CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ın gözaltına alınmasının ardından Şişli Belediyesi’ni ziyaret etti. Özel burada şu konuşmayı yaptı:

“Dün olayı duyduğumuz anda İstanbul’a geldik. İstanbul Büyükşehir Belediyemizde Ekrem Başkan’a emanet edilen Saraçhane’ye sahip çıkıyoruz. Onun emaneti bize kendisi tarafından emanettir. Şişli Belediyesi de bu güzel kent, bu güzel ilçe seçimlerde Resul Emrah Şahan’a emanet edildi. Şimdi maalesef Şişli’nin iradesi gözaltında, kendisi gözaltında. Siz de onun emanetine sahip çıkıyorsunuz. Hepinize yürekten teşekkür ediyorum. Sağ olun, var olun.  Birazdan ailesini ziyaret edeceğim. Sizler de onun buradaki ailesisiniz. Biz siyasetteki ailesiyiz. Ben Resul Emrah Şahan’ı yıllardır tanırım. Allah var ya Şişli belediye başkan adaylığı önüme geldiğinde, sizin çok hoşunuza gitmiştir ama benim hiç hoşuma gitmedi. Dedim ki, ‘Yahu bu kadar yetenekli, bu kadar iyi eğitimli, bu kadar partinin siyasetine, İstanbul Büyükşehir’in siyasetine inanılmaz katkıları olan birisinin bir ilçe belediyesinde olması yerine çok daha önemli görevleri yapıyor olması lazım değil mi? Sonra aramızda düşündük.

"BAKANLAR KURULU'NU TOPLAYIN İKİYLE ÇARPIN BİR EMRAH ŞAHAN ÇIKMAZ"

Şişli’ye çok iyi gelecek ve bir yerel yönetim tecrübesiyle birlikte ileriye daha hazır olacak. İstanbul İl Başkanımız Özgür Çelik’e ‘Peki, peki yapalım. Genel seçimlerden sonra da bakan yaparız inşallah’ demiştim. Şu Tayyip Bey’in Bakanlar Kurulu’nu toplayın, iki ile çarpın, bir Resul Emrah Şahan yaparsa gelin bana sorun.” 

“Resul Emrah Şahan’ı kent uzlaşısında ve onun üzerinden yok terörden, ondan - bundan mesul tutmaya çalışıyorlar. Buradan açıkça söylüyorum. Kent uzlaşısı dediğiniz mesele, buna DEM böyle bir tabir getirmişti. Dediği şu, ‘Biz güçlü olduğumuz yerlerde aday çıkaracağız. Olmayan yerlerde kent uzlaşısı arayacağız. Kenti ranta teslim etmeyecek, dirençli bir kent haline getirecek, kentin sosyolojisini temsil edecek ekipler kuracağına inandıklarımızla kent uzlaşısına varabiliriz.’ Sadece DEM ile böyle bir şey yapsan belki adı olur da biz bu uzlaşmayı AK Partili seçmeniyle, eski MHPlilerle, önceki dönem MHP’lilerle, İYİ Partililerde aradık. Topyekun adına ‘İstanbul ittifakı’ dedik, ‘Şişli ittifakı’ dedik. Dedik ki, ‘Sosyal demokratlar, muhafazakar demokratlar, milliyetçi demokratlar, Kürt demokratlar, Şişli’nin, İstanbul’un ve Türkiye’nin bütün demokratları bir aradayız. Bu iktidarın karşısında biriz ve beraberiz.’ Buradan açıkça söylüyorum. DEM, adına ‘kent uzlaşısı’ dedi, biz daha geniş perspektifle İstanbul ittifakı dedik. Şimdi buradan ilk kez açıklıyorum. Bu listelerimizde bizim, önceki dönem AK Parti’den görev yapanlar var. Bazı listelerde, bazı illerde, ilçelerde eski ülkücüler var. Bazı yerde, daha önce başka siyasi partilerde, DEM’de, İYİ Parti’de görev yapmışlar var. Ama sonuçta bir kitleyi temsil ediyorlar ve oradan oy getiriyorlar.” 

“AYNI LİSTEDE AKP'NİN ESKİ BAŞKANI, MHP'NİN ESKİ YÖNETİCİLERİ VAR”

