Selvi Kılıçdaroğlu: Ben olsam ilk önce köy okullarını tekrar açardım

Yayın tarihi: 22 Nisan 2023 Cumartesi 5:20 pm - Güncelleme: 22 Nisan 2023 Cumartesi 5:20 pm

Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu, köy okullarının tekrar açılması gerektiğini belirterek, “Sade bir yurttaş, bir seçmen olarak yolsuzlukların hesabının sorulmasını bekliyorum” dedi.

Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet’ten Miyase İlknur’a konuştu.

Türkiye’de yetersiz beslenen çocuklar için Beylikdüzü Belediyesi’nin Beslenme Saati projesi için kent kent dolan Selvi Kılıçdaroğlu, eğitim ve kadına şiddet sorunu hakkında konuştu. Kılıçdaroğlu, yolsuzlukların hesabının da sorulması gerektiğini belirtti.

‘Ben olsam ilk önce köy okullarını tekrar açardım” diyen Kılıçdaroğlu, eğitim sistemi hakkında şunları dile getirdi:

“Bizim dönemimizde belki eksiklerimiz vardı ama eğitim sistemimiz bugüne göre çok iyiydi. Eğitimde fırsat eşitliği de bugüne oranla daha iyi konumdaydı. Ben ilkokul dörde kadar Ankara’da okudum. Bir gün anneannem köyden gelmişti. Ankara’da dayılarım hem okuyup hem çalışıyorlardı. Anneannem Türkçe bilmediği için ben ona yardımcı olmak adına o sene dayımlarda kaldım. Abim geldi beni trenle Kocaeli’ye götürüyor. Yanımızdaki gençler abime ‘Kardeşiniz kolejde mi okuyor’ diye sordular. Abime Hüseyin diye hitap ederdim. Kolej lafını ilk kez duyuyordum. Ben ‘Hüseyin kolej nedir?’ diye sorduğumda abim ‘Ancak zengin çocukları o okula gidebilir’ demişti. Şimdi düşünüyorum, öğretmenlerimiz sayesinde her okul bir kolej gibiydi. Ben ortaokul ve liseyi İzmit’te okudum, gerçekten çok iyi hocalarımız vardı. Şimdi bırakın ortaokulu, liseyi üniversitelerde öyle hocalar görmüyorsunuz. Ankara Fen Lisesi, Deneme Lisesi, Gazi Lisesi üniversiteye bedeldi. Ben olsam ilk önce köy okullarını tekrar açardım. Kemal Bey de söylüyor. Çok önemli bir konu…”

Selvi Kılıçdaroğlu’nun gençlik fotoğrafı paylaşım rekoru kırdı

“ÖĞRETMENLİK EN YÜKSEK PUANLA GİRİLEBİLEN BÖLÜM OLMALI”

Çocukların ve gençlerin eğitiminde en önemli unsurun iyi yetişmiş öğretmenler olduğuna dikkat çeken Selvi Kılıçdaroğlu, öğretmenlik mesleğinin de çok kolay ulaşılabilir olmaktan çıkarılmasını istiyor ve şöyle diyor:

“Üniversite sınavlarına giren gençler ‘Hiçbir şey olamazsam öğretmen olurum’ diye bakıyor. Olmamalı. Öğretmenlik en yüksek puanla girilebilen bir bölüm olmalı. Onun için de hem öğretmenlerin gelir durumu hem de eğitimi yüksek standartlara kavuşmalı. Ulus olarak köklü değişim istiyorsak bu kaçınılmaz.”

