AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın birkaç gün önce kurmaylarına sokak hayvanları ile ilgili bir yasa teklifi hazırlığı yapılması için talimat verdiği kulis haberlerine yansıdı. Bu kapsamda hazırlanacak yasada 30 gün süre zarfında sahiplenilmeyen köpeklerin uyutulacağı iddiası ise hayvanseverler tarafından " Yönetemediğini Öldür Yasası" olarak anıldı. Sosyal medya hesaplarında tepkiler çığ gibi büyüdü. Yasa teklifine hayır diyenlerin imza kampanyası kısa sürede on binlerce destekçi topladı.
İşin tuhaf tarafı, uzmanların henüz bu yasa teklifiyle ilgili bilgilerinin olmadığını belirtmesi oldu. Ancak bu, ne ilk ne de son. Çünkü son zamanlarda farklı başlıklarda bu konu ülke gündeminde zaten soruluyordu.
Sahiden "Yasa tekliflerini konunun uzmanlarından bağımsız kim hazırlıyor?" vatandaş olarak ben de merak ediyorum. İsimleri, özgeçmişleri, alanları ne?
Hatırlanacağı gibi; açıklanan "eğitimde müfredat değişikliği önerisi" sonrası eğitimciler ve eğitim sendikaları benzer eleştirileri dile getirdiler. 18 Mayıs 'ta büyük bir eylem yaparak, adı bile Türkçe olmayan bu müfredat değişikliğinin ülkemizde eğitimi çağ dışı bırakacağını ifade ettiler.
Yine aynı şekilde bakan destekli tasarruf paketi sonrası da "analizsiz, rakamsız, hedefsiz hazırlanan paketi kim nasıl ve neye göre hazırlamış?" diye bu kez ekonomistler kendi aralarında tartışılır oldular. Hem yazdıkları köşelerde hem de televizyonda yaptıkları yorumlarda. Halen bu paket ve sonrasında bakan açıklamasına yansıyan yeni düzenlemeler ile ilgili yoğun eleştiriler var. Bunların başını ise "IBAN ile ödeme alan esnafı ihbar edenlerin yüzde 10 vergi ikramiyesi alması" ve "kira zamlarındaki yüzde 25 sınırının kalkması" çekiyor. Yine vatandaşı birbirine düşürecekler diye halkın emeklinin tepkisi farklı mecralarda dile geliyor.
Halktan bağımsız alınan kararlar kimseye fayda getirmedi, getirmez de...
Sokak köpekleri ile ilgili bu yasa teklifi bana yine aynı hükümet döneminde yapılan kuş gribi salgınını adeta krizden fırsata döndüren kümes hayvanlarının kontrolsüz katlini ve yörükleri ayağa kaldıran keçilerin ormanda gezmelerini engelleyen o günlere götürdü. Ekosistem ile ilgili bilgilerinin ne düzeyde olduğunu da bilmiyoruz mesela yasa teklifi hazırlayan emek sahiplerinin. Maksat onları yermek değil, sonradan alınacak tepkilerin önüne geçmek için uzman desteği almalarına ön ayak olmak.
Zaman zaman bir hayvan dostumuzu seçip, hayvanseverleri onunla sınamanın ülke geleceğine nasıl bir katkı sunacağını da yasa teklifi hazırlayanlar bir zahmet açıklasınlar.
Sokakta boş gezen, üremesinin önüne geçilemeyen üstelik kendi çocuklarımızın geleceğini tehlikeye sokan onların eğitim hakkını, 7'den 77'ye vatandaşlarımızın sağlık hakkını ve yarından itibaren görünen o ki işsizin de istihdam hakkını sekteye uğratacak birileri var! Kontrolsüzler ! Bu haberlere de konu oluyor...! Son verilere göre sayıları milyonlar hiç de görünmeyecek, akla gelmeyecek boyutta değiller. Hepimizin malumu.
Şimdi soruyorum; yasa koyuculara eğitim, sağlık, ekonomi yönetimi, mülteci sorunu, toplumda ayrıştırma ve şiddet, psikolojik gerilim, kıyı işgali, ormanların rant uğruna talan edilmesi gibi bütün konuları çözdünüz, bu renkleri korudunuz da bir derdimiz, yönetemediğiniz sokak köpekleri mi kaldı ?
Artık tüm dertleri çözdük yorulduk, ne yapalım 30 gün müddet verelim ev bulamazlarsa ölsünler mi dediniz kuçu kuçulara? Fıstık yeşiline gösterdiğiniz bu ilgi bizi bizden aldı tebrik için ne zaman gelelim yanınıza diyoruz, adres de paylaşmıyorsunuz!
Şair diyor ya,
"Çocuktan tebessümü, kediden huzuru, köpekten dostluğu öğrendim. İnsanı anlamak haddimi aştı!"
Tam o noktadayız, yüksek katkı ve özgüven ile bize sunduklarınız sayesinde...
Haydi esenlikle güzel günlere.