Yeni Kırım’dan izlenimler – 2

Yayın tarihi: 31 Ekim 2022 Pazartesi 12:41 pm - Güncelleme: 31 Ekim 2022 Pazartesi 12:41 pm

Okay Deprem

:

Kırım’ın 2014’den beri tüm enerji alt yapısı ve enerji üretim tesisleri yenileniyor

Kırım 2014’ten itibaren, uluslar arası öneme haiz olduğu kadar kendi iç dinamikleri itibariyle de çok önemli hem jeopolitik hem de ekonomik-sosyal ve kültürel değişimlere ve dönüşümlere sahne olmaya başladı. Bu gelişmelerden pek çoğu, darbeyle iktidara gelen yeni Ukrayna yönetiminin Kırım Cumhuriyeti’ne dönük uygulamaya koyduğu amborgo tedbirlerinden dolayı zorunlu ve kaçınılmaz olarak gerçekleşmişti. Yeni Kiev yönetiminin bu bağlamda, Kırım Yarımadası’na dönük olarak hayata geçirdiği düşmanca uygulamaların başında elektrik ve su blokajı geliyordu. Kırım eskiden beri su ve elektrik enerjisi ihtiyacının çok mühim bir kısmı kuzeyden yani Ukrayna ana karasından tedarik ediliyordu. Somut olarak; hemen bir kuzey eyaleti olan Kherson’da bulunan ve ülkenin en büyük ve önde gelen hidroelektrik santrallerinden birisi olan Kakhovka HES’yrn temin edilen elektrik ile aynı adlı baraj gölünden, Kuzey Kırım Kanalı üzerinden sağlanan tatlı su. Yeni Kiev İdaresi 2014’ü takip eden bir iki yıl içerisinde her ikisini de tamamen ve tek taraflı kesmek suretiyle Kırım halkına, eski vatandaşlarına dönük eşi benzeri görülmemiş bir abluka politikası hayata geçirdi.

Ukrayna Yönetimi Kırım’ı cezalandırmak maksadıyla yarımadanın elektriğini kesmişti

Yeni Ukrayna politik elitleri, hala kendisinin olduğunu ileri sürdüğü bir bölgenin en az iki milyon yaşayanına karşın, salt politik sebeplerden ötürü, yani Kırımlıların çok yüksek bir oranda katıldıkları 2014 Mart Referandumu’nda ezici bir oy çoğunluğuyla Rusya Federasyonu ile birleşme yönünde oy kullanmalarından dolayı Kırım’ın anakara ile tüm stratejik ve enerji bağlantısını kesme, yarımadayı bütünüyle izole etme yoluna gitmişlerdi. Sonuç olarak da Kırım bir anda, hiç beklemediği bir sırada enerjisiz kalmıştı. Haliyle yarımadanın hemen yer yerinde sürekli ve düzenli suretle elektrik kesintileri baş göstermeye başladı. Bunun üzerine Rusya Federasyonu, bu konuda oldukça hızlı refleks göstermek suretiyle, yarımadanın enerji üretim tesislerini yeni baştan ele alma kararı verdi. Bu yönde atılan en kayda değer ve belirgin adımların başında Kırım’a sıfırdan devasa bir termik santrali inşa etmek geldi. Cumhuriyetin ortalarında, deniz kenarında bulunan bir sayfiye yeri konumundaki Saki’de söz konusu projenin inşasına 2017 yılında başlandı ve rekor bir sürede, 14 ay içerisinde tamamlanarak, 2018 yılında faaliyete geçti. “Saki Termik Santrali” aynı zamanda teknik açıdan hatırı sayılır yenilik ve devrim niteliğinde ilkleri barındırıyordu bünyesinde. Biz de bir grup gazeteci ile birlikte, Saki Güç Santrali’ni bizzat yerinde görmek üzere, ilgili tesis özelinde Kırım’daki yapısal değişikliklere mercek tutmaya devam ediyoruz.

