Taksim’in yeni yeni düzenlenmesi halk oyuna sunulmuş. İlk olarak doğru bir davranış mı bu? İlk bakışta öyle sanılır. Demokratik bir tutum gibi görülür bu.
Aslında bunun adı referandumdur. Referandumun demokratik bir tutum olduğu tartışmalıdır.
Bunu böyle kabul etsek bile ve fakat şu sorulmalıdır. Taksim gerçekten de meydan mıdır?
Buna kim meydan diyorsa, o kişi hayatta meydan görmemiş demektir.
Eğer faraza Fransa’da Concorde, İngiltere’de Trafalgar, Çin’de Tiananmen meydanları meydansa faraza ve fakat Taksim meydan olamaz. Olsa olsa meydancık olur. Buna karşın Taksim’i faraza meydan kabul edelim.
Peki bu meydanın içeriği ne olacaktır. Şu bilinir ki bir şeyin içeriği, o şeyin kendisi yapan şeydir.
Bu durumda Taksim’i o şey yapacak olan şey nedir?
Bu şey nerededir. Bu şeyi kim bilmektedir? Ve fakat bu şey Taksim’e uygulanabilir bir şey midir?
Bunu kim, nerede, nasıl uygulayacak?
Hadi diyelim bütün bunlara yanıt verildi. Peki bu meydanın biçimi ne olacak?
Biçimi kim bulacak, belediye biçimi nasıl uygulayacak? Ayrıca ve fakat haddizâtında faraza biçimi kim, nasıl nerede bulacak?
Görüldüğü gibi bu meydan işi son derece çetrefillidir. Serv referandumla çözülmez.
En iyisi oraya hiç dokunmamaktır. Beyazıt Meydanı’na bir dokundular, meydan yok oldu. Taksim Meydanı da yok olmasın.