Meral Akşener’den Sinan Ateş açıklaması

Yayın tarihi: 4 Ocak 2023 Çarşamba 10:36 am - Güncelleme: 4 Ocak 2023 Çarşamba 11:40 am

Partisinin grup toplantısında konuşan İYİ Parti lideri Meral Akşener, Ankara’nın göbeğinde silahla vurularak öldürülen eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayetine ilişkin konuştu. Akşener, “Ailesi, Sinan Ateş’in öldürülmesiyle ilgili Meclis’te önerge verilmemesini talep etti” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM’deki haftalık grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Akşener, konuşmasına, Ankara’da sokak ortasında öldürülen eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in eşinin açıklamasını okuyarak başladı. İYİ Parti lideri, konuşmasına Cumhuriyetin 100. yılını ve yeni yılı kutlayarak devam etti.

Meral Akşener’in açıklamalarının satır başları şu şekilde:

Ankara bir suikaste sahne oldu. Sinan Ateş‘e düzenlenen suikast, Emniyet birimlerini ayağa kaldırması gereken bir olaydır. Bu olayın acilen aydınlatılması için ellerinden geleceğini yapacağına inanıyorum.

Ailesinin bir özel talebi oldu. Soru önergesi, araştırma önergesi yapılmamasına dair Ayşe Ateş üzerinden bir talebi oldu. Bütün herkese duyurmakla mükellefim bunu. Allah yeniden hepsine sabır versin.

Sinan Ateş’in ölümünde çete parmağı mı var, neden sessizlik hakim?

“O SENE BU SENE”

Bu yıl kıymetli bir dönüm noktasındayız. Bu yıl Büyük Türk Milletinin en büyük başarılarından biri olan Cumhuriyetimizin 100’üncü yılındayız. Atatürk’ün çocuklarıyla aynı inanç ve azimle Türkiye’nin düştüğü bu girdarptan çekip çıkaracağız.

Artık gün gibi ortada duruyor ki o sene bu sene. Bu sene Cumhuriyetimizi ikinci asrının şafağında Türk milleti yeniden tarih yazacak.

ERDOĞAN’A ZAM TEPKİSİ

Hiçbir öngörüsü gerçek olmayan, sözünün arkasında durmayan Erdoğan, 2023’ün ilk günlerinde alıştığımız yönetim performansına kaldığı yerden devam ediyor. Kendisi yine bir açıklama yaptı. 2023’te herkes hesabını yüzde 20’ler seviyesindeki bir enflasyona göre yapsın. 2023’ün daha ilk sabahında bizi selamlayan zamları kim yaptı! Devletin tüm kalemlerinde en az yüzde 120’ler seviyesindeki zamları kim yaptı! Makyajlı enflasyon rakamlarının bile üzerine çıkan zamları sen yaptın Sayın Erdoğan!

“ASGARİ ÜCRET AÇLIK SINIRININ ALTINDA KALACAK”

Madem söz verdin, o zaman hodri meydan. Hesabı tutmayan sensin, millete verdiği sözden dönen de sensin. Bir de çıkmışsın utanmadan ‘bizim sırtımızda küfe var’ diyorsun. Hadi oradan be, hadi oradan! Sizin sırtınızda bir küfe var ama orada 85 milyon vatandaşımız yok, 5 müteahhitiniz, yandaşlarınız var!

Sayın Erdoğan’ın sırtındaki israf ve yolsuzluk küfesinin ceremesini biz çekiyoruz. Onlar Saray sefası sürerken bizler asgari ücretle geçinmeye çalışıyoruz. Yeni asgari ücret aylık net 8 bin 500 lira olarak açıklandı. İşverene maliyeti 11 bin 750 lira oldu. Türk İş’in açıkladığı açlık sınırı 8 bin 137 liraydı. Asgari ücretin bu yüzden 9 bin 600 lira olmasını, vatandaşların hiç değilse birkaç ay nefes almasını önermiştik.

Flaş… Akşener’den ‘Türban yasası’ kararı

Kendi hortlattıkları enflasyon yüzünden asgari ücret artışı eriyip gitti. Açıklanan asgari ücret, açlık sınırının sadece 370 lira üzerinde. Maalesef enflasyonun yakıcı artışı doğrultusunda önümüzdeki ay muhtemelen açlık sınırının altında kalacak. Türkiye’de çalışanların yüzde 60’ının aldığı ücret açlık sınırının altında olacak. Sayın Erdoğan milletimizi açlığa mahkum edecek! Nebati’nin ışıltılı gözleri ve boş sözleri ile Erdoğan’ın tarot fallarıyla enflasyonu düşüremezsiniz.

