Kılıçdaroğlu’ndan tarihi konuşma: Sizin yediğiniz yemek değil sizin yediğiniz insan eti

Yayın tarihi: 7 Temmuz 2020 Salı 3:19 pm - Güncelleme: 7 Temmuz 2020 Salı 5:29 pm

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sakarya’daki patlamada fabrikanın tüzüğe uygun inşa edilmediğini söyleyerek, “Ortada bir kaza yok, ortada bir cinayet var” dedi. MÜSİAD’ın fabrika sahibi için düzenlediği ‘moral’ yemeğine de tepki gösteren Kılıçdaroğlu, ‘Sizin yediğiniz yemek değil sizin yediğiniz insan eti’ ifadesini kullandı. Kılıçdaroğlu TELE1 ve Halk TV’ye ceza veren RTÜK için de ‘RTÜK Başkanı görevlendirilmiş eleman’ diye belirtti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün yapılacak TBMM Başkanlığı seçimi öncesi grup toplantısında konuştu.

Kılıçdaroğlu RTÜK’ün TELE1 ve Halk TV için 5 günlük ekran karartma cezasına tepki göstererek, “Halk TV ve Tele1’e vatandaş doğruları öğrenmesin diye verilen cezalar. Onlar en zor koşullarda özgürlüğün en fazla sınırlandığı bir ortamda, namuslarıyla ve alınteriyle çalışıyorlar. RTÜK cumhuriyet tarihin en büyük cezasını veriyor Halk TV ve Tele1’e. Ne kadar baskı kurarsan kur sen gidicisin kardeşim!” dedi.

Tele1 TV ve Halk TV’ye ekran karartma cezasına tepki yağıyor

TELE1’den çağrı: Aydınlık için bir dakika karartma

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle:

“ORTADA BİR KAZA YOK BİR CİNAYET VAR”

“Kimseye muhtaç olmamak için o insanlar fabrikada çalışıyorlardı. Devlet ruhsat vermişti, işçiler çalışabilir diye raporlar da vermişlerdi. Ama siz önlem almıyorsunuz, 7 kişi hayatını kaybediyor. Bu fabrika sicili temiz olan bir fabrika değil. 11 yılda 4 ayrı patlama oluyor. İnsanlar yine hayatlarını kaybediyorlar. Fakat bu fabrikanın sahibi nereden, kimlerden güç alıyorsa fabrikasını her seferinde hiçbir önlem almadan yeniden açıyor.

Pişkinliğin bu kadarı! Enkazı kaldırılmadan patrona ‘moral yemeği’ düzenlediler

Patron gene patron. MÜSİAD’ın Sakarya temsilcisi, akşam bir yemek veriliyor, bir de sıkılmadan utanmadan ziyafeti paylaşıyorlar. Sizin yediğiniz yemek değil sizin yediğiniz insan eti!

Milletvekillerimiz bölgeye gittiler. Buradan bu fabrikada çalışanlara sesleniyorum. Adım gibi eminim bu iktidar bu olayı kapatmak isteyeceklerdir. Erdoğan’ın patlamadan sonra ilk aradığı kişi fabrikanın patronu. İşçiyi, yakınını aramıyor, başsağlığı da dilemiyor. Nasıl olsa Sakarya’da oyum çok yüksek, ben binerim sırtlarına diyor. Ama bu sefer öyle değil. Bu sefer Sakaryalı sahip çıkmasa da orada çalışan işçilere biz sahip çıkacağız.

Belki o vefat eden kişilerden kimse CHP’ye oy vermedi. Ama o haksızlığa uğramışsa adaleti sağlamak için çalışacak ilk kişi benim. Biz adaletten, haktan, hukuktan, alın terinden yana bir partiyiz. Hakkı hukuku ve adaleti mutlaka sağlayacağız.

Tüzüğe aykırı bir şekilde güvenlik mesafelerine uyulmamış, beton duvarlar çekilmemiş, tüzüğe uygun havalandırma yok, patlayıcı madde üretilen bu tür işyerlerinde duvarların yanmaz veya 120 dakika dayanıklı olması gerekir diye açık hüküm var ama buna da uyulmadığını görüyoruz.

Eğer bakansan, eğer haktan hukuktan yanaysan eğer saraydan talimat almayıp bu işi soruşturacağım diyorsan derhal müfettişlerini görevlendir. CHP’li belediye başkanı olsa çoktan açığa alınmıştı. Ruhsatı kim verdi? Bakanı valisi kaymakamı koro halinde gidiyorlar. Neden daha önce ilgilenmediniz?

Patlama insana ne kadar değer verdiğini gösteriyor bu hükümetin. Bu saray tayfası insan hayatı değerli midir diye hiç bakmaz. Tek baktığı şey ranttır, paradır. 1 kişi, 5 kişi ölmüş bir şey olmaz diyorlar. Ortada bir kaza yok bir cinayet var.”

“RTÜK BAŞKANI GÖREVLENDİRİLMİŞ ELEMAN”

Halk TV ve Tele1’e vatandaş doğruları öğrenmesin diye verilen cezalar. Onlar en zor koşullarda özgürlüğün en fazla sınırlandığı bir ortamda, namuslarıyla ve alınteriyle çalışıyorlar. RTÜK cumhuriyet tarihin en büyük cezasını veriyor Halk TV ve Tele1’e. Ne kadar baskı kurarsan kur sen gidicisin kardeşim!