Rusya enerji tesislerinde yabancı teknolojiden yerliye geçişin bir aynası da Saki Santrali

PGU – 120 koduyla numaralandırılan ve yapımı üç vardiya halinde aralıksız devam etmek suretiyle gerçekleşen “Saki Termik Santrali”ni bize gezdiren yetkililerin paylaştıkları bilgilerin başında, buranın inşasında sadece yerli ekipmanın ve materyallerin kullanılmış olması geliyor. Bu hem Kırım hem de ve bilhassa Rusya için bir devrim anlamına geliyor çünkü bu santral gibi daha nice benzer enerji santral ve tesislerinde düne kadar, oranları değişmekle birlikte, azımsanmayacak nitelik ve nicelikte yabancı teknoloji kullanılmaktaydı. Şimdilerde yani son yıllarda ise, adeta “her şerde bir hayır vardır” sözünü doğrularcasına, değil sadece Kırım Yarımadası’nda, Rusya’nın genelinde de bu yönde muazzam bir transformasyon yaşanıyor, yurt dışı menşeli araçlardan, yurt içinde üretilenlere geçiliyor…

Günde 300 küsur kişinin ve 50 kadar iş makinesinin aralıksız çalışması sonucu ortaya çıkan devasa santral son moda teknolojiye göre meydana getirilmiş ve bizi gezdiren uzman mühendislerin dediklerine bakılırsa şayet, Saki Santralinin teknik bakımdan en önemli niteliklerinden birisi sadece santralde yakıt olarak gazın kullanılmayışı, ancak aynı zamanda Rusya’da üretilen söz konusu tribünlerin de gaz ile işliyor olmaları. Bunun tüm Rusya için bir ilk olduğunun altını çiziyorlar, yani bu teknoloji ilk olarak burada denenip hayata geçirilmiş.

Ukrayna döneminde yenilenmeyen Simferopol ve Kerç santralleri de elden geçiriliyor

Santralin bir bölmesinden diğerine geçiş yaparken, ve arada da fotoğraf molaları için uzun uzun dururken, burada ilk kez denenmekte olan özel gaz tribünlerinin de tamamen Rusya’da üretilmekte olduğuna özel bir vurgu yapıyorlar. Ben arada, santralin ait olduğu özel şirketin, gazla çalışan tribünlü benzer santralleri başka ülkelere de ihraç etme planları olup olmadığını soruyorum. Açıkçası bu soruma şimdilik “Hayır” yanıtını veriyorlar. Ancak aynı grubun, Kırım özelindeki projelerine dair gruptan gelen bir soruya karşılık ise, başkent Simferopol ve Kerç’te eskiden kalma, mevcut termik santralleri yenileme projelerinden söz ediyorlar. Gerçekten de uzun sayılabilecek Ukrayna döneminde (net 22 seneden biraz fazla) ülkenin benim bildiğim, değil sadece termik santralleri, nükleerler dâhil olmak üzere hemen hiçbir güç santrali ne yenilendi, elden geçirildi, tamir edilip onarıldı ne de çağdaş teknolojiye uygun olarak modernizasyonu yapıldı. Kırım, Rusya tarafına geçmesi ile beraber bu “makûs talihten” deyim yerindeyse kurtulan ilk bölge olmuş oldu eski Ukrayna’da sınırlarında…

Santralin bütün software teknolojisi de Rusya’da geliştirilmiş

Santralin teknolojik açıdan en dikkat çekici unsuru olan gaz tribünleri Uralların ünlü sanayi merkezlerinden Perm şehrinde üretiliyormuş. Öte yandan bu yepyeni santral tek başına Kırım’ın tüm Batı tarafının elektriğinin tamamını tek başına üretebilecek kapasitedeymiş. Nitekim halihazırda birkaç yıldır üretiyor da… Gene santralin kontrol ve yönlendirme birimlerinin bilgisayarize elekronik ünitelerinde kullanılan software yani programlama teknolojisi de gene Rusya’da geliştirilmiş, özetle o da artık “yerli malı”. Rusya’nın bu açıdan dünyanın öncü ülkelerinden birisi olduğunu hatırlatmakta fayda var bu açıdan. “Saki Termik Santrali” özelinde ve ondan hareketle genele dair anlatılacak daha çok şey var. Bu yazının sınırlarını çok aşacağından dolayı şunu söylemekle bitirelim şimdilik: Kırım Cumhuriyeti’nde yıllardır baş döndürücü ve olumlu anlamda şaşırtıcı bir değişim – dönüşüm yaşanıyor. Saki Enerji Santrali bunun sadece aynalarından, simgesel göstergesi ve kanıtlarından birisi…