Kuzey yarımkürenin kuzey bölgeleri için yazın son demleri yaşanırken, Rusya’nın en uzak köşesi kabul edilen, Pasifik Rusyası’nın kalbi sayılan Vladivostok birkaç gün içerisinde bir kez daha çok önemli bir buluşmaya ev sahipliği yapacak. 5 – 8 Eylül tarihleri arasında bu büyük kentte yedinci kez uluslar arası nitelikteki “Doğu Ekonomik Forumu” (DEF) düzenlenecek.
Sayısız ülkenin iştirak edeceği forumun öne çıkan ülkelerinden Hindistan en kalabalık ve temsil gücü yüksek delegasyonu gönderiyor “Rus Doğusu’nun başkentine”. Asya Kıtası’nda tam bağımsız önemli bir ülkenin bu inisiyatifi Amerika Birleşik Devletleri’nde haliyle kayda değer bir hoşnutsuzluk yaratmış durumda. Bir zamanlar ünlü Rus tüccar Atanasiy Nikitin’in “3 Deniz”in de üstesinden gelmek suretiyle, Hindistan adı verilen bu güzel egzotik ülkeye ulaşması ayları bulmuştu. Günümüzde ise mesafeler artık birkaç saate inmiş durumda ve “Hız Çağı”nın getirdiği farklı fırsat ve olanaklar yaşanıyor pek çok açıdan.
Ekonomi uzmanları Hindistan’ı dünyanın en süratli gelişen ülkesi olarak görüyorlar
Hindistan son yıllarda çok kapsamlı bir dönüşüm geçiriyor. Dünya’da Çin ile birlikte en fazla nüfusa sahip olan ülkeyi (1 Milyar 415 Milyon) iktisat uzmanları en hızlı gelişen devlet olarak görüyorlar. Büyük Britanya’nın koloni prangalarından kendisini kurtaran ülke olağanüstü bir şekilde canlanarak; enerjisini arttırıp sanayisini hızla büyütmeye, kültür ve turizmini de ayağa kaldırmaya başladı. Hindistan’ın en önde gelen uzay güçleri arasına gireceğini yarım asır önce kim tahmin edebilirdi ki?!.. Bu arada ülke çoktandır evrene gezegenler arası seyahat eden uydular yollama kapasitesine sahip ve kendi özel ay programını yürütüyor hâlihazırda. Öte yandan, tek seferde yani tek roket fırlatışında dünya yörüngesine en fazla uydu bırakma rekoru gene Güney Asya’nın bu merkez ülkesine ait (tam tamına 104)!
Hindistan’ın Rusya’dan rekor miktarda hammadde ithalatı
Vladivostok’ta elbette ki yıldızlar veya gezegenler üzerine konuşulmayacak. Tüm etkinlikler tabii ki ekonomi sahasında olacak. Fakat bu alanda tabii ki tartışılıp ele alınacak çok konu var. Örneğin Rus petrol arzının dinamiği. Rusya Federasyonu’na karşı yaptırım ve kısıtlamaların devreye sokulmasından sonra, Rusya’dan rekor miktarda hammadde almak suretiyle Hindistan bu durumu kendi lehine oldukça ustaca kullanıyor. Ve bu fırsat Hindistan’ın fazlasıyla lehine çünkü Rusya’dan gelen “siyah altın”, Amerikan ve Avrupa’daki muadillerinden farklı olarak, Kovid krizi şartlarında bile düzenli olarak üretimlerini arttırabilen Hint kimya işletmeleri tarafından yüksek düzeyde talep ediliyor her şeyden önce.
Rusya ile ekonomik bağları geliştirmenin, gelişimde tek çıkar yol olduğunun farkındalar
Sadece Bollivud filmleri üzerinden, Hintlilerin ağırlıklı olarak şarkı söylemek ve dans etmekle uğraştıkları izlenimi edinilegeldi. Halbuki Hindistanlılar fazlasıyla ciddi ve kelimenin pozitif anlamında pragmatik insanlar; yani ticaretten anlıyor ve para kazanmasını biliyorlar. Rusya Federasyonu ile karşılıklı çıkar ve faydalara dayanan ilişkilerinin ilerlemesinin ülkelerinin dünyadaki pozisyonlarını yalnızca güçlendireceğinin farkındalar. İki dev ülke arasında, temel olarak metal, kereste, tekstil ve de tarım ürünlerini kapsayan yıllık ticari ciro şimdilik devasa çapta değil (on milyar doların biraz üzerinde). DEF platformunda, karşılıklı ticaret hacminde ulaşılan seviyenin nasıl arttırılacağı ve hatta katlanacağı konuşulacak. Rusya ve Hindistan’ın her halükarda işbirliklerini kuvvetlendirip ilerletebilecekleri daha onlarca başka alan mevcut: Bilim, eczacılık, sanat, makine üretimi, spor, savunma sanayi, vs. gibi. Dünyada ülkeler arasındaki politik “satranç” tüm hızıyla sürerken, küresel düzeyde en çok satranç ustası çıkarmış iki ülkenin Rusya ve Hindistan olduğu da özel bir ayrıntı olarak not edilmeli. Üstüne üstlük Hindistan satrancı da bulan ülke!..