Troller: Sosyal medyanın kımıl zararlıları

İlayda Çokuslu yazdı…

Hepimiz biliyoruz fakat troll tanımını tekrar hatırlayalım:

Trol, ya da bilinen adıyla Troll, İnternette insanların keyfini kaçırmak ya da münakaşa başlatmak için ortam yaratan, çeşitli şekilde ironik söylemlerle hakaret ya da açıkça küfür eden ve kullanıcıları rahatsızlık veren kişi.

Twitter, yeni adıyla X, 2013’ten bu yana özellikle AKP iktidarı lehine örgütlü bir şekilde hareket eden Türkiye’den yaklaşık 10.000 hesabı kapattı.

Gerekçesi bunların iktidar lehine örgütlü bir şekilde hareket ettiklerinin tespit edilmesiydi.

Ancak Stanford Üniversitesi’nde yapılan geniş kapsamlı araştırmaya göre bir hesabın kapatılmasına karşın, en az 3 yeni hesabın da açıldığı rapor ediliyor.

Gönüllü ya da para karşılığı çalışan trollerin savaşı sadece muhaliflerle değil, platformla da yıllardır devam ediyor.

Binlerce kullanıcıyla yapılan bir organizasyon söz konusu ve binlercesi de halen faaliyette.

Bilindiği üzere bunlar büyük ölçüde profesyonel olarak yapılıyor. Bazı kişiler inandıkları davalar, partiler uğruna bir şekilde kendileri pekâlâ trolleşebiliyorlar. Yani nedir?

Yalan haber yaymak. Dezenformasyon, çarpıtma ve de tabii ki kendileri gibi olmayanlara karşı yıldırma ve linç faaliyetleri.

Bunları yapanların hepsinin böyle örgütlü troller olduğu söylenemez. Ancak onların yarattığı atmosfer ile birlikte onlar gibi davranan çok sayıda insan olduğunu da biliyoruz.

Örgütlü kötülüğün, organize lincin, hoşa gitmeyen fikirlere karşı kampanyaların, özellikle kişileri hedef göstermelerin ilk başlama tarihi 2008.

Bu linç kültürü başka sosyal medya mecralarda küçük küçük başlayıp, 2013 yılında Twitter’a (X) sıçramış, ardından büyük ivme kazanmış, özellikle iktidar için bulunmaz bir nimet haline gelmiştir.

İLETİŞİMLERİ HAKARET VE KÜFÜR

Tuhaf bir nesil devlet büyüklerinden gördüğü üslupla yetişti. Erişkin olanlar ise yine destekledikleri iktidarın kullandıkları dili aileden aldıkları terbiye ve eğitim seviyesiyle kolayca benimsedi.

Okuduğunu hatta duyduğunu anlamayan bir toplum.

Okuyor fakat yarım yamalak, duyuyor ancak o da parça parça.

Ne denilmek istenildiğini değil, kendisine emredileni yani işine geleni alıyor.

Eğitim seviyesi ya da aileden gelen görgü terbiye ve kelime dağırcığı yetersiz, empatiden uzak, saygıyı sadece el öpmek zanneden kişi küfür ve hakaret haznesinde ne varsa kusuyor.

Bu kişiler çoğu zaman bilerek tartışmıyor. ‘Muş’ gibi yapıp hakaret ve küfürleri sıralıyor, ilgili mercileri onlarca kez başka başka paylaşımlarda etiketleyip, ‘Alın bunu’ diye hedef gösteriyor.

NASIL ORGANİZE OLUYORLAR?

Bunların bir kısmı gerçek anlamda biat etmiş parayı pulu gözü görmeyen inanılmaz fanatik kişiler.

İktidara bağlandıkları nokta: ‘Din’…

‘Ya Allah Bismillah’, ‘İnşaAllah’ ve benzeri dini içerikli, gerçek dindarları can evinden vuran nokta atışı sözler…

Hele bir de dua, sure, Kur’an-ı Kerim’den hadis ve sözler varsa koşulsuz savaşçı olanlar.

Bir de adına ‘Troll yönetim şirketi’ diyelim, bu kurum tarafından ödemesi yapılan bir kesim var.

Onlar saldırı başı ancak saldırının etkileşimi kadar ücret alıyor.

Açtıkları hashtagların etkileşimi de trollerin ücretini etkileyen bir durum. Yeni verilere göre troller ayda 400 ila 500 arası hashtag açıyor.

Diyelim Özgür Özel’e saldırdı, 500 bin üzeri etkileşim aldı iyi para alıyor. Ancak diyelim Murat Ağırel’e saldırdı 1 milyon etkileşim aldı şahane bir ücret banka hesabına yatıyor. Ya da Merdan Yanardağ, Can Ataklı’yı TT’ye çıkarttı ve kendi tweeti TT’de o başlık içerisinde en tepede ve 1-2 milyon etkileşim aldı, TT olmasına büyük katkı sunduğu için neredeyse 3-5 aylık kazanç sağlıyor.

Organizasyonları, herhangi bir kişiye kampanya başlatmaları, hazırlanılmış metin ya da sadece kişi adı belirtilerek Whatsapp ve Telegram üzerinden gerçekleşiyor.

Dikkatinizi çekmiştir!

Yeni hesap.

Sıfır ya da 3-5 takipçili hesaplar. Hepsi aynı metni ve görseli paylaşıyor algı yapıyor. Bunlar manipülasyon, dezenformasyon grubu. Nispeten daha az zararlılar.

Bir de içeriği farklı, doğaçlama metinleri paylaşan üst düzey troller var.

Bunlar algı değil, direkt lince yönelik emniyeti, bakanları, bakanlıkları ve RTÜK’ü harekete geçirecek paylaşımlar yapan saldıraylar.

PAYLAŞ GEÇ MANİPÜLASYON GRUBU İLE SALDIRAY TİMİ FARKI

Saldıraylar alt grupları tribün amigoları gibi coşturan ustabaşları, manipülatifciler ise papağan gibi. Aynı metin ve görseli paylaşan amele sınıfı.

Bu troller hedef aldıkları kişileri linç edip, genelde gözaltına aldırıp, hatta cezaevine gönderebiliyorlar.

Linç edilen kişiyi bir belgesel sahnesi olarak hayal etseniz, bu tam anlamıyla aç sırtlanların ağızlarından kan akarak avını kısa sürede kemiklerine kadar tüketmesi olarak görebilirsiniz.

İktidar mensuplarının öncelikle kendilerinin bu dilden vazgeçmesi, troll ordusundan işine geliyor olsa dahi Türkiye’nin ruh sağlığı için daha fazla zıvanadan çıkılmadan kurtulması gerekiyor.

Türkiye’de troller sadece iktidarın maaşlı elemanlarından oluşmuyor.

Bunun bir de trol gazetecilerle trol siyasetçiler ayağı var. Bu da başka bir yazı konusu olsun.

Not: Bu yazı Nokta Atışı isimli internet sitesinden alınmıştır. 

Kaynak: TELE1