Kılıçdaroğlu: Belediye başkanlarının da büyük sıkıntıları var

Yayın tarihi: 11 Kasım 2021 Perşembe 3:15 pm - Güncelleme: 11 Kasım 2021 Perşembe 3:15 pm

Antalya’da otobüs şoförlerini dinleyen CHP lideri Kılıçdaroğlu, ” ‘Hak edişler zamanında ödenmiyor’, ödenmesi lazım. Ama sizde kabul edersiniz ki, belediