Şule Çet davasında sanık Çağatay Aksu’nun ifadesini mesajlar yalanlıyor

Yayın tarihi: 6 Şubat 2019 Çarşamba 8:16 am - Güncelleme: 6 Şubat 2019 Çarşamba 5:04 pm

Ankara’da bir iş merkezinin 20’nci katından şüpheli bir şekilde düşerek hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Şule Çet’in ölümüyle ilgili davanın ilk duruşması bugün(6 Şubat 2019), Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sabah 10.00’da başladı. Tutuklu yargılanan sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand, “cinayet”, “ırza geçme” ve “hürriyeti tahdit” suçlarından yargılanıyor.

Duruşma için, Şule Çet’in ailesi, avukatı, çeşitli kadın dernekleri ve bazı sivil toplum kuruluşları, duruşmayı izlemeleri yönünde takipçilerine sosyal medyadan çağrı yapmıştı. 250 kişilik mahkeme salonuna sığmayacak derecede bir grup Çet davasına destek için duruşmaya katıldı. Gazeteciler, milletvekiller, avukatlar, kadın dernekleri ve sivil toplum kuruluşlarından katılım gösterildi.

Çağatay Aksu ve Berk Akand salona getirildi. İkisi de takım elbise giydiği görüldü.

Şule Çet’i öldürmekle suçlanan sanık Çağatay Aksu savunmasında Böyle bir suçlama ile karşınızda olduğum için özür dilerim. Allah’ın vicdanı ve sizin vicdanınıza güveniyorum. “Hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum. Buraya gelenler ya bir şey bilmiyor ya da her şey gösteriş amacı taşıyor.” dedi.

ÇELİŞKİLİ İFADE

Sanık Çağatay Aksu’dan çelişkili ifadede bulundu. “6’da konuştuk biz, geleceğini unuttuk bile 10 gibi geldi taksiye binmiş” derken Şule’ye attığı mesajlar ise Aksu’nun Şule’ye “Geldim, taksiye atlayıp gel” dediğini ortaya çıkardı.

Sanık Çağatay Aksuya, Raporlarda Şule’ye zorla cinsel şiddetin var olduğu soruldu: “Ne diyorsunuz, öyle bir şey asla olmadı. Hani nerde hangi rapor? Ben de istedim cezaevinde o raporu inceledim. Öyle bir şey göremedim.” diye yanıtladı.

Sanık Çağatay Aksu olayı şöyle anlattı:

“Şule ile abi kardeş gibiydik, kafası dağılsın diye çağırdık. Gece 12.30’da plazaya gittik. Orası şirket işlerimizi yaptığımız bir ofis. Bütün gece içki içtik, jelibon-kuruyemiş yedik. Laptobu açtık ve bütün gece sadece müzik dinledik.Makam odasının yanında dinlenme odası var. Şule ben gidiyorum deyip yan odaya geçti. Ben de arkasından gittim. Ben gittiğimde şule sarkık vaziyette pencerede duruyordu. Ben Şule’yi tutmaya çalıştım. O sırada onu tutmaya çalışırken parmağımın tendomları koptu.

Mahkeme heyeti, parmağın sağlam ve pencerede parmak izin yok sorusu üzerine sanık Çağatay Aksu: “Nasıl çıksın, ben Şule’yi tutmaya çalışıyordum ama Şule’yi tutamadım. Yan odada arkadaşım Berk Akand’a seslendim ama çok müzik sesi vardı sanırım duymadı sonra Şule düştü” diye cevap verdi.

Aksu ‘çağırdık’ dedi Akand, ‘birlikte geldiklerini’ söyledi
Sanık Berk Akand da ifadesinde olayı şöyle anlattı. “Ben Şule’yi tanımıyorum. Olay günü Rıfkı restoranda tanıştım. Ben gittiğimde Şule,
Çağatay’ le oturmuş yemek yiyorlardı. Yemek yedikten sonra eğlenmeye davet ederiz diye, Şule’yi plazaya ben davet ettim. Çağatay ve Şule markete uğrayıp içki almışlar. Sonra üçümüz 20. kata ofise çıktık. Ben laptoptan müzik açtım. Bu şekilde eğlenmeye başladık. Şule’nin keyfi yerindeydi. Şule elinden telefonu düşmüyordu. Biz Çağatay ile sürekli sosyal medyada paylaşmak için video çekiyoruz. Çocuk gibi eğleniyoruz. Hiçbir sıkıntı yoktu.”

