Sinan Ateş iddianamesinde MHP de yok Olcay Kılavuz da

Yayın tarihi: 4 Mayıs 2024 Cumartesi 8:34 pm - Güncelleme: 5 Mayıs 2024 Pazar 12:06 am

Ankara’da öldürülen eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayeti ile ilgili hazırlanan 145 sayfalık iddianameye ortaya çıktı. İddianamede tetikçi Eray Özyağcı ve Doğukan Çep’in yanı sıra Ülkü Ocakları eski yöneticisi Tolgahan Demirbaş’ın isimleri yer alırken MHP ve Olcay Kılavuz’dan hiç bahsedilmedi. Demirbaş’ın eski MİT mensubu Çağlar Zorlu’ya Ateş’in yerini bulmak için, “Bir haylaz arkadaşımız var” dediği iddianamede belirtildi. Ateş’in konumunun ise Komiser Mustafa Ensar Aykal tarafından veriliği belirtildi.  İddianamede cinayetin neden işlendiği ve bilirkişi raporundaki bazı telefon kayıtlarının yer almadığı belirtildi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in, 30 Aralık 2022’de suikast sonucu öldürülmesine ilişkin 22 şüpheli hakkında hazırlanan iddianame Ankara 32’nci Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. 145 sayfalık iddianamede tetikçi Eray Özyağci ile Vedat Balkaya ve Suat Kurt’un ortak hareket ederek eylemi gerçekleştirdikleri, Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş’ın ise azmettirici oldukları belirtildi. Diğer şüpheliler Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Mehmet Yüce, Mustafa Uzunlar, Aşkın Mert Gelenbey, Murat Can Çolak, Osman Bayraktar, Caner Güney, Umut Ersoy, Çağlar Zorlu, Aytaç Ataç, Emre Yüksel, Serdar Öktem, Erdem Karadeniz, Alper Atay, Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde Komiser olan Mustafa Ensar Aykal’ın ise iştirak halinde işlenen suça yardım ettikleri belirtildi. Şüphelilerin tamamının Sinan Ateş’e yönelik eylemde ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan sorumlu oldukları belirtildi.

Sinan Ateş cinayeti iddianamesi iki yıl sonra tamamlandı

Olay sırasında Sinan Ateş’in yanında bulunan ve yaralı kurtulan müşteki Selman Bozkurt’a yönelik olarak ise Eray Özyağci, Vedat Balkaya ve Suat Kurt’un ‘tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan sorumlu oldukları belirtildi. Şüpheli Eray Özyağci’nin olayda kullandığı tabancanın ele geçirilemediği, ancak olay yerinde tabancaya ait boş mermi kovanlarının bulunduğu belirtildi. Şüphelinin savunmasında, üzerine atılı eylemi ruhsatsız tabanca ile gerçekleştirdiğini kabul ettiği ve böylece ‘ruhsatsız tabanca bulundurmak ve taşımak’ suçunu da işlediği belirtildi.

KOMİSER ADRESİ BULMUŞ

Şüpheli Tolgahan Demirbaş’ın olaydan önce Ateş’e ait adres, telefon, konum gibi kişisel bilgileri hukuka aykırı olarak ele geçirmesi nedeniyle ‘kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme’ suçundan da ayrıca cezalandırılması gerektiği belirtildi. Olay tarihinde Ankara Emniyet Müdürlüğünde komiser olarak görev yapan şüpheli Mustafa Ensar Aykal’ın görevinin gereklerine aykırı hareket ederek, kamu görevinin verdiği yetkiyi kötüye kullanarak Ateş’e ait konum, telefon gibi kişisel bilgileri hukuka aykırı olarak temin ederek, şüpheli Tolgahan Demirbaş’a verdiği, bu yüzden ‘kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme ve yayma’ suçunu işlediği belirtildi.

CEZA TALEPLERİ

İddianamede; şüpheliler Eray Özyağci, Vedat Balkaya, Suat Kurt için ‘tasarlayarak kasten öldürme’ ve ‘tasarlayarak öldürmeye teşebbüs’ suçlarından 2’şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis talep edildi. Şüpheliler Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş’ın da suça azmettiren olarak ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları istendi. Şüpheliler Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Mehmet Yüce, Mustafa Uzunlar, özel harekat polisi Aşkın Mert Gelenbey, Murat Can Çolak, Osman Bayraktar, Caner Güney, Umut Ersoy, Çağlar Zorlu, Aytaç Ataç, Emre Yüksel, Serdar Öktem, Erdem Karadeniz, Alper Atay, Mustafa Ensar Aykal’ın da ‘suça yardım eden’ olarak ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan cezalandırılmaları talep edildi.

