TBMM Başkanı Şentop’tan İstanbul Sözleşmesine destek

Yayın tarihi: 6 Ağustos 2020 Perşembe 4:58 pm - Güncelleme: 6 Ağustos 2020 Perşembe 4:58 pm

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, AKP’li bazı isimler tarafından tartışmaya açılan İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin, “Biz tamamen kendi kültürümüze uyumlu bir sözleşme arayacaksak imzalayacak sözleşme bulamayabiliriz. Kadına karşı şiddet konusunda Türkiye çok adım attı, İstanbul Sözleşmesi’nin de bunda katkısı olduğuna inanıyorum” dedi.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, “TBMM 27 Dönem 2 ve 3 Yasama Yılı Faaliyetleri Değerlendirme Toplantısı”nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Yurdun dört bir yanında kadınlar, İstanbul Sözleşmesi için tek ses

Parlamento muhabirleri ile TBMM’de kahvaltılı basın toplantısında bir araya gelen Şentop, “vesayetçi” olarak nitelendirdiği Parlamenter Sisteme karşı, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni şu sözlerle savundu:

“Parlamenter sistem tıkır tıkır işlemiş diyemiyoruz sistemin kendisinde de, anayasa ve kanun üzerinde düzenlemeler zaman içinde yapılmış. Yeni sistemle ilgili zaman içinde ortaya bir takım aksaklıklar çıkarsa bununla ilgili değişiklikler yapılır bu son derece doğaldır dünyada da böyledir. Uygulama ile pratik arasında kesişme olması için zaman gerekli. Şikayetlerin zaman içinde azaldığını görüyoruz, zaman geçtikçe sistemle ilgili olan, olmayan sorunlar ayrışarak, daha fazla mesafe alınarak, daha objektif değerlendirmeler olacağını düşünüyorum.

15 temmuzdaki hain darbe teşebbüsü, Türkiye ne kadar mesafe alırsa alsın, darbeci anlayış geriye alınmış olmuş olursa olsun 15 temmuz öncesi ve sonrası siyasetin, devlet algısının aynı olmayacağını göstermiştir. Vesayetçi anlayışın hakim olduğu parlamenter sistemde 28 şubat post modern hükümet darbesi oldu.”

AKP’de derin çatlak: Kime kılıç gösteriyorsunuz!

“SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİNE, FANTEZİ OLARAK DURUP DURURKEN GELMEDİK”

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne Türkiye’de yaşanan süreçlerin neden olduğunu kaydeden Şentop, “Türkiye sistem değişikliğine fantezi olarak, durup dururken gelmiş değildir. Bunun temelleri var, bu süreçler bizi Başkanlık Sistemi’ne adım adım getirmiştir. Siyasete müdahale etmek isteyenler, Parlamenter Sistemi bir fırsat olarak görmüş, hükümet kurdurup, hükümet düşürülebilmişlerdir. Fiili bir durumdur, sonuç itibarıyla 15 Temmuz bir kez daha bu sistem değişikliğini göstermiştir” diye konuştu.

Kadın polisin kadına zulmü!

ATATÜRK’E HAKARET VE HİLAFET TARTIŞMALARINI, “KRİMİNAL VAKALAR” OLARAK DEĞERLENDİRDİ

Son dönemlerde yaşanan Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret olayları ve hilafet tartışmalarını da değerlendiren Şentop, bu tarz olayların AK Parti Hükümetinden önce de yaşandığına dikkat çekerek,“Sosyal medya olan bir çok şeyi görünür hale getirdi. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’le ilgili olarak yapılan değerlendirmelere ilişin bir kişinin yazmış olduğu bir mesajı bütün Türkiye görebiliyor. Böyle şahıslar Türkiye’de zaten vardı, son 10 yılda çıkmadı ama sosyal medya yoktu. Dine, Peygambere hakaret edenler bir çok şeyi bulabiliyoruz. Bunların değeri, kıymeti, ağırlığı nedir? Toplumsal olarak bunların Türkiyede kriminal vakalar, polisiye merkeze çekilecek vakalar olduğunu, fikri tez olarak ele alınacak vakalar olmadığını görüyoruz. Ayasofya’nın ibadete açılışı, Cumhuriyetin Kurucusu Atatürk’e karşı bir hareket değildir. Türkiye’de hilafet tamamen gereksiz bir tartışmadır, magazinel olarak değerlendirilecek bir husus değildir. Bunu ortaya atanlara özellikle 1924 deki Meclis’teki hilafet tartışmalarına bakmalarını öneririm” dedi.

“ERKEN SEÇİM MANTIKLI DEĞİL”

Erken seçim tartışmalarını da değerlendiren TBMM Başkanı, bu iddianın Türkiye’deki sistem değişikliğinden haberi olmayanlar tarafından ortaya atıldığını öne sürdü. Mustafa Şentop, “Erken seçim hukuken tamamen imkansız değil. Kararlar Parlamento’da 5’de 1 çoğunlukla alınabiliyor. Önünde 2, 3 yıl varken, ‘Biz gidelim de, tekrar geliriz’ bu mantıklı değil, milletvekilleri niye bu şekilde karar alsınlar. Kararı Cumhurbaşkanı da alabiliyor, Cumhurbaşkanı niye bu kararı alsın halk, ‘Niye kendi süreni kısaltıyorsun?’ diye sormaz mı? Yeni sistemde erken seçim kararı almak mümkün ama hem siyasi, hem hukuki olarak bu çok çok zordur” dedi.