“BASIN İLAN KURUMU DA AYNI ŞEKİLDE”

Basın İlan Kurumu da aynı şekilde. Gerçek gazetecilere ceza veriyor. Bugüne kadar hiç karşılaşmadığımız türden cezalar. Ne olacak; ‘Neden iktidarı eleştiriyorsun, neden işsizlik var’ diyorsun, bunları söyleme…

Ben bir gerçeği de paylaşmak isterim Basın İlan Kurumu besleme basına para aktaran kuruma dönmüştür. 150-300 bine göre tiraj alıyorlar ama böyle bir tiraj yok.

RTÜK ve Basın İlan birer sansür kurumuna dönüşmüştür. Özellikle AK partiye oy veren kardeşlerime seslenmek istiyorum. ATV’yi pek çok vatandaşımız izler… Şiddet ve ensest gibi skandalları gündeme getiren kanal için 90 bine yakın şikayet geliyor ama bir teki incelenmiyor.

Şimdi RTÜK Başkanı’na sormak istiyorum. Sen gerçekten o kurulun başkanı mısın yoksa sen birilerinin talimatlarını yerine getirmekle mi görevlisin? Ben değil bunu kendisi de söylüyor; ‘Kimse bana geldiğimden beri talimat vermedi’. Ben biliyorum sana kimlerin talimat verdiğini.

‘Aldığım eğitime göre, dünya görüşüme göre karar alırım’ diyor. Evrensel basın ilkelerine göre demiyor… Hak hukuk yok bakın. ‘Erdoğan’ın talimatını emir biliriz’ diyor. Sen yasalara rağmen emir telakki ediyorsan sen aklını kiraya vermişsin demektir. Sende akıl yoktur arkadaş…”

“DEMİRTAŞ VE KAVALA NEDEN İÇERİDE?”

Demirtaş, Osman Kavala neden içeride? Haksız yere içerideler. Olay bir yargılamadan tümüyle çıkmış iktidar dayatmayla içeride tutacaksınız diye.

Basın İlan Kurumu besleme basına kaynak aktaran bir kurula dönmüş durumda. Buradan Basın İlan Kurumu’nun yöneticilerine sesleniyorum; bu tirajları bağımsız bir denetleme kuruluna denetlettirin. Saraydan talimat almaları gerekir.

ATV hakkında 90 bin şikâyet geliyor ama bir tek dosya bile görüşülmüyor RTÜK’te. RTÜK Başkanı görevlendirilmiş eleman.

500 BİN LİRALIK RÜŞVET TARTIŞMASI

TBMM Başkanlığı, Yılmaz Özdil hakkında suç duyurusunda bulunuyor. Sayın Meclis Başkanı’na sormak isterim.

TBMM’nin itibarı konusunda bu kadar duyarlıysan; Bu 500 bin lira rüşveti alan kimdir? Bunu merak ettin mi? O milletvekilleri 500 bin liralık rüşvetin tanığıyken hiçbir şey yapılmadığını bilmiyor musun?

Antalya Serik’teki rüşvete sessiz kalanların ortak olduğunu söylemedim mi? İtibarına düşkünsen çağıracaksın o milletvekillerini. Parlamentonun itibari dolayısıyla bu olayı soruşturacaksın.

Cami’de fotoğraf paylaşan Egemen Bağış’a takipçileri geçmişi hatırlattı

“BU SAHTEKAR ADAM BÜYÜKELÇİ OLDUĞU İLDE GİDİYOR CAMİYE…”

Ayakkabı kutusunda rüşvet alan adam çıkıp konuştuğunda siz hep beraber alkışlamıyor muydunuz? Hangi itibardan bahsediyorsun sen?

Yine bu kişi milletvekiliyken, her cuma makara bakara yazıyorum diyen adamı alkışlamadınız mı?

Allah’ın kelamıyla dalga geçen birine ne zamandar beri dindar deniyor. Bu sahtekar adam büyükelçi olduğu ilde gidiyor camiye oradan fotoğraf çekip reklamını yapıyor.

“TÜM EMEKLİLERE SESLENİYORUM: EN AZ 1500 TL İSTEYİN”

Vatandaş perişan halde. Çiftçi öyle, sanayici öyle, esnaf öyle, kimse önünü göremiyor.

Tarım politikası yok ülkede. Kim neyi ekecek, kaçtan satacak?

Kiraz üreticisinin dört liraya maliyeti var. Birinci sınıf olursa 5-6 liradan gidiyor. İkinci kalitenin fiyatı da 2.5 liraya gidiyor ve zarar ediyor.

Bu iktidar senin hakkın olan 175 milyar lirayı sana vermedi.

Son bir yılda 56 ilde 90 binden fazla esnaf kepenk kapattı. 81 ili alırsak 100 bin esnaf kepenk kapattı.

Bir esnafın dediği çok güzel; 40 yıldır bu devlete vergi ödüyorum, 40 gün bana bakmadı.

Türkiye’nin parası Londra’daki bir avuç tefeciye gidiyor. Türkiye Cumhutiyeti’nin ödediği faiz 48 milyon 703 bin dolar.

İki ihale çetesine gidiyor para. Dolarla ihaleler yapılıyor. Hangi mahkemeyi yetkili kılarsanız kılın CHP iktidarında o çeteliğe son vereceğiz.

Tüm emeklilere sesleniyorum: En az 1500 TL isteyin, bu sizin hakkınız. Bu ülke kalkınsın diye fabrikada, tarlada, dükkanda, restoranda, direksiyonda yıllarca çalıştınız. Talep edeceksiniz. ‘Saray Sosyeteleri’ sizin halinizden anlamazlar.”

Milli Eğitim Bakanlığından ’15 Temmuz’a özel bilgi yarışması

Kaçak tütün operasyonu: 20 tutuklama