Ankara Kulübü Derneği tarafından Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç için Seymenbaşı töreni düzenlendi.
Törene, ABB Başkanı Mansur Yavaş, Keçiören Belediye Başkanı Mesut Özarslan, eski SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, Başkent Üniversitesi Kurucusu Prof. Dr. Mehmet Haberal, VEKAM Direktörü Filiz Yenişehirlioğlu, 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün kızı Özden Toker gibi isimler de katıldı.
Ankara Kulübü Derneği Başkanı Metin Özaslan, seymenlik geleneğini anlattıktan sonra, "Koç ailesi Ankaralı bir ailedir. Koç ailesinin kökleri yaşadığı dönemde Ahibaba olarak bilinen Hacı Bayram'a kadar Ankara’mızın manevi önderi lideri Hacı Bayram'a kadar gider. Bir ahi ailesidir aynı zamanda. Anadolu’yu yurt yapan, Anadolu'yu imar eden, temel düsturu çalışmak, ahlak üzerine paylaşma dayanışma üzerine kurulu ahi kültürü ve bugün de o kültürü ahlakı tüm boyutlarıyla yaşatmaktalar. Koç ailesinin bir diğer özelliği de Seymen geleneklerine sahip bir ailedir. Geçmişte de günümüzde de Koç ailesinden çok sayıda Seymen’imiz bulunmaktadır. Merhum büyümüğümüz Vehbi Koç aynı zamanda derneğimizin kurucusudur" dedi.
RAHMİ KOÇ'TAN DERNEĞE TEŞEKKÜR
Seymenbaşı ünvanını verilen Rahmi Koç, "Fevkalade bir karşılamayla geldik çok mutluyum. Teşekkür ediyorum" ifadesini kullandı. Koç, şunları söyledi:
"Seymenlik sadece bir sıfat değil Ankara'dır. Her yönüyle Ankara'yı temsil eder. Seymenler yalnız Ankara’nın başkent olmasında değil Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasında büyük fedakarlıklarla öncülük etmişlerdir. Seymenlik geleneği aynı zamanda bir yaşam felsefesidir ve milli bir duruştur. Şahsıma tevdi edilen Seymenbaşı ünvanının ehemmiyetinin farkındayım. Ulu Önder Atatürk'ün vaktiyle Cumhuriyet gazetesi kurucusu Nadir Nadi'yle yaptığı bir mülakatta bahsettiği iki can alıcı nokta vardır. Bunlara değinmek istiyorum. Bir tanesi Ankara'nın başkenti olmasında Seymenlerin rolü. İkinci ise Gazi’nin o vakit herhangi bir resmi sıfatı olmamasına rağmen Ankara'da Seymenler ve halk tarafından fevkalade coşkulu şeklinde karşılanmış olmasıdır. Bizler her ne kadar İstanbul'da yaşıyorsak da Ankaralı bir aileyiz. Ankaralı olmanın dışında biz aynı zamanda Keçiörenliyiz. Ben ve kardeşlerim Keçiören'de doğduk. Gençliğimiz Keçiören'de geçti. Çok güzel zamanlar geçirdik Keçiören'de. Bununla övünüyoruz. Keçiören'in bağları vardır, biz bağda doğduk. Komşunun bağının elması, armutu daha tatlı gelirdi. Bunu ben söylemiyorum. Komşumuz Hikmet Bey söylüyor. Rahmetli babamız ilk işini Ankara Kalesi'ndeki Çengel Han’da kendi babasının nalburiye dükkanında süpürerek sabahları işe başlamış. Muhakkak biliyorsunuzdur o Han’ı kiraladık, restore ettik. Babamızın dükkanını orada canlandırmaya çalıştık. Tam orijinal gibi olmadı ama ona yakın görmek isteyenler memnuniyetle gidip gelebilirler. Dolayısıyla Koç ailesi olarak Ankara'ya çok bağlıyız. Nazik ve düşünceli jestleri için Ankara Kulübü Başkanı ve mütevelli heyeti üyelerine candan teşekkür ediyorum. Bu unvanı ve mutlu anı kalbimle ömür boyu taşıyacağım."