“Biz bununla ilgili bütün Türkiye’de, AK Partili, İYİ Partili, MHP’li, DEM’li ama bu seçime girerken Cumhuriyet Halk Partisi listelerinden girmeyi kabul etmiş, güçlü temsil sağlayacak isimlerin listelerde yer alması Cumhuriyet Halk Partisi’nin merkezi kararı ile oldu. Ben yazı yazdım. İşte o hakime, o savcıya yıllar önce, aylar önce ilçe başkanlıklarına yazdığımız yazıyı mutlaka yarın avukatlar verecek. Türkiye’deki bütün ilçelerde var. Diyor ki, ‘Biz ittifakı siyasi partilerle bu dönem yapmadık, yapamadık. Biz sandıkta ittifak, seçmenle ittifak yapacağız. Bu yüzden tüm partilerden, tüm görüşlerden insanlar şehrin, ilçenin yapısına, kimliğine, sosyolojisine göre listelere konacak. Biz bu tip isimleri gerek sahaya yolladığımız milletvekili parti müfettişlerimizle, gerek yaptırdığımız anketlerle, gerek daha önce bize gelen saha çalışmalarıyla belirledik, yolladık. İlçe başkanına diyorum ki, ‘Bu isimlerin belediye başkanları listelere koymak istemeyebilir. Çünkü o ister ki bildiği isim olsun, kendi ekibinden olsun. Vallahi bu listelere direnene biz partinin disiplin hükümlerini işletiriz. Yani genel merkezin aldığı, yolladığı karar gereği Türkiye ittifakına, İstanbul ittifakına, Şişli ittifakına direnmesin kimse. Biz sandıkta büyük bir başarı için, büyük bir uzlaşı ördük. Bunu belediye başkanlarının şahsi tercihlerine bırakmayız. Disiplinli olun’ dedik. O yüzden ey Erdoğan, ey Akın Gürlek bunun hesabını soracaksan belediye başkanlarına değil bana soracaksın, bana. Bana kent uzlaşısında geçmişte DEM’de ilçe başkanlığı yapmış birinin hesabını sorup, belediye başkanımı terör ile ilişkilendireceksin, aynı listede AK Parti’nin ilçe başkanı var, MHP’nin eski il yöneticileri var. Onu koyunca suç olmuyor, bunu koyunca suç oluyor.”

İmamoğlu gözaltında, Türkiye ayakta! İmamoğlu gözaltında, Türkiye ayakta!

“KİMSE ŞEYTANLAŞMASIN”

“Bu yüzden çok açık bir şekilde söylüyorum. Emrah Başkan’a da diğer belediye başkanlarımıza da çalınmaya kalkılan kara, vallahi Tayyip Erdoğan’ın kendi ellerinde değil paçasına kadar, boğazına kadar gömülmüş olduğu pisliği bizim üstümüze sürmeye kalkmasın. Biz barıştan, kardeşlikten yanayız. Yarın Nevruz, biz çatışma istemeyiz, terör istemeyiz, şehit istemeyiz. Analar ağlasın istemeyiz. O yüzden barışa doğru kim adım atarsa biz destekleriz. Peki kardeşim, şimdi bir sürecin içindesin, o süreç ne süreci? Devlet Bahçeli’nin kalkıp el uzatması, sonra çeşitli aşamalar. Şimdi geldiğimiz noktada Abdullah Öcalan’a methiyeler düzen, onlarla birlikte olan… Bakın hatta şunu söyleyeyim, biz geçen bayrama kadar Meclis’te grubu bulunan partiler içinde DEM ile bayramlaşan tek parti bizdik. AK Parti bayramlaşmaz, MHP bayramlaşmaz. Bir tek bizdik. Bize ‘DEM’leniyorsunuz’ diyorlardı. Bu bayram MHP de AK Parti de DEM ile bayramlaşıyor, bizimle bayramlaşmıyor. Görüyor musunuz şimdi şu işi? O yüzden bunlarda samimiyet yok. Resul Emrah Şahan yerel seçimlerde bizim aldığımız bir kararla bir işbirliği ile bir işbirliği içinde alınan kararın uygulayıcısı olduysa, ona hesap soruyorsan, bugün Ankara’da İmralı’da yapılan işbirliğinin hesabını kime soracaksın? Olur mu öyle şey? O yüzden AK Parti’ye helal olan bize haram değil, onlara mübah olan bize mekruh değil. Adalet ve Kalkınma Partisi ile MHP’nin kalkıştıkları bu işte ümit ediyorum sonuç alınır. Kimse şeytanlaşmasın. Ama bunda bir yıl önce hem de o partinin, bir terör örgütünün kurucusunu bırakın, devletten temiz kağıdı alıp seçimlere girmiş bir partinin milletvekilleri ile konuşmak, sohbet etmek, onlarla bir uzlaşı aramayı kimse kriminalize edemez. Bunu ne bana, ne Türkiye’deki kimsenin vicdanına, ne Avrupa’ya anlatamazsınız. Ben diplomayı Saraçhane’de konuştum, konuşuyorum. Burada Emrah Başkan’ı, onun durumunu konuşmak istedim. Öğrendim ki akşamları burada toplanıp hep birlikte Saraçhane’ye de bakıyormuşsunuz. Bugün akşam Saraçhane’den yüz bine yakın yoldaşınızla size selam yollayacağım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sağ olun, var olun.”

Kaynak: HABER MERKEZİ