif gelirse değerlendiririz”

 

‘TEMEL POLİTİKALARI TARTIŞMIYORLAR’

Bilgen şunları söyledi:

“Altılı masadaki partilerin temel politikaları tartışmaktan kaçındıklarını düşünüyorum. Ekonomi politikasında ve dış politikada netleşmedikçe diğer söylediğiniz lafların hepsi havada kalır. Şimdiye kadar yapılan yanışlarla ya yüzleşeceksiniz ya da şimdiye kadar yapılanlar doğruydu diyeceksiniz. Doğruysa; siz alternatif değilsiniz. Kusura bakmayın. Ekonomi politikaları yanlış deseniz oradaki partilerden birisi gocunuyor. Suriye politikası ile ilgili bir eleştiri yapsanız birisini yıpratmış oluyorsunuz. O zaman ne olacak? Buradan ülke yönetimi çıkaramazsınız. Daha dış politikada ve ekonomi politikasında ortak, net bir tutum ortaya koyamazsanız yarın kazansanız bile ülkeyi nasıl yöneteceksiniz? Herkes kendi yaptığını mutlak doğru olarak tarif edecek ama birlikte resim vereceksiniz. Bu toplumda da güven oluşturmaz bir kere. Yani insanlar haklı olarak derler ki; ‘Bunlar en kritik anlarda, bir kriz ile karşılaştığımızda bırakın yanlış, doğru kararı; karar alamazlar’ Yani ben burada bir yöntem yanlışı olduğu kanaatindeyim. Temel sorunların halının altına süpürülmek yerine yüzleşilmesi gerekir.

‘TENCERE DİBİN KARA’ MUHALEFETİ…’

Türkiye’de siyaset ne yazık ki fazla iç çekişmelere, küçük kişisel rekabetlere, partiler arası polemiğe fazla odaklanmış durumda. Hem ekonomi politik hem savaş stratejileri, güç dengeleri bütün bunları görmezden gelip içeride ‘tencere dibin kara’ siyaseti yapmak bizce muhalefet değildir. Türkiye’ye bir katkısı da olmuyor bunun. Tabii ki herkes kendi önerisini; özellikle de dış politikada, ekonomi politikasında ortaya koyar toplum neyi istiyorsa onu tercih eder. Ama bizde ilginç şekilde siyasi partiler seçime gidiyorlar dış politika ile ilgili, ekonomi politikası ile ilgili cümle kurmuyorlar. Sadece ‘sen bana böyle dedin ben sana bunu diyorum’ modunda bir siyaset bu ülkeye büyük bir kötülüktür.

‘GEMİ BATTIKTAN SONRA…’

Bizim siyasetteki derdimiz kişisel olarak birinin koltuktan devrilmesi, ayağının tökezleyip düşmesi, onun yerine bizim oturmamız olamaz ki. Gemi battıktan sonra ben hangi kamaradayım, hangi kattayım çok da önemli değil. Burada önemli olan birlikte bugünkü küresel krizleri okuyup bu coğrafyayı bir sömürgenin pozisyonuna düşürmeden bu ülkede yaşayan insanların çıkarlarını koruyacak bir siyaset konseptini inşa etmektir. Bizim iddiamız Türkiye’de kimlik, inançlar üzerinden siyaset yapmayıp Türkiye’nin aslında geçmişten devraldığı kavgaları değil, dünyanın yarınlarda nereye verildiğini görüp ya da Türkiye’ye yönelik tehdidi, bütün insanlığa dönük riskleri görüp bunlar karşısında nasıl bir siyaset konsepti inşa etmeliyiz? Bunun tartışmasını yapmak.”