MHP ve OLCAY KILVUZ ADI YOK

Söz konusu iddianamede, cinayetin işlendiği ilk günden beri adı en çok geçen ve azmettirici olarak suçlanan Tolgahan Demirbaş’ın evinden çıktığı belirtilen Olcay Kılavuz’un adı iddianamede yer almadı. Ateş’in eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı olmasına rağmen MHP adı da iddianamede hiç geçmedi.

AYŞE ATEŞ’İN İFADESİ İDDİANAMEDE YOK

Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in ifadesine de iddianamede yer verilmedi. Bu duruma tepki gösteren Ayşe Ateş, “Savcılık ifademi unutmuş. Muhtemelen siyasilerin ismi geçtiği için ifadem yok” şeklinde konuştu.

Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’ten iddianame tepkisi: Faillerin kollandığı açık

 

 

ALTAY İLE ÇEP AYNI OTELDE KALDILAR

Halk TV’de yer alan haberde yargılanan 22 ismin iddianameye geçen ifadelerine yer verildi. Haberde, hakkında dava açılan Alemdağ 1877 Spor Kulübünün Başkanı Alper Atay ise Doğukan Çep ve Eray Özyağcı’yı tanıdığını kaydetti. Atay, cinayetten sonra Doğukan Çep ile birlikte Beykoz’daki bir otele gittiklerini söyledi.

“BİR HAYLAZ ARKADAŞI UYARACAĞIZ”

Hakkında dava açılan isimlerden Çağlar Zorlu, 2015’ten itibaren Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nde memur olarak çalıştığını belirterek hakkında dava açılan Tolgahan Demirbaş’ın kendisine “bir haylaz arkadaşımız var, uyaracağız ama bulamıyoruz, adresine ihtiyacımız var” dediğini belirterek devamında “Olayın olduğu gün Aytaç Bey (Aytaç Ataç) beni saat 13.30-14.00 sıralarında telefonla aradı. ‘Sinan Ateş öldürüldü. Sana onunla ilgili bir şeyler sorulmuştu ya… Onların hepsini sil’ dedi” ifadelerini kullandı.

“BENDEN PARA İSTEDİ”

Doğukan Çep’i, 2013 yılında tutuklu bulunduğu cezaevinden tanıdığını kaydeden Ufuk Köktürk ise ifadesinde “28 12 2022 akşamı Doğukan Çep beni Facetime üzerinden görüntülü olarak aradı. ‘Bana acil iki günlüğüne para lazım’ dedi. Paranın ne için lazım olduğunu söylemedi. ‘Zor durumdayım. Bana 4000 TL para gönderebilir misin’ dedi” diyerek Çep’in gönderdiği hesaba parayı gönderdiğini kaydetti. Köktürk, Sinan Ateş cinayetinden ise, Çep’in kendisini araması ile haberdar olduğunu söyledi.

“TOLGAHAN’LA GÖRÜŞMELERİN VAR

Ankara Gölbaşı’ndaki Marco Pascha isimli mekanın sahibi Aytaç Ataç ise Tolgahan Demirbaş ve ve Çağlar Zorlu’yu tanıdığını belirterek şunları kaydetti:

“Tolgahan, Çağlar’a hitaben ‘Bir adres bulmamız lazım yardımcı olabilir misin’ dedi. Bunun üzerine Çağlar da ‘Yardımcı olabilirim’ dedi. Ancak Tolgahan benim yanımda kimin adresini istediğini söylemedi. Çağlar daha sonra kafeye geldiğinde yaptığımız sohbet sırasında Tolgahan’ın kendisinden istemiş olduğu adresin Sinan Ateş’ in adresi olduğunu bana söyledi. Bunun üzerine bende ‘bu tür işlere girme başın ağrır’ dedim. Bu konuşmadan sonra 6. aya kadar Çağlar yine kafeme müşteri olarak gelip gitmeye devam etti. 6. Aydan sonra kendisiyle bir daha da yüz yüze görüşmemiz olmadı. Tarihlerini tam olarak hatırlamamakla birlikte birkaç kez telefonda konuştuk. Bu konuşmalarımız hal hatır sorma şeklinde oldu. Ben Sinan Ateş’ in öldürülme olayını sosyal medyada öğrendikten sonra ‘Olaydan haberin var mı?’ diye sordum. Kendisinin yok demesi üzerine Tolgahan ile görüşmelerini bildiğim için ‘Sinan Ateş öldürülmüş. Tolgahan ile görüşmelerin var dikkat et’ dedim.”

Sinan Ateş soruşturmasında tutuklanan MHP’li Serdar Öktem’in arşivi

ADRESİ ÇAĞLAR ZORLU VERMİŞ

Zorlu’nun Demirbaş’a İstanbul ve Kırşehir’den adres bilgileri paylaştığı belirtildi. Ayrıca, Demirbaş’ın telefonunda yapılan incelemede, şüpheli Burak Kılıç’ın maktul Sinan Ateş’in ikametgahına ait fotoğraf ve video kaydını çekip Demirbaş’a gönderdiği tespit edildi. Demirbaş’ın aynı zamanda, şüpheli Suat Yılmazzobu’na maktulün eşi Ayşe Ateş’in kimlik bilgilerini göndererek adres bilgilerini sorgulattığı da ortaya çıktı.

CİNAYET SONRASI GÖRÜŞME

Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım’ın özel kalemi olduğu kaydedilen Emre Yüksel ise ifadesinde, Sinan Ateş’in öldürüldüğü Cuma namazı sonrası Tolgahan Demirbaş ile görüşerek bir lokantaya gittiklerini söyledi. Yüksel, aynı gün Demirbaş ile İstanbul’a geldiklerini 31 Mart günü ise Ankara’ya döndüklerini kaydetti.

ÖZEL HAREKAT POLİSİ TETİKÇİ ÖZYAĞCIYI TAŞIDI

İstanbul Özel Harekat Şube Müdürlüğünde görevli Aşkın Mert Gelenbey ise, tetikçi Eray Özyağcı ile temasına ilişkin “İsmini siz görevlilerden öğrendiğim Eray Özyağcı’yı yaklaşık 8-9 yıl önce ablam A. B. İstanbul Aydos semtinde oturuyordu. Ben de o zamanlar Ordu ilinde ikamet ediyordum. Ara ara tatil dönemlerinde ablamın yanına ziyaret için gidiyordum. Eray Özyağcı da ablam ile aynı mahallede oturdukları için tanırım. Ben Eray’ı polis olmadan önceye kadar çok bir görüşmem olmadı. Ancak 2019 yılında polis olduktan sonra ablama yakın yerde ev kiraladığım için Eray Özyağcı ile tekrar görüşmeye başladım” dedi. Gelenbay, Özyağcı’yı İstanbul’dan Ankara’ya götürme sürecine ilişkin ise “Biz, aynı birimde çalıştığım Murat Can Çolak ve ben, Eray’ın arandığını bilmiyorduk. Bunu bilmediğimizden dolayı herhangi bir uygulamaya takılsak ta sorun olmayacağını düşünüyorduk. Eray Özyağcı’yı para karşılığında Ankara iline getirmedim. Ben ve Murat Can Çolak zaten Ankara’ya eğlenmek için gelecektik. Eray Özyağcı’nın de dedesi rahatsızmış o da bize katılmak istedi hatta aracın yakıtının yarı parasını Eray Özyağcı karşıladı. Benim Ankara iline gelme amacım Pavyona gitmekti. Gelenbay, Özyağcı’yı Ankara’ya götürdüklerinde kendilerini Suat Kurt’un karşıladığını söyledi.

Sinan Ateş cinayetinde yeni gelişme! İki kez serbest bırakılan Tolgahan Demirbaş yeniden gözaltında

İFADEDE ÇELİŞTİ

Emre Yüksel ifadesinde Cuma namazı sonrası Çankaya’daki bir restorana gittiğini söylerken Tolgahan Demirbaş ise Gölbaşı’ndaki bir restorana gittiğini, Yüksel anılan yeri bilmediği için kendisine konum gönderdiğini öne sürdü. Demirbaş, yılbaşını kutlamak için Yüksel ile birlikte 30 Aralık günü İstanbul’a gittiklerini ifade ederek “Gece saatlerinde oğlum yılbaşını benimle birlikte geçirmek istediğini söylediği için geceyi Anadolu yakasında bir otelde geçirdikten sonra sabah Ankara’ya doğru Emre ile birlikte yola çıktık ve Ankara iline geldik” dedi.

“HUSUMETİM VARDI”

