Akbank Genel Müdür Yardımcısı: Kur olması gereken yerden çok uzak değil

Yayın tarihi: 17 Kasım 2021 Çarşamba 6:30 pm - Güncelleme: 17 Kasım 2021 Çarşamba 6:30 pm

Akbank Özel Bankacılık ve Yatırım Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Dr. Alp Keler, dövizin fiyat hareketine uzun vadeli bakmak gerektiğini belirterek, “Ekonomik göstergelere bakmalıyız. Bunlar nedir; alım gücü paritesi, ülkeler arası faiz ve enflasyon farkı, merkez bankasının açıkladığı reel efektif döviz kuru endeksi… Bu seviyelere göre baktığımızda, aslında kurun olması gereken yerlerden çok uzak olmadığını söyleyebilirim” dedi.

Alp Keler, Akbank Private Banking’in 20. yılını kutlaması dolayısıyla basın mensuplarıyla bir araya geldiği toplantıda soruları yanıtladı. Keler, varlık yönetiminde son dönemde global alanda önemli gelişmelerin yaşandığını, algoritmik yatırımlar ve roboadviser çözümlerin ön plana çıktığını belirterek, “Roboadviser’lar piyasadaki gelişmelere bağlı olarak yatırım karar alma sürecinde yoğun olarak kullanılıyor ve roboadviser’lar sayesinde daha geniş kitlelere belirli dijital kanallar üzerinden yatırım danışmanlığı hizmeti verilebiliyor. Türkiye’de roboadviser’ı ilk başlatan Ak Portföy olup, şu anda portföy yönetiminde de aktif olarak kullanılmaktadır” diye konuştu.

Keler, son bir kaç yılda Türkiye’de yatırım alışkanlıklarının kapsamlı bir şekilde değiştiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Uzun yıllar hisse senedi piyasalarında 1 milyon civarında yatırımcı vardı. Bu rakam salgının da etkisiyle sonradan gerilese de 2,7 milyona kadar yükseldi. Önemli bir artış yaşandı. Keza fon piyasası da öyle. Teknolojisinden sağlık sektörüne ve sosyal sorumluluğa kadar tematik fonlar inanılmaz çeşitlendi. Kripto piyasalarına ve yurt dışı hisse senedi piyasasına yatırımlar da çok arttı. Bu çeşitlenmeyi sağlayan iki ana neden var; biri dijitalleşme paralelinde bu ürünlere erişimin kolaylaşması. İkincisi ise bu ürünlerin performansı. Son iki yıla baktığımızda döviz, altın, gayrimenkul ve sektörel bazda Türk hisse senedi piyasası yükseliyor. Bütün finansal yatırımlarda bir değerlenme var. Bu da yatırım alışkanlıklarını değiştirdi ve klasik mevduat yatırımlarının payının azalmasına neden oldu. Ülkenin genelinde yatırım alışkanlıklarında çok temel değişiklikler var.”

Alp Keler, dünyada paranın çok bol olduğu bir dönemden geçildiğinden bahsederek, birçok ülkede varlıklardaki değerlenmenin temel nedenlerinden birinin bu olduğunu söyledi.

Gelinen noktada, enflasyon ya da tahvil alımlarının azaltımı gibi gelişmelerin konuşulduğunu, doların da kuvvetli olduğu bir süreç yaşandığını aktaran Keler, “Bizde de ister istemez son dönemde faizdeki seyir, kurdaki hareketi etkiliyor. (Merkez Bankası faiz kararı) Benim yarından beklentim faizlerin sabit bırakılması yönünde ama piyasada 100 baz puana kadar genel bir indirim beklentisi var.” dedi.

Erdoğan konuştu dolar uçtu!