“SEÇİMİ KAYBEDECEĞİNİ ANLADI”

Aslında sayın Erdoğan da gidişatın farkında. Gider ayak seçimi kaybetsek de bu işte yokum dediği işleri birer birer yapmaya başladı da oradan biliyorum. EYT düzenlemesinden bahsediyorum. Demek ki artık seçimi kaybedeceğini o da anladı. Yavaş yavaş içselleştirmeye başladı. Biz bu durumdan ziyadesiyle memnunuz. Muhalefet korkağı bir iktidarın her gün biraz da sözümüze gelmesini büyük bir keyifle izliyoruz. Hatta önümüzdeki seçimlerden sonra hiç değilse insan içine çıkabilmeleri için bundan sonra da bizi takip etmelerini kendilerine tavsiye ediyoruz. Hep söylediğim gibi bizim projelerimiz, çözümlerimiz milli maldır, alsınlar kullansınlar. Yıllarca yılmadan, yıkılmadan müthiş bir hak mücadelesi yürüten, kırmadan, dökmeden haklarını arayan ve sonunda o haklarını söke söke alarak tebriği hak eden EYT’li kardeşlerimi yürekten kutluyorum. Düzenleme milletimize ve memleketimize hayırlı olsun. Siz tek adama ve ucube sistemine diz çöktürdünüz. İnadını kırdınız, söylediklerini yedirdiniz. Sandık korkusu işte böyle bir şeydir. Koltuk elden gidiyor kaygısı işte böyle bir şeydir.

İYİ Parti’li Kürşad Zorlu’dan Sinan Ateş açıklaması! “Basit bir saldırı değerlendirmelerini reddediyoruz”

POTANSİYEL EYT’LİLER İÇİN KAPSAMLI ÇALIŞMA

Bu kanunun meclisten bir an önce geçmesi için elimizden geleni yaparak, söke söke aldığınız hakkı yasa ile taçlandıracağız. 1999 yılı öncesi sisteme girmiş olan potansiyel EYT’lilerin de bu düzenlemenin kapsamı içine alınmasını sağlayacağız. Asıl mücadele bundan sonra başlayacak.

Eğer asgari ücret adı üzerinde asgari ücretse o zaman nasıl oluyor da asgari ücretin altında emekli maaşı verilebiliyor. Aslında bu soruyu ben sormuyorum, bu soruyu Sinop’ta, Tekirdağ’da, Konya’da ve ülkemizin dört bir yanında emeklilerimiz soruyor. Hem de yıllardır soruyor. Emeklilerimizi daha fazla yokluğa mahkum etmeyin diyorum. Artık bu sesi duyun diyorum.

İşte bu yüzden, bugün de; emeklilerimizin dertlerini, Milletin Evi’ne taşıyoruz. İktidardakiler de, seçim kaybetme korkusuyla, tir tir titrerken; bir yandan da, açsınlar, milletin sesini dinlesinler.

“EN DÜŞÜN EMEKLİ MAAŞINI ASGARİ ÜCRET SEİYESİNE ÇIKART”

En son ne zaman pazara ya da markete çıktın? En son ne zaman bir emeklinin sofrasına kurgusuz, montajsız, dekorsuz oturdun da onlarla konuştun? Mesela en son bir asgari ücretlinin halini, hatrını sordun? Sen şimdiye kadar ne emeklilerimizin ne de bizim sesimizi duymadın, daha doğrusu duymazdan geldin. Son günlerde nedense kulaklarında bir iyileşme gözlemlesek de artık çok geç. Çünkü artık sandık ufukta göründü. Son düzlükte çırpınsan da artık nafile. Hayırlısıyla çok yakında seni de emekli ediyoruz. En düşük emekli maaşını bir an önce asgari ücret seviyesine çıkar. Hadi bakalım sayın Erdoğan bu sesi duy da, bu sorunu çöz de görelim. Bizden önce yap da görelim. Çünkü artık sen de çok iyi biliyorsun ki sen yapmazsan İYİ Parti iktidarında biz yapacağız. Emin ol çok az kaldı.

“HİÇBİR HEDEFİ TUTTURAMADILAR. HİÇBİR SORUNU ÇÖZEMEDİLER”