Tetikçi Eray Özyağcı ise ifadesinde “Sinan Ateş’i 3-4 yıldır tanırım. Kendisini tanıdığımda Ülkü Ocakları Başkanı idi. Kendisine gösterdiğim vefaya karşılık vermediği için aramızda kişisel bir husumet oluştu. Kendisini yaralamak amacıyla bir takım planlamalar ve ayarlamalar yaptım. Hiç kimseden yardım talep etmedim. Her şeyi kendi imkanlarımla yaptım” dedi. Özyağcı, İstanbul’dan Ankara’ya da kendi imkanı ile geldiğini öne sürdü. Özyağcı ifadesinin devamında “Ankara iline nasıl geleceğimi. Ankara ilinde nerede konaklayacağımı, Sinan Ateş’i nerelerde bulabileceğimi, olayı gerçekleştirdikten sonra nasıl, nerede, hangi vasıta ile olay yerinden kaçacağımı düşünmeye başladım” dedi. Özyağcı “Ankara’da kaldığım evi arkadaşım Suat Kurt ayarlamıştı” ifadelerini kullandı. Özyağcı, Ateş’in izini bulmak için Vedat Balkaya ile birlikte çalışma yaptıklarını belirterek cinayet anına ilişkin de ayrıntılı bilgi verdi. Özyağcı, Balkaya’nın kullandığı motosikletten indikten sonra, kendisini bekleyen bir araca bindiğini ifade ederek, söz konusu aracı da yine kendisinin, kaçış planı kapsamında ayarladığını anlattı. Özyağcı, cinayetten sonra yine kendisinin ayarladığı araçla İstanbul’a geldiğini söyledi.

İşte Sinan Ateş cinayetinde aydınlatılması gereken noktalar

CİNAYET SONRASI ŞİLE’YE GÖTÜRÜLDÜ

Cinayet öncesi Ankara’ya giden ekipte yer alan ve Ateş’i anbean takip eden Suat Kurt ise, olaydan sonra otobüsle Gebze’ye döndüğünü anlattı. Kurt “Doğukan’ın tarif ettiği yere gittiğimde bir ticari taksi geldi. Şoförü Caner’di. Siz görevlilerden bu şahsın adını Caner Günay olarak öğrendim. Caner bana ‘beni Dodo (Doğukan Çep gönderdi, seni Şile de bir adrese götüreceğim’ dedi ve araç seyir halindeyken Caner, Doğukan’ı aradı. Caner telefonu bana verdi. Doğukan bana ‘Caner’in götüreceği eve geç, orada kal’ dedi. Ben de bunun üzerine Doğukan’a ‘bu iş böyle olmayacaktı ölüm filan olmayacaktı, ben teslim olabilirim’ dedim ve ağlamaya başladım. Doğukan bana ‘ben de böyle olsun istemedim ne desen haklısın, sen dediğim yere geç, orada wifi var yine konuşuruz ‘ dedi ve telefonu kapattık” dedi

ÇEP: ÜSTÜME YIKILMAYA ÇALIŞILIYOR

Sinan Ateş cinayet ile hiçbir bağlantısının olmadığını öne süren Doğukan Çep ise “Benim bu olayda başından sonuna kadar hiçbir bağlantım yoktur, Cezalarım ve aranmam olması sebebiyle üstüme yıkılmaya çalışılıyor” dedi.

NEDENİ YOK

T24’ten Asuman Taranca’nın aktardıklarına göre, iddianame, bilirkişi raporu dahil olayın organizasyonunu ortaya koyan onlarca delili değerlendirilmediğini gösterdi. İddianamede, şüphelilerden eski Ülkü Ocakları Yöneticisi Tolgahan Demirbaş ile Gülsuyu Çetesi lideri Doğukan Çep azmettirici olarak gösterilmesine karşın, cinayeti azmettirme gerekçelerine yer verilmedi. Soruşturmanın en önemli delillerinden olan telefon yazışmalarına ilişkin bilirkişi raporundan neredeyse hiç bahsedilmeyen iddianamede, rapordaki tespitlere de olayın bağlamından koparılarak kısmen değinilmesi dikkat çekti.

OLCAY KILAVUZ ADI YOK

Şüpheli Demirbaş’ın, MHP eski Milletvekili Olcay Kılavuz’un kullandığı evde yakalanmasından bahsedilmeyen 145 sayfalık iddianamenin 103 sayfası şüpheli beyanlarından oluştu. İddianamenin yaklaşık 35 sayfalık bölümünde ise şüphelilerin hts/baz bilgileri ile cinayet anı ve sonrasına ilişkin görüntülerin bilgilerine yer verildi. Yalnızca 7 sayfada delillerin değerlendirildiği iddianamede, Demirbaş ve Çep’in, cinayeti neden azmettirdiklerine ilişkin tek bir değerlendirme de yapılmadı. Savcılığın iddianamesine göre, cinayetin sebebi de yok.

ÖZEL’DEN TEPKİ

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, iddianame ile ilgili, “Sinan Ateş suikastine ilişkin hazırlanan iddianame, oluşturulan sis perdesini aralamak şöyle dursun, kamuoyunun bildiği pek çok gerçeği gizlemeye çalışıyor” değerlendirmesini yaptı.

Özgür Özel’den Sinan Ateş iddianamesine sert tepki: Kamuoyunun bildiği gerçekler gizlenmeye çalışılıyor

Kaynak: TELE1