39 YIL HAPİSLERİ İSTENİYOR

Mahkeme sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi. Şule Çet’in ölümüne ilişkin ayrıntılı rapor alınmasını kararlaştıran mahkeme duruşmayı 15 Mayıs tarihine erteledi.

Sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Arand’ın ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet ve 39 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.

Duruşma sonunda verilen ara karara göre, maktulün vücudundaki kırıklar ve darbelerin düşme öncesi mi, sonrası mı oluştuğuna, maktulde bulunan sanıkların DNA örneklerinin maktule nasıl geçmiş olabileceğine ve sanıkların telefonlarındaki mesajlara dair ayrıntılı bilirkişi raporları talep edildi.

İzleyiciler salona sığmadı

23 yaşındaki Şule Çet’in, 29 Mayıs’ta eskiden yanında çalıştığı Çağatay Aksu’nun ofisinin olduğu plazanın 20. katından aşağıya atlayarak intihar ettiği iddia edilmiş ancak cinsel saldırıya uğradığı ve ölümünün şüpheli olduğu ortaya çıkmıştı. Davada Adli Tıp Uzmanı Mehmet Nuri Aydın’ın “Bir kadın bir erkekle tenha bir yerde içki içmeyi kabul etmişse ve hele erkeğin yalnız yaşadığı evine, odasına giderek birlikte içmiş olursa cinsel ilişkiye rıza göstermiş sayılır” ifadelerinin yer aldığı bir mütalaa raporu olduğu öğrenilmişti.

OLAY SONRASI TEMİZLİK YAPTILAR

Şüpheli ölümden kısa bir süre sonra polislerce çekilen “dinlenme odası” fotoğrafı dava dosyasına girdi. Fotoğraf, şüphelilerin olay sonrası temizlik yaptığı iddiasına kanıt olarak gösteriliyor. Savcılığın hazırladığı iddianamede, fotoğrafta pencerenin önünde duran sehpadaki tavlanın bile yerinden oynamadığı vurgulanıyor.

İLK DURUŞMADAN NETİCE BEKLEMİYORUZ

Duruşması öncesinde Evrensel’den Derya Kaya’ya konuşan Şule Çet’in Avukatı Umur Yıldırım, dosyanın ilk duruşmasında beyanlarını ve aldıkları raporları mahkemeye sunacaklarını belirtti. Büyük ihtimelle dosyanın kovuşturma aşamasında tekrar adli tıbba gönderileceğini belirten Yıldırım, ilk duruşma olacağından olumlu ya da olumsuz bir gelişme beklemediklerini, sadece sürecin başlayacağını ve tutuklulukların devamına karar verilmesini beklediklerini söyledi. Sanıkların ilk defa canlı olarak sorgularının mahkemede olacağını anlatan Yıldırım şöyle konuştu: “Onların ilk tepkileri, beyanlarını orada duyacağız. Bir sanık ‘Hiçbir şey görmedim, duymadım’ diyerek olumlu, olumsuz hiçbir şey söylemiyor. Diğer sanığın da anlattığı bir hikaye var. Sanıklardan birisi konuşabilir. Çünkü birçok delil var ve anlattıklarının tamamen aksine bu deliller. Bu açıdan birisinin artık konuşacağını, gerçekleri söyleyeceğini düşünüyorum. Çünkü artık deliller birçok şeyi ortaya koydu”

Çet’in dosyasında sanık avukatlar tarafından alınan ve medyada da tepkilere neden olan “Bir kadın bir erkekle tenhada içmeyi kabul etmişse cinsel ilişkiye rıza göstermiştir” ifadelerinin yer aldığı uzman mütalaa raporuna ilişkin de Yıldırım, bu raporun adli tıp raporu olmadığının altını çizdi. Taraflardan herhangi birisinin dava ya da soruşturma aşamasında haklılığını ispat etmek için uzman kişilerden mütalaa alabildiğini belirten Yıldırım, mütalaa raporunun uzman kişiler tarafından bilimsel görüşlere göre hazırlanmasına rağmen Şule’nin dosyasında yer alan raporun hiçbir bilimsel görüş içermediğini ve tarafsız olmadığını vurguladı. Yıldırım, “Tek bir tarafı aklamaya yönelik bir rapor. Bu soruşturma aşamasında dosyaya girmişti. Savcı dahil hiç kimse dikkate almadı zaten” dedi.