Partili Cumhurbaşkanlığı sistemi ile bir yılı daha geride bıraktık. Bu ucube sisteme geçtiğimizden beri gelen gideni aratır oldu. 2022, 2021’i arattı. Zaten 2021’de 2020’yi aratmıştı. Anlaşılan o ki bu iktidar başta olduğu sürece her yıl bir öncekini aratmaya devam edecek. Şimdiye kadar verdikleri hiçbir sözü tutmadılar, hiçbir hedefi tutturamadılar. Hiçbir sorunu çözemediler. Beceriksiz yönetim anlayışları sayesinde Türkiye için 2022 yılı kriz ve enflasyon yılı olarak tarihte yerini almış oldu. Ekonomimizde yol açtıkları tahribatı iyice derinleşen bir krize çevirdiler. Bay Kriz yıllardır dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasına girme hedefine adım adım yaklaşıyoruz diyor. Yahu bu adımlar kim atıyor bilen gören var mı? Ben görmüyorum. Bu adım adım yaklaşmayı hisseden var mı? Hayır yok. 2022 yılına dünyanın 17. büyük ekonomisi olarak girdik ama yılı 21. sırada tamamladık. 2022 yılı rekabetçi kur söylemiyle başladılar ama yılı tarihin en yüksek dış ticaret açığıyla tamamladılar. 2022 yılına enflasyonu düşürme sözüyle başladılar hatta hatırlıyorsunuz da uyuyup uyanacaktık enflasyon düşmüş olacaktı. Müneccimlikleri de var ha… Ama yılı tarihin en yüksek üçüncü enflasyonu ile tamamladılar. Güya faizler inecek, yatırımlar artacaktı. Olağanüstü bir büyüme gerçekleşecekti, ihracat artacak, kur düşecekti. Kur düşünce, enflasyon düşecekti. Ne oldu hiçbiri olmadı. Orta sınıfı yok ettiler.

Akşener Almanya Devlet Bakanı Lührmann ile görüştü

“İŞLERİNE GELMEDİĞİ ANDA MİLLET İRADESİNİ ÇİĞNEDİLER.”

2022 yılı da sansürlerle, yasaklarla, baskılarla geçti. Medyayı ele geçirdikleri yetmedi sosyal medyaya ellerini uzattılar. Yalanla beslenen siyasetlerine dezenformasyonu bahane kıldılar. Düşünenin hain, konuşanın çürük, itiraz edenin terörist, hak arayanın şükürsüz olduğu, Ekrem olmanın ise düpedüz suç olduğu, onlar gibi düşünmeyen herkesin düşman olduğu ucube bir düzen kurdular. Diğer yandan da en çok onlar demokrasi demeye başladılar. En çok onlar özgürlük, hak, hukuk, adalet demeye başladılar. Ne yaparlarsa yapsınlar şuur altlarındaki hırslarını törpüleyemediler. Koltuğa tapan nefislerini köreltemediler. Milleti yok sayan nankörlüklerini gizleyemediler. Millet iradesi diye diye geldiler, işlerine gelmediği anda millet iradesini çiğnediler. 12 Eylül, 28 Şubat diye diye geldiler 6 Nisancı, 14 Aralıkcı olup çıktılar. ‘Bu fakir’ diye diye geldiler, karun gibi zengin oldular. Hem de ne zenginlik be.

MetroPoll’den yılın son anketinde dikkat çeken sonuçlar! 4 isim Erdoğan’ı yeniyor…

“ER YA DA GEÇ ÇEKİP GİDECEKLER”

Er ya da geç çiğnedikleri millet iradesinin altında ezilip, çekip gidecekler. Hem de geldikleri gibi gidecekler. Emin olun çok az kaldı. Eğer ki bir ülkede denge ve denetleme mekanizmaları çalışmıyorsa, şeffaflık ve hesap verebilirlik yoksa üstüne üstlük tüm otorite tek bir kişide toplanmışsa o ülkede demokrasiden söz edilemez. Eğer ki medya iktidar tarafından hukuki ve finansal açıdan kontrol altına alınmışsa o sisteme demokrasi denemez. Eğer ki bir yönetimin hukukla, adaletle bağı kopmuşsa, eğer ki bir sistemde sırf sistemin başındaki kişi gıcık oluyor diye, gururu incinmiş diye, korkuyor diye ülkenin en büyük şehrinin belediye başkanına her türlü mobbing yapılıyor, kumpas kuruluyorsa o sistem otoriter bir sistemdir. O sistemin başındaki zatta bir otokrattır. Biz tam olarak bu yüzden 2017 yılından beri Türkiye’yi otoriterleştirmeye mahkum eden bu ucube sisteme hayır diyoruz. 2017’den beri hayır diyoruz, hayır diyoruz, hayır diyoruz. Maalesef haklı çıktık, keşke haklı çıkmasaydık.

“EKREM İMAMOĞLU AÇIKLAMASI”

Nelere katlandık o 2017 yılında hayır kampanyamızda. Kuvvetin kaynağının milletten alınıp tek bir kişiye verilmesine hayır diyoruz. Milletten başka hakem olmasına hayır diyoruz. Eğer ki devleti yönetenler kadınların ölümünü durduramıyorsa, çocukları sapkınlardan koruyamıyorsa ve tüm bunların üzerine sapıkları memnun etmek için hukuku ayaklar altına alarak bir gecede İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıyorsa biz dur diyeceğiz. Eğer ki iktidardakilerden kendilerini sandıkta iki kere yenen belediye başkanımızı sandıkta bir daha yenemeyeceklerini gördükleri için hukuk oyunlarıyla, kumpaslarla bertaraf etmeye çalışıyorsa biz ona da dur diyeceğiz.

Kılıçdaroğlu – Akşener zirvesinde adaylık konuşuldu mu? En net açıklama