Milli atlet Münevvere Yılmaz tokalaşırken elimi öyle bir kuvvetle sıkıyor ki “Kırılgan olan benim” diye düşünüyorum. Ya da günler önce parmağıma batıp enflamasyona neden olan balık kılçığıdır bütün bu acının nedeni.
Ben yazarım. Yazı yazarım. Duyguları tadarken çoğu zaman bir yemekmiş gibi tariflerim; acı, tatlı, ekşi, tuzlu ve hiçbir tadın olmadığı hissizlik hali: Umami. Bazı duygular ise karışıktır, karmaşıktır öyle hemen tadını/adını koyamazsın. Sevinçlisindir ama ağlarsın. Mutlusundur ama yüreğine tuz basılmış gibi ciyaklarsın. Ya da öyle bir hissizliğe bürünmüşsündür ki ciğerini yakacak acıyı anlamazsın. Afyonkarahisar’da da öyle oldu. Bir tamamlanma duygusuyla huzurlu bir ‘tatlı’ tadı hissediyordum ama bir yandan da yaralarım tuzlanmış gibi ağlamaklı.
Afyonkarahisar’da bu yıl 9. kez düzenlenen Frig Ultra Maratonu, Tureks Turunç Madencilik’in sponsor olduğu “+1 Farkla Koşuyoruz” parkuruyla özel gereksinimli sporculara destek verdi.
Toplam 7 ülkeden 900 sporcunun katıldığı maraton Frig vadilerinde gerçekleşiyordu. Vadiler sanki tam peri bacalarına dönüşecekken masal orta yerinden kesilmiş gibiydi. Esrarengiz bir yarım kalmışlık belki de o büyülü atmosferi yaratan en önemli unsurdu.
Özel gereksinimli sporcu çocuklar için ayrılan toplamda 2,5 kilometrelik iki farklı parkurda kimi çocuklar koştu kimileri ise yürüdü. Yarıştılar diyemem, 60 çocuk hep birlikte mücadele etti. Herkes yüreğiyle koştu. Çocuklar parkurları tamamlamanın mutluluğunu yaşarken, aileler onlardan daha fazla gururlu ve coşkuluydu. Şimdi bu sevince, azme, gurura, coşkuya, ailelerin ve sponsorların yüce gönüllülüğüne bakıp hislerime tek bir tadın adını nasıl koyabilirim ki?
+1 FARKLA GELEN SEVGİ
Down Sendromlu çocuklar… Sıradan bir insan vücudunda 46 kromozom varken, Down Sendromlu bireylerde bu sayı 47'ye çıkıyor. Bu nedenle “+1” olarak anılıyorlar.
Ve ben bu +1’e bakınca yine bir ‘türlü’yü andıran duygular tenceresine giriyorum; iyice haşlanmak için de kapağı kapatıyorum. Demek insana +1 fazla kromozom koyunca ortaya çok fazla sevgi çıkıyormuş.
Dün ben yüreğimle koştum. +1 farkla koştum. Ortalık toz duman oldu ve ben Frigya’da insanlığıma doydum. +1’den gelen ekstra sevgiyle tüm tatlara doydum.
“Ey çocuklar, dünya çok sert bir yer” demek isterdim, “Kalkın oradan da yüreğimde yatın.”
Albert Camus “Çocuklara işkence yapılan bu dünyayı sevmeyi ölünceye kadar reddedeceğim” der. Çocuklara işkence yapılan bir dünya cehennemden öte nedir ki?
Eğer bana bıraksalardı, bu dünyada çocukların düşeceği her yere bulutlardan döşekler koyardım. Başlarına yıldızlardan taç, omuzlarına onları her türlü kötülükten koruyacak pelerinler koyardım. Düşlerine periler, uyurken başuçlarına elma şekerleri koyardım. Eğer bana bıraksalardı, cenneti çocukların gönlünce eğlendiği bir park olarak tasarlardım. Eğer bana bıraksalardı, cenneti tüm çocukların anne sevgisini iliklerine kadar hissettiği mutlu bir bahçe yapardım.
YAŞAMA SPORLA TUTUNANLAR
Tureks Turunç Madencilik Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Osman Turunç, sporun bu özel çocukların gelişimi ve hayata tutunmaları adına önemli bir faaliyet olduğunu söylüyor. Ve verdikleri desteği sürdüreceklerini söyleyerek şu “Gözüme toz kaçtı” günümün biraz daha yaşarmasına neden oluyor.
Bu yarım günlük (ama geride ne emekler, çabalar, zamanlar harcanmış) etkinliğin, hem özel gereksinimli çocukları hem de ailelerini ziyadesiyle mutlu ettiğini görüyorum. Birbirinin elini tutup destek olan çocukları, ayağı takılana el uzatanları, kimseyi arkada bırakmayanları, bitiş çizgisine varan herkesi sevinçle kutlayanları görüyorum. Onların bizden +1 fazlası var ama bizim onlardan eksiğimiz çok daha fazla. Nasıl tamamlanırız onların seviyesine, bilmiyorum.
AVRUPA ŞAMPİYONU ROL MODEL
Yazımın başında söz ettiğim Münevvere Yılmaz var ya… İtalya’da geçtiğimiz günlerde düzenlenen SUDSEC 2023 Down Sendromlular Avrupa Atletizm Şampiyonası’ndan beş kategoride kazandığı madalyalarla döndü. Gülle atma kategorisinde Türkiye rekoru kırarak Avrupa Şampiyonu olan Münevvere Yılmaz, 1500 metre koşuda Avrupa ikincisi, 1500 metre yürüyüşte Avrupa ikincisi, 800 metre koşuda Avrupa üçüncüsü, cirit atmada Türkiye rekoru kırarak Avrupa üçüncüsü oldu.
Frig Ultra Maratonu’nda da koşan Münevvere Yılmaz, pek çok özel gereksinimli çocuğa ve ailelerine rol model oluyor.
Hani geride çok fazla emek, zaman ve mücadele var dedim ya… Münevvere Yılmaz’ın öyle bir annesi ve antrenörü var ki… Anne Hanife Yılmaz, kızı için verdiği mücadeleye Afyonkarahisar Özel Sporcular Gençlik ve Spor Kulubü’nü kurarak pek çok aileyi de dahil etmiş, onlara yol göstermiş. Çocuklar evlerinden dışarı çıkmış, spor yapmış, hayata karışmış. Antrenör Oğuz Özavar’ın her birini evladı gibi bağrına bastığı çocuklar için nasıl fedakârca çalıştığını görüp yine yaşlar akmasın diye gözlerimizle göğe baktık.
ELİM SENDE KALSIN
Bitiş çizgisini geçip bana sarılanlar… Gururla madalyasını gösterenler… Beni madalyasız görünce madalyasını bana vermek isteyenler… Elimi esir alanlar… Sağ işaret parmağım enflamasyondan dolayı acıyor ama olsun; kuvvetlice sıkın çocuklar.
Fotoğraf çektirirken sahnede duran bir kız çocuğu elimi tutuyor ve bırakmıyor. Elim onda kalıyor. Şimdi ben elimi, maraton koşan kalbimi, toz yutmuş ciğerlerimi toparlayabilirsem eve döneceğim. Nasıl olacaksa?!...