Türkiye neden pahalı? Gelin bunu anlamaya çalışalım.
Yıllar önce Hürriyet Gazetesi’nde iş dünyasının önde gelen isimleriyle söyleşiler yaparken bir işadamı “İnsan makine gibidir. Zamanla bozulabilir. Para insanı bozar” demişti.
Ülkemin hiç kıskanç olmayan, hep belgesel izleyip, sadece caz dinleyen insanından epey bir tepki gelmişti. Bazı meslektaşlarım da beni arayıp “Kişi kendinden bilir herkesi” benzeri sözler etmişti.
Bana en çok tepki gösterenlerden bir meslek büyüğüm ise yıllar yıllar sonra benden ‘telif’ karşılığı bir yazı almış ancak emeğimin karşılığını hiçbir zaman ödememişti. Aşırı ‘doğrucular’ bana hep ‘aşırı şüpheli’ gelir!
***
Yale Üniversitesi’nde araştırmacı olan ekonomist Keith Chen ve psikolog Laurie Santos 2005 yılında maymunlara ‘para’yı öğretmeyi denedi. Bütçe yapmayı öğrenen, kumar oynarken insanlar gibi irrasyonel kararlar veren kapuçin maymunları, araştırmayı yürütenleri şaşkına çeviriyordu. Para kazanmakta güçlük çeken bazı dişi maymunlar fuhuşa meylederken bazı erkek maymunlar ise ‘banka’ adı verilen sepetleri soymaya kalkıştı. Maymunlar alemindeki bozulma dehşet verici biçimde seyrettiği için deneye son verildi.
Paranın insan davranışları üzerindeki etkisini anlamak için Monopoli oynayanları inceleyen araştırma şu sonuçları buldu: Oyunda sonradan zengin olanların çoğu daha gürültücü oluyor, masadaki atıştırmalıklardan daha fazla tüketiyor, başarılarıyla böbürleniyor.
Başka bir araştırma ise yoksulların orta kesime oranla bağış yapmak konusunda daha eli açık olduğunu gösterdi.
Evet, para bozar. Gelelim enflasyonun ne kadar bozduğuna…
***
Türkiye’nin 9. cumhurbaşkanı Süleyman Demirel enflasyon için şöyle demişti: “Enflasyon devletleri yıkan bir olaydır. Milletleri içinden bozan bir olaydır. Enflasyon sadece pahalılık olayı da değildir. Ahlakı bozar, borcu olan borcunu ödemez, alacağı olan alacağını alamaz. Hırsızlıktan, soygundan fuhuşa kadar hemen hemen bütün yolları açar.”
Navarra Üniversitesi’nin 2016 yılında yayımladığı bir araştırmaya göre enflasyon yükseldiğinde insanlar suçu azınlıklara, aracılara veya spekülatörlere yüklerler ve bu toplumsal şiddeti körükleyebilir. Yüksek enflasyon ortamında dürüstlük, çalışkanlık ve tasarruf gibi etik ve sosyal değerler bozulabilir.
Pek çok araştırma gösteriyor ki enflasyon kontrol edilmezse bir salgın gibi yayılıyor, fiyatlar nedensizce de artmaya başlıyor. Kontrolsüz fiyat artışı, ekonomi yönetiminin kontrolü kaybettiği anlamına geliyor.
Piyasaya güvensizlik hükümete, insanlara, topluma güvensizliği beraberinde getiriyor. Önce fiyat algısı bozuluyor sonra da fiyatlama davranışı. Fiyatlama referansları kayboluyor. Birinin gelecek zamları hesaba katarak ürün veya hizmetlere önden yaptığı zam, başkalarının da zam yapmasına neden oluyor. Birkaç kez zam yapmamak için önden yapılan tek ve büyük zam da benzer etkiye neden oluyor.
Vatandaş uygun fiyatlı bulduğu ürünleri evde biriktirme eğilimine giriyor ve bu yanlış talep, yanlış stok, yanlış fiyat ve yanlış arza neden oluyor. Bazen aynı ürünü farklı marketlerde farklı fiyatlarda görüp sinirleniyoruz ya bunun nedeni hep bu yanlışlıklar zinciri. Kiminin stokunda bu ürün fazlaca bulunduğu için eski fiyattan satıyor kimi yeni ve yüksek fiyattan almış oluyor.
Ve evet pek tabii ki ahlaksızlara da gün doğuyor. Fiyatı artırabildiği kadar artırıyor. Nasıl olsa fiyat algısı da fiyatlama davranışı da bozulmuş, ahlaksızlık olağanlaşmış.
Türkiye sadece TL değil dolar ve Euro bazında da enflasyonun en yüksek olduğu ülkeler arasında zirvede. Turistler bile artan fiyatlardan şikâyet ediyor. Bozulmuş ahlak da bir salgın gibi yayılıyor.
***
Turizmcilere bakarsak sezonun kötü geçmesinin nedeni Yunanistan. Geçen yıl Yunanistan’a giden Türk turist sayısı 1.2 milyona yakın ki bunların çok büyük kısmı günübirlikçiler. Bodrum’da insanlar Yunan adalarına gittikleri için değil evden çıkmadıkları için mekânlar boş. Aynı durum tüm Ege sahilleri için geçerli. Zaten çok az sayıda insan tatil yapabiliyor, yurtdışına çıkabiliyor; onu da mı yapmasınlar, bu mu gözünüze batıyor?
“Olur mu kardeşim, 1000 liraya lahmacun satıyorlar” gibi saçma tartışmalar da fiyatları yükseltiyor. Bu fiyata lahmacun satan mekânın amacı bu fiyatı verebilenlere hizmet etmek. Sen bunu alıp “1000 liraya lahmacun” satıyorlar diye yaygara yaptığında mahalledeki pideci verdiğin referansla zam yapıyor; anladın mı? Zam yapıyor çünkü zam yapabiliyor. Neden? Fiyat algısı bozuk! Neden? Çünkü enflasyon ahlakı da bozuyor.
Bütün bir yıl çalışıp tatilinde bir gün ahlaklı esnafla karşılaşmak için saatlerce Yunan feribotu kuyruğunda bekleyenlere küfür etmeden önce yanıtlayasınız diye size birkaç soru:
Neden dünyanın en yüksek vergi oranlarına sahibiz?
Neden dünyanın en pahalı yakıtını, etini, sütünü tüketiyoruz?
Neden tarım ve hayvancılığımız bu kadar yurtdışına bağlı?
Neden evsahipliği oranları düşüyor?
Neden kiralarımız bizim ödeyemeyeceğimiz oranda artıyor?
Neden konut fiyatları ve kiralar artarken yabancıya satışlara pek çok ülkedeki gibi sınırlamalar getirilmiyor?
***
Fiyat istikrarı için önce ekonominin yönetilebilir olması gerekiyor. Gerçi Türkiye’de çok iyi ekonomistler(!) var, yok değil. “Faiz sebep, enflasyon sonuç.”
Emin olabilirsiniz enflasyon sebep ahlaksızlık sonuç. Şimdi fiyat artışı olarak canımızı yakan enflasyon, bir kurt gibi toplumu içten içe tüketecek. Olsun siz yine de Yunan adalarına gidenlere tükürün de rahatlayın.