Son günlerde depremlerle sallanan Ankara’da tehlike çanları!

Yayın tarihi: 16 Haziran 2019 Pazar 9:28 am - Güncelleme: 16 Haziran 2019 Pazar 9:28 am

Gazi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Süleyman Pampal, “Ankara’nın büyük bir depreme hazır olmadığını” söyledi. Pampal, “1996’da yayımlanan haritada Akyurt, Çubuk, Kalecik, Elmadağ, Kazan, Güdül, Beypazarı ilçeleri ‘3. derece’, Kızılcahamam ve Nallıhan ise ‘2. derece’ deprem bölgesi olarak belirlendi. Hem halk, hem yöneticiler Ankara’yı tehlikesiz bir yer olarak görüyorlar ama tehlike çok yüksek” dedi.

Pampal, Ankara’nın AFAD Deprem Dairesi Başkanlığı tarafından yenilenip 1 Ocak’ta yürürlüğe giren “Türkiye Deprem Tehlike Haritası”nda gösterilenden daha büyük tehlikeler içerdiğinin altını çizerek, “Hem tehlike hem risk fazla” ifadesini kullandı.

Ankara’nın içinden geçen küçük fayların 6 büyüklüğüne kadar deprem yaratabileceğini belirten Pampal, “Asıl büyük tehlike Ankara’nın yakınından geçen, Kuzey Anadolu, Tuz Gölü, Eskişehir, Akpınar ve Keskin gibi fay hatlarında meydana gelebilecek depremlerdir. Örneğin, 17 Ağustos 1668’de Ankara’nın yerle bir olduğu deprem, 1938’de 6.8 büyüklüğündeki Keskin depremi ve 1944’te Bolu-Gerede’deki 7.6 büyüklüğündeki deprem bu fay hatlarından kaynaklıydı” diye konuştu. Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın kuş uçumu ile Ankara’ya 80 km. olduğuna dikkat çeken Pampal, “Bolu’da, yine 1944’teki gibi bir deprem gerçekleşebilir. Gerçekleşirse Ankara’ya etkisi büyük olur. Haymana’ya kadar uzanan Tuz Gölü fayı da 2 bin yıldır kırılmıyor. Orada enerji birikti. Kırılırsa tehlike çok büyük” dedi.