Rusya’nın “Kuzey Başkenti”nde “St. Peterburg Uluslararası Ekonomik Forumu” (SPUEF) bugün 4. ve son gününde sona erdi. Uzun zamandır her sene düzenli olarak organize edilmekte olan forum Rusya Federasyonu’nun ekonomi ve teknolojisinin başarısının vitrini olmasının yanı sıra, Moskova’ya dost ülke ve devletlerin siyaset ve iş dünyasının temsilcileriyle ilişki ve bağlantıların geliştirilmesi için de özel ve temel bir eksen işlevi görüyor. Son 20 yıl boyunca SPUEF dünya basınının, siyaset ve ekonomik dünyasının dikkatlerinin odağına otururken, bu büyük etkinlikte sadece milyarlarca dolar değerinde anlaşmalara imza atılmıyor ancak aynı zamanda kayda değer önemde siyasi kararlar ve planlar da seslendiriliyor. Bu sene ise forum, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve onun müttefikleri tarafından Rusya’ya ve Ruslara karşı adeta savaş ilan edildiği ihtilaf koşullarında özel bir dikkat çekiyor. 2022 yılının şubat ayından başlamak kaydıyla; Büyük Yedili’yi oluşturan ABD, Büyük Britanya, Avrupa Birliği (AB), Kanada, Avustralya ve Japonya; yalnızca Moskova’ya karşı 15.000 küsur yaptırım uygulamakla kalmadılar ancak aynı zamanda “Asi Rusya”yı dünya çapında izole etmek için eşi benzeri görülmemiş ve duyulmamış yöntemleri de devreye sokmaktan imtina etmediler. Batı’nın diplomatik çabalarına ve hatta tehditlerine rağmen dünya ülkelerinin çoğunluğu Kolektif Batı’yı salt desteklememekle ve Rusya karşıtı kampanyaya katılmamakla kalmadılar fakat tersine, Rusya Federasyonu ile çok farklı sahalarda işbirliklerini daha da arttırıp geliştirme yoluna girdiler.

BU SENEKİ FORUMUN YILDIZI RUSYA’NIN YAKIN MÜTTEFİKİ OLAN BAE’YDİ

Sadece geleneksel partnerlerin değil, fakat dünyanın önemli bir kısmının da, forumda bulunan sayısız yabancı delegasyon üzerinden, günümüzde Rusya ile olan politik ve ticari-iktisadi ilişkilerini ve bağlantılarını güçlendirmeye gayret ettiğinin hususi bir işareti ve kanıtı oldu bir kez daha SPUEF. Çin, Hindistan ve İran ve Avrasya Ekonomik İşbirliği Örgütü mensupları gibi Moskova’nın mevcut müttefiklerinin yanı sıra bu sene Rusya’nın kuzey başkentine son günlerde Asya, Afrika, Ortadoğu ve Latin Amerika’dan toplam 100’den fazla devletten ziyaretçi forum için geldi. SPUEF’te 26 yıldır geleneksel olduğu üzere bu sene de etkinliklerde dikkatler, dost ülkelerden özellikle bir tanesinin üzerine odaklandı: Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE). 2023 forumun yıldızı, uzun yıllardır Rusya Federasyonu’nun güvenilir politik ve ticari-ekonomik bir partneri haline gelen (BAE)’ydi şüphesiz. BAE’nin Dünya’nın en zengin ülkelerinden, aynı zamanda uluslar arası finans ve enerji pazarının başlıca oyuncularından bir tanesi olduğu ve de Arap dünyası üzerinde de olağanüstü bir etkisi bulunduğu gözetilirse, onun Rusya’nın başlıca ekonomik forumuna katlımı, Rusya ile olan en yüksek seviyeden partnerliğinin işareti olurken, aynı zamanda Batı’ya Moskova’nın Yakın Doğu ile olan özel münasebetleri konusunda da sinyal vermiş oluyor.

MOSKOVA ÇOK KUTUPLU YENİ DÜNYA DÜZENİNİ İNŞA EDİYOR

Önceki yıllarda olduğu gibi bu sene de St. Petersburg’a Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC), Hindistan ve Afrika ülkelerinden temsil gücü çok üst seviyede politikacı ve iş adamı delegasyonları geldiler ve tam da bu bağlamda hatırlatmakta yarar var ki, söz konusu devletlerin mühim bir kısmı halihazırda BRICS, Şanghay İşbirliği Örgütü gibi, Batı hegemonyasına karşı oluşturulmuş küresel örgütlere Rusya ile birlikte üyeler, ve zaten henüz SSCB’nin mevcut olduğu yıllardan beri Moskova ile çok yakın askeri – politik, ekonomik ve kültürel bağlantılara sahipler. Batı dünyası, Rusya ile işbirliği yapmış ve yapmakta olan şirket ve korporasyonlarına karşı aktif olarak sert yaptırımlar uyguluyor olmasına karşın, onlar ise gene de devasa Rus pazarında tutunmaya çalışmayı sürdürüyorlar ve kendi hükümetlerinden dahi saklamak suretiyle SPUEF gibi etkinliklere kısmen iştirak etmeye devam ediyorlar. SPUEF, G-7 ve G-20 benzeri global platformlar gibi resmi olarak devletlerarası bir statüye sahip olmasa da, yine de çoktandır dünya politikası ve ekonomisi itibariyle Batı açısından önemini kaybetmemekle kalmadı, tersine dünyanın yeni güç kutbu olarak Rusya’nın yükselen rolü ile birlikte ağırlığı ve ehemmiyeti daha da arttı. Yerkürenin güney yarıküresinin Rusya’ya ilgili ve sempatisi sayesinde Putin’in liderliğindeki Moskova her şeye rağmen Batı’ya ve Avrupa’ya karşı kafa tutabilip, direnç gösterebiliyor ve de bir avuç Batılı ülkenin oluşturageldiği ayrıcalıklı “zenginler” kulübüne karşı; insanlığın çoğunluğunun çıkarları, beklenti ve ümitlerine tercüman olarak, gezegeni tek kutuplu düzenden çok kutuplu düzene doğru dönüştürme doğrultusunda yeni dünyanın taşlarının kararlılıkla örülmesindeki belirleyici mimari rolünü oynamaya devam ediyor…