Bir zamanların yarım solcusu Çağdaş Trakya sol partilerdeki mücadelesinin hatıralarını yazmış.
Özellikle şunu belirtmek isterim ki bir zamanlar bendeniz de yaman bir solcu idi. Proletarya dedikte dağlar düz olur, sermaye sınıfı tirtir titrerdi. Marx ile Engels’e tapar, Lenin dendi mi hazır ola geçerdik. Ayrıca bizim için tek renk vardı. Kırmızı. Marx Marx diye yıllar harcadık.
Sonra bir gün aklımız başımıza geldi de Marx’ın Türkiye’ye uymadığını anladık. Aldatılmıştık. Gençliğimiz nerdeyse boşa akıp gidecekti. Aklımız başıma geldiği için biz soldan ayrıldık. Ancak kimi solcuların akılları başlarına gelmedi. Bunlara kafasız solcular denebilir. Kafasız oldukları iççin gözlerini kırpmadan ölüme gittiler ve işkence altında geberenler de oldu. Biz bu kafasız solculara bir hayli acıdık ve üzüldük ve hayıflandık.
Çağdaş Trakya'nın kafası geç de olsa çalışmış ve kendine gelmiş. Ve anıların yazıyor, solun en büyük yanlışı Kemalizm’le solculuğu bir tutması. Oysa Kemalizm’in solla uzaktan yakından hiçbir ilişkisi yoktur. Aksine Solcular Kemalizm’den kurtuldukları anda halkın gönlünde yer bulurlar. Laiklik, aydınlanma, kadın hakları, Köy Enstitüleri, tam bağımsızlık Kemalizm’in jargonları olup, solla hiçbir alakası yoktur. Ancak solcu liderler, Mehmet Ali Aybar, Behice Boran, Sadun Aren ve bilhassa Mihri Belli gençliği solculuk diye Kemalizm’le uyuttular.
Sol Kemalizm’e Nerden Başlamalı
Her şeyden önce solun kendini Kemalizm’den temizlemesi şarttır. Peki bu temizleme nerden başlamalı ve nasıl başlamalı. Herkes bilir ki, Nutuk, Kemalizm’in tarih görüşüdür ve sorulmalıdır. Bu tarih görüşü doğru mudur?
Doğru ise neresi ve nasıl doğrudur? Doğru değilse bunun neresi ve nasıl doğru değildir. Mesela Kazım Karabekir’i alalım. Kazım Karabekir’in desteği olmasa idi tarih başka türlü yazılırdı. Ayrıca ve bilhassa Mustafa Kemal’in Sultan Vahdettin ve halifelik ile alakalı görüşleri çelişiktir. Saltanatı ve halifeliği kurtarmak için Anadolu’ya gittiğini söyler iken Vahdettin’i ve halifeliği hain ilan etmiştir.
Kurtuluş Savaşını tarihi Mustafa Kemal yazmasa idi ve bir başkası yazsa idi, biz bugün bir başka tarih okumuş olur idik. O zaman ne olur idi. Şimdi ne oluyor. Nutuk tek görüşün, tek insanın anti demokratik tarihi oluyor.
Sol, bu tarihi demokratik hale getirmelidir.
Laiklik. Kemalizm’in şaşmaz umdelerinden biri de laikliktir. Din ile devleti ayırma aça ve gayesi güden laiklik Kemalistlerin elinde din haline getirilmiştir. Laiklik böylece din ve devlet işlerini ayıran bir umde değil, kendisi başlı başına bir din olmuştur. Ve Türkiye’de bu dine tapınan insanlar mevcuttur. Ve bu yüzden Müslümanların dini vecibelerini yerine getirmeleri imkansızlaşmış ve İsmet Paşa camileri buğday stoku deposu diye kullanmıştır.
Sonuç
Baştan beri sıraladığımız tezler ve prensipler şunu göstermiştir ki sol hem kendini, hem de masum ve mazlum Türk halkını Kemalizm’den kurtarmalı ve arındırmalıdır.
Türkiye’mizin tek kurtuluş yolu budur. Sol, bu yola baş koymalıdır.