Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Prag Büyükelçisi Eğemen Bağış ve Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu ile çalışmayacaklarını söyledi.
Kılıçdaroğlu Washington Büyükelçisi Murat Mercan’la çalışır mı?
Genel olarak bir ülkede yönetim değiştiği zaman büyükelçileri de değiştirmek adettendir. Ülkenin adı ABD olursa biraz da kaçınılmaz oluyor.
Washington’a ilk kez bir siyasi isim (eski AKP milletvekili) Murat Mercan Büyükelçi olarak atandı. Diplomasi kariyeri , devlet memuriyeti yok. Tabii önceki siyasi atama tayin yeri Tokyo Büyükelçiliği devlet memuriyeti sayılmazsa!
AKP iktidarının yurt içindeki ‘ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı’ politikaları Washington’daki temsilciler tarafından da uygulandı.
Washington’a siyasi Büyükelçilerle Atatürkçü kurum ve kişiler önemli sıkıntılar yaşadı.
Atatürkçü kurum ve kişiler dışlandı, Büyükelçilik davetli listesinden çıkarıldı. Milli günlerde yapılan toplantılara çağrılmadı, kendilerine göre bir liste oluşturdular.
7 yıl Büyükelçilik yapan Serdar Kılıç döneminde başlatılan uygulamalar AKP’li Büyükelçi Murat Mercan döneminde de devam ettirildi.
Atatürkçü Türk Derneklerine alternatif dernekler oluşturuldu.
Türk-Amerikan Dernekleri Asamblesi (ATAA) kendileri için alınan binadan Büyükelçi Kılıç zamanında baskı yapılarak başka binaya taşınmak zorunda bırakıldı.
Büyükelçi Kılıç İsmet İnönü döneminde alınan Washington’un tarihi binaları arasında bulunan konutun bahçesine çocukları için çocuk bahçesi yaptırdı. Bunlar sır değil, hala konuşuluyor.
Tabii ki TELE1’de haber oldu. İki Büyükelçinin Washington icraatlarıyla ilgili çok sayıda belgeli yazı yazdım.
Doğrular yazılınca Türkiye’de olduğu gibi ‘Bağımsız’ basın Washington’da da dışlandı, hedef tahtasına oturtuldu.
Gerek Büyükelçi Kılıç, gerekse Büyükelçi Mercan ‘belgeli ve fotoğraflı’ yazılarımı kastederek yüzüme karşı ‘kendileri için iyi şeyler yazmadığımı’ söylemek cüretini gösterdiler.
Mercan biraz daha ileri giderek bir kaç gün önce karşılaştığım ATAA’nın 39’ncu yıllık toplantısında yaptığı konuşmayı herkesin içinde ‘konuşmamı yazma’ dedi.
Konuşmasını zaten dinlemedim ama ‘bir gazeteciye yazma’ diyecek kadar kendisini yetkili görebiliyor veya karşısındaki her gazeteciyi yanındakilerden biri sanabiliyor.
AKP iktidarı yolun sonuna geldi.
Tek adam rejimi kısa bir süre sonra geldiği gibi gidecek.
Sadece ülke için de değil, yurt dışında da artık bu görüş hakim. Yabancı medya gelişmeleri çok yakından izliyor.
Çıkan haber ve yorumları izliyorsunuzdur, ‘otokrat’ olarak tanımlanan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kaybedeceğine ‘kesin’ gözüyle bakılıyor.
Şüphesiz gelişmeler ABD’de de yakından izleniyor. Uzun bir dönem AKP’ye destek veren ‘AKP’li Amerikalılar’ da umudu kesmiş durumda.
ABD’deki AKP’li kuruluşlar da da panik havası olduğu konuşuluyor. Hatta ‘buraya kadar’ diyen ‘saraya’ yakın isimlerden de bahsediliyor!
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu Washington Büyükelçisi Mercan’la çalışır mı?