“BİR ZİHNİYET DÖNÜŞÜMÜ GEREKİYOR”

Kadın sorunlarının temelinde de eğitimsizliğin yattığını vurgulayan Selvi Kılıçdaroğlu, kadın cinayetlerini, önyargıları da sadece kanunla düzeltmenin mümkün olmadığını belirterek daha çocuklukta verilecek eğitimle kısa vadede değilse bile uzun vadede olumlu sonuçlar alınacağını söylüyor:

“Cinsiyet ayrımcılığının önü geçilmesi meselesi eğitimle hem de çocuklar daha ana sınıfında iken verilmeli. Asıl eğitim ailede başlamalı. Bu sağlanmalı, buna yönelik adımlar atılmalı. Ama maalesef bazı anneler şiddeti ‘normal, doğal’ görüyor. Çünkü öyle yetişmiş. Bir zihniyet dönüşümü gerekiyor. Bir kanun değişimi ile hiçbir şey değişmeyecektir. Bir zihniyet devrimi gerekiyor. Ama o da akşamdan sabaha değişmez. Yılların bakış açısını, geleneklerini hemen söküp atmak o kadar da kolay değil. Çocukların üç yaşına kadar zihin dünyasının tamamlandığı söyleniyor. O nedenle çocukların bu konudaki eğitiminin bebeklikten başlaması gerekiyor. Okul falan çok geç.”

KEREM KILIÇDAROĞLU FEMİNİST Mİ?

İki kız bir erkek çocuğu annesi olan Selvi Hanım’a oğlu Kerem’i feminist bir bakış açısıyla yetiştirip yetiştirmediğini sormasak olmazdı. Gülüyor ama dikkatli sözcüklerle yanıt vermekten de kaçınmıyor:

“O bebekliğinden beri nahif bir çocuktu. Birisine bir yanlış yapacağım diye çok temkinli davranırdı. İki abladan sonra kendisini geri plandaymış gibi hissettmiş. Halbuki hiç de öyle davranmadık. Ben ve Kemal çocuklarımızdan söz ederken hep “Kızlarımız” diye konuşuyormuşuz. Hiç farkında değiliz ama Kerem öyle hissetmiş. Oysa o evin küçüğü diye ona daha ihtimam gösterdiğimizi sanıyorduk. Kerem uyumlu bir insan. Feminist mi bilmiyorum. Eşiyle anlaşıyorsa hiç sorun yok. Gördüğüm kadarıyla çok iyi anlaşıyorlar. Kızlarım için ne düşünüyorsam oğlum için de aynı şeyleri düşündüm.”

“EMEKLİLİK ONA GÖRE DEĞİL”

Selvi Hanım’a eşi Kemal Kılıçdaroğlu’nun siyasi geleceğinde böyle bir final hayal edip etmediğini sorduk. “Etmemiştim elbette” diyor. Ancak tipik bir emekli hayatı yaşamanın ona göre bir iş olmadığını da bildiğini ve mutlaka bir işle uğraşacağından şüphesi yokmuş. Gerisini ondan dinleyelim:

“Emeklilik hayatının Kemal’e göre olmadığını, mutlaka bir uğraşı içine gireceğini biliyordum. Klasik bir emeklilik hayatı hayal etmemiştim zaten. Siyasete de meraklıydı. Ama bana ve çocuklara sorduğunda biz çok da arzu etmemiştik. Hatta ilk seçimler olduğunda kızlarla konuştuğumu hatırlıyorum. Ben “Babanızın madem hevesi var. Onu kırmayalım motive edelim” dediğimde “Anne aslında ilk önce sen itiraz etmemiş miydin?” diyerek eleştirmişlerdi. Tabii ki ben Kemal’in genel başkan olacağını hatta cumhurbaşkanlığına aday olacağını hayal edemezdim. Ha klasik emeklilik hayatı yaşayacağını hayal etmedim elbette.”

“YOLSUZLUKLARIN HESABININ SORULMASINI BEKLİYORUM”

Millet İttifakı’nın seçimi kazanması halinde beklentileri sorulan Selvi Kılıçdaroğlu, kadın ve çocuk sorunu, eğitim sorunu ve yoksulluğun önlenmesine yönelik çözümlerden sonra bir şeyin altını çizerek vurguladı:

“Sade bir yurttaş, bir seçmen olarak yolsuzlukların kim yaparsa yapsın hesabının sorulmasını bekliyor ve umuyorum.”