“FETÖ SİYASİ AYAĞI İLE İLGİLİ KARARI YARGI VERSİN”

FETÖ’nün siyasi ayağına ilişkin Meclis’te soruşturma komisyonu kurulup kurulmayacağına ilişkin soruları da yanıtlayan TBMM Başkanı, bu konuda kararın yargı tarafından verilmesi gerektiğini vurguladı. Mustafa Şentop, “Türkiye’de iddia edildiği gibi siyasi ayakla ilgili sürecin farklı işletilmesini isteyenler, ‘Bunu hakimler, mahkemeler yapmasın, Meclis’te araştırma önergesi ile yapalım’ diyenler var. Yani ne ayak varsa bütün o ayakları ile ilgili bu güne kadar o süreçleri yargı mahkemeler nasıl yürüttüyse siyasi ayakla da ilgili yürütsün. Siyaseten FETÖ’den mahkum olanlar, soruşturulanlar var. FETÖ yapılanması siyaset içinde bir faaliyet değil, öyle olsaydı bir siyasi parti kurarlardı. Mutlaka son FETÖ’cü temizlenene kadar bu mücadele devam edecektir, bu şahsi mücadele değildir” diye konuştu.

“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NİN KATKISI VAR”

İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin yapılan tartışmalara ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Şentop, şu sözlerle İstanbul Sözleşmesi’ne destek verdi:

“Tartışmalar hakaret boyutunda, bunu çok ayıp buluyorum. Birbirine sövecek kadar tartışmaya insanların taşımasını çok ayıp yakışıksız buluyorum. Geçmiş 17-18 yıllık AKP döneminde kadına karşı şiddetin önlenmesine ilişkin çok sayıda çalışma yapılmış, önlenmesi ile ilgili adımlar atılmıştır. Sözleşme kalkarsa kadına şiddet artar, sözleşme kalkmazsa kadına karşı şiddet artar ikisi de yanlıştır.

Biz tamamen kendi kültürümüze uyumlu bir sözleşme arayacaksak imzalayacak sözleşme bulamaya biliriz. Evrensel olan boyutları itibarıyla bütün insanların itibar edeceği hususlar içinde mutlaka mutabakat sağlanmalıdır. Kadına karşı şiddet konusunda Türkiye çok adım attı, İstanbul Sözleşmesi’nin de bunda katkısı olduğuna inanıyorum.”

“PANDEMİ SÜRECİNDE BAŞARI İLE MÜCADELE ETTİK”

Kovid-19’la mücadele sürecine ilişkin Parlamento’da yaptıkları hakkında da bilgi veren Şentop, Meclis tarafından sürecin başarı ile sürdürüldüğünü söyledi. TBMM’de yapılan toplam test sayısını 23 bin 310 olarak açıklayan Mustafa Şentop, Meclis Hastanesi’nde günlük ortalama olarak 500’ün üzerinde test yapıldığını bildirdi.

TBMM’DE 44 KOVİD VAKASI

Türkiye genelinde yapılan testlerin yüzde 1.5’inin Meclis’te yapıldığını kaydeden TBMM Başkanı Mustafa Şentop açıklamasında, ‘Toplam 35 personelimiz de covit 19 tespit edildi. 9 vekil de Covid 19 tespit edildi. 4 milletvekilinin tedavisi evde devam ediyor. 5 milletvekilinin tedavisi hastanelerde sürüyor. Milletvekilleri ile birlikte Meclis’te toplam vaka sayısı 44” dedi. Şentop, AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu’nun ise solunum cihazından ayrıldığı ve durumunun giderek daha da iyiye gittiği bilgisini verdi.

“PANDEMİ DÖNEMİNDE GENEL KURUL 576 SAAT ÇALIŞTI”

Pandemi döneminde Meclis’in çalışmalarını aralıksız sürdürdüğünün altını çizen Şentop, “13 Mart 2020 tarihinden itibaren 576 saat Meclis Genel Kurulu toplantı yapılmış, 20 bin 509 sayfa tutanak tutulmuş, 50 birleşim gerçekleştirilmiştir” dedi.

“GELEN DOKUNULMAZLIK TEZKERESİ SAYISI 403”

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin çalışmalarına ilişkin istatistiki verileri açıklayan Şentop, 1 Ekim 2019 tarihinden, 28 Temmuz 2020 tarihine kadar, Meclis Genel Kurulu’nda 118 birleşim, 533 oturum gerçekleştirildiğini kaydederek, bu süreçte milletvekillerinin 908 saat 52 dakikasının oturumlarda geçirdiğini bildirdi. Milletvekilleri tarafından verilen kanun tekliflerinin sayısını 970 olarak açıklayan Şentop, bunların 67’sinin kanunlaştığını bildirdi. Şentop, 403 yasama dokunulmazlığı tezkeresinin de Meclis Başkanlığına geldiğini kaydetti.

MİLLETVEKİLLERİ 13 BİN 600 SORU ÖNERGESİ VERDİ

Milletvekilleri tarafından verilen yazılı soru önergesi sayısını 13 bin 600 olarak açıklayan Mustafa Şentop, bunların 1690’nının süresi içinde yanıtlandığını bildirdi.

Muhalefet milletvekilleri tarafından zaman zaman dile getirilen soru önergelerine yanıt verilmediğine ilişkin eleştirilere de değinen Şentop, “27. Dönemde Başkanlık Sistemine geçildi. Bu dönemde soru önergelerine cevap gelmiyor diye itirazlar yönetiliyor. Soru önergelerine verilen cevap oranı yüzde 64. 5 iyi midir? Kötü müdür? Bana göre iyi değildir ama önceki dönemlerdeki oranlara bakılınca geriye gitme şeklinde değerlendirilemez” dedi.