Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a ‘Merkez Bankası’ yanıtı

Yayın tarihi: 3 Haziran 2021 Perşembe 4:36 pm - Güncelleme: 3 Haziran 2021 Perşembe 4:48 pm

Kemal Kılıçdaroğlu, ‘128 milyar dolar’ tartışmaları için “Merkez Bankası’nın parasının nereye gittiği sorulur mu?” ifadesini kullanan AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Sorulur, demokrasinin olduğu her yerde sorulur” diye yanıt verdi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Aydın’da, Kanaat Önderleri ve Muhtarlar Buluşması’nda konuştu. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘128 milyar dolar nerede?’ “Merkez Bankası’nın parasının nereye gittiği sorulur mu?” demesini eleştiren Kılıçdaroğlu, “Hesap vermeyen demokrat olamaz” dedi.

“”Siyasetçi nasıl olmalı? Acaba halkına sürekli yalan söyleyen kişi mi ülkeyi yönetebilmeli, yoksa sürekli doğruları söylemekten korkmayan bir siyasetçi mi olmalı?” diye devam eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Elbette her ülkenin karşılaştığı sorunlar olabilir. Ama sorunlar var diye ortalığı gül pembe göstermek doğru değil. Sorun varsa çıkarsınız milletin önüne ülkemizin böyle bir derdi, sorunu var dersiniz. Ben böyle bir sorunu aşmak için şunları şunları yapacağım dersiniz. İlk pandemi olayıyla karşılamadan çok önce. Ağustos 2018’de İstanbul’da bir basın toplantısı yaptım. Hiç kimseyi, iktidarı da eleştirmedim. Bir ekonomik kriz geliyor kapımıza, şu şu önlemleri alın. Yanlış hatırlamıyorsam 16 madde halinde açıkladım. Çıkacaksınız, diyeceksiniz ben devlette israfa son vereceğim diyeceksiniz. Buna benzer maddeler halinde açıkladım. Ben açıkladım ama iktidar sahipleri beni eleştirdiler, vay efendim sen nasıl böyle söylersin, diye. Benim söylediğim, sıradan, herkesin anlayabileceği şeyler aslında.

İsrafı önlemek doğru değil midir? Devlet katında oturanlar israf yapabilirler mi? Onlara böyle bir hak verilmiş mi? Ya da anayasa veya başka bir yasada devleti yönetenler her türlü israfı yapabilirler diye bir düzenleme mi var? Hayır, yok. Peki inancımızda böyle bir düzenleme var mı? Hayır, inancımızda da böyle bir düzenleme yok. İsraf haramdır. Söylediğiniz zaman suçlu konumuna geliyorsunuz. Bunları aşacağız.

“HESAP VERMEYEN DEMOKRAT OLAMAZ”

Maliye Bakanlığı’nda uzun yıllar çalıştım. Bütçe nasıl yapılır, para nasıl toplanır, harcanır, tasarruf nasıl yapılır? Bütün hayatım bunlarla geçti. Para toplayan bir birimde yöneticiydim. Gelir idaresi olarak parayı topluyorsunuz, o parayı harcamanın ne kadar zor olduğunu görüyorsunuz. Parayı toplamak, vergileri toplamak kolay mı? Gönderiyorsunuz başka bir yere diyorsunuz, aman bu para israf olmasın. Titriyorsunuz, bütçe doğru dürüst harcansın diyorsunuz. 83 milyondan vergi alıp devleti yönetenler milletine hesap vermek zorundadır, demokrasinin gereğidir bu. Hesap vermeyen bir siyaset demokrat olamaz. Vatandaş vergimi veriyorum diyorsa, o parayı harcayan idarenin de o vatandaşa hesap vermesi lazım. Senin paranı şuraya harcadım demesi lazım. Biz de bilmeliyiz ki ödediğimiz vergiler şuralara şuralara harcandı diye.

