Bu sabah medyada şöyle bir haber vardı :
‘Kilis’te yanan bir TIR’ı söndürmeye giden itfaiyeciler araçlarında su olmadığını fark edince yangını seyretmekle yetindiler’.
Böyle bir haberi büyük olasılıkla dünyanın hiç bir ülkesinde göremezsiniz çünkü böyle bir şey olamaz.
Olamaz olanlar Türkiye’de olur.
Türkiye’de yaşanan her olaya bu haber gözüyle bakabilirsiniz.
Bu haber münferit değil , ülkenin , devletin ve toplumun ne hale geldiğinin çok somut bir kanıtıdır.
Daha açık bir ifade ile yaklaşık çeyrek asırlık AKP iktidarı ülkeyi ve toplumu perişan etmiştir.
İç ve dış politikada her şey berbat olunca insanlar perişan oldu. Perişanlık toplumun tüm kesimlerine hızla ve çok tehlikeli bir şekilde yayılıyor.
Paslanma, küflenme ve çürüme sınır tanımaz oldu.
Toplumun geniş kesimlerinde korkunç bir yozlaşma var.
Herkes herkese kazık atmanın yarışı içinde.
Aile bağları, dostluklar ve arkadaşlıklar giderek anlamını yitiriyor. Egoizm, oportünizm, lümpenlik ve narsist karekterler insanların farkındalık yaratma çabalarında kullandıkları en iğrenç silahlarıdır.
Akıl, mantık, bilinç, vicdan ve duygular artık kimseyi ilgilendirmiyor. Daha acı olanı ise toplumun geniş kesimlerinde yaygın olan bu hal ‘aklı başında olanların’ ilgisini çekmiyor ve kimse bu konuda kafa yormak istemiyor.
Hastaneler türlü türlü nedenlerle gelen hastalarla dolup taşıyor ama hemen hemen tüm bu hastalıkların nedeni olan ‘yaşam koşullarıyla’ ilgilenen yok. İnsanların neden ve nasıl bu hale geldiğini sorgulayan yok. Kimse çürümenin önüne geçmek için bir şeyler yapmıyor. Birey olarak bazıları kendi çabalarıyla vicdanlarının sesine kulak verince çevredekilerin garip tepkileriyle karşılaşıyorlar.
Atalarımız demiş zaten:
‘Gemisini kurtaran kaptan’
Sanki herkesin gemisi ya da gemiciği var.
Başkaları ne demiş ?
‘Devlet malı deniz yemeyen keriz’.
Yiye yiye bitiremediler.
Ülkenin her yerinde, alanında, kesiminde ve düzeyinde korkunç talan var. Talanın olduğu yerlerde yozlaşmanın önüne geçilmez.
Ne demiş atalarımız !
‘Bal tutan parmağını yalar’.
‘Çeşme akarken küpünü doldur’’
‘Su akarken testiyi doldurmalı’
Atalarımız çok daha önemli ve iyi şeyler demiş ve yapmış ama onları hatırlayan yok.
Neden mi !
Çünkü ‘Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür’.
Her şeyi unutan toplumların kendi geleceklerini kurma şansı yok ve olamaz. Toplumlar unutunca politikacılar onlara her konuda sürekli yalan söyler. Yalanlarla oluşturulmak istenen algılar zamanlar olgulara dönüştürülür ve yalanlarla birlikte toplumda yerleştirilmek istenen alışkanlıklar belli kesimlerin ortak ortak savı haline gelir.
AKP; kurnaz ve sinsi yöntemlerle bunu başardı.
Nedeni ve gerekçesi ne olursa olsun muhalefet, muhalifler ve muhalif geçinenler ya oyunun farkına varmadılar ya da vardılar ama karşı çıkmak için hiç bir şey yapmadılar ya da yapamadılar.
Bireylerin şizofrenik halleriyle boğuşan toplumların parlak gelecek kurma şansı yok, tarih boyunca olmamış ve bundan sonra da olmayacaktır.
Hepimize düşen görev kendimizden başlayarak her şeyi sorgulamak ve gereğini yapmaktır.
Kolay değil hatta var olan koşullarda çok zordur ama yapmanın bir çaresini bulmak zorundayız.
Yoksa öyle bir an gelir ki her şey birden bire çöker ve hiç kimse o enkazın altından kurtulamaz.
İyi de kimin umurunda!