“MERKEZ BANKASININ PARASI BÜTÜN DEMOKRASİLERDE SORULUR”

Devleti yönetenler şunu söylüyor. ‘Merkez Bankası’nın parasının nereye gittiği sorulur mu?’ diyor devleti yönetenler. Sorulur, dünyanın her tarafında soruluyor. Bütün demokrasilerde sorulur. Niye bu soruyu soruyorsunuz? Çiftçide, esnafta sorunumuz var, sanayici önünü göremiyor. Üniversitelerde mezun olan çok sayıda gencimiz işsiz, 10 milyonu aşkın işsizimiz var. Türk lirası eriyor, Amerikan dolarıdır, Avrupa Birliği’nin Euro’sudur, onlar Türk lirası karşısında değer kazanıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde ya da devletini yöneten hükümet, kendi vatandaşından dolar üzerinden borç alıyor. İktisatçılar buna ilk günah derler. Kendi ülkesinde kendi ülkesinin parasıyla değil yabancı bir ülkenin parasıyla kendi vatandaşından borç aldığında buna ilk günah denir. O günah işleniyor şimdi. Hani milliyetçilik, hani vatanseverlik…

“İKTİDARIN BELLİ STRATEJİLERİ OLMASI LAZIM”

Türkiye’yi buradan çıkaracak olan iktidarın belli stratejileri olması lazım, Türkiye buradan nasıl çıkar? Ben size bunu aktarmaya çalışacağım. Birinci kural şu, devletin saydam olması lazım. Devleti yönetenlerin ahlaklı olması lazım, her kuruşun hesabını millete vermesi lazım. Millete hesabını verirken de bundan onur ve gurur duyması lazım ve herkesin can ve mal güvenliğinin sağlanması lazım. Bunun adı demokrasidir. Demokrasinin olmadığı yerde can ve mal güvenliği yoktur. Sanayici önünü görecek, yatırım yapacak. Yabancı sermaye gelecek, yatırım yapacak, diyecek ki Türkiye’de demokrasi var, sabahleyin kimse gelip dükkanımı, evimi basmayacak, sabahın köründe kapım kırılmayacak. Demokrasi can ve mal güvenliği. Düşünce özgürlüğü olacak, gazeteciler rahatlıkla yazacaklar. Siyasi otorite rahatlıkla eleştirilecek.

“UMUTSUZ OLMAYIN”

Asla umutsuz olmayın, bunların hepsi düzelecek. Hepsini düzeltmeye kararlıyım. Vallahi de billahi de düzeltmeye kararlıyım. Benim siyasetten hiçbir beklentim yoktur. Tek isteğim var bu ülkede kimliği, inancı, yaşam tarzı ne olursa olsun her evde huzurun olmasıdır. Bunun mücadelesini veriyorum zaten. Bütün bunların hepsini gerçekleştireceğiz ama demokratik yollarla.

“SÖZÜM VAR YOKSULLUĞU BİTECEĞİM”

Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında bize düşen yeni sorumluluklar var. Yeni bir siyaset anlayışına ihtiyacımız var. Bunu bulunduğunuz her ortamda anlatmanız gerekiyor. Güzel ve huzurlu bir Türkiye’de hep birlikte kucaklaşacağız. Sözüm var bu ülkede yoksulluğu bitireceğim. Bu ülke çok zengin bir ülke. Kaynakları zengin olan bir ülke. İnsan kaynakları da çok zengin olan bir ülke. En büyük zenginliğimiz genç nüfus.”

TIKLAYIN – Kılıçdaroğlu: ‘128 milyar dolar’da tık yoktu, bunda da yok

TIKLAYIN – “10 bin dolar alan siyasetçiye” ilişkin TBMM Başkanı Şentop’tan flaş açıklama

TIKLAYIN – Kılıçdaroğlu’ndan Şentop’a tepki: 10 bin dolar benzeri bir olay her ay ona da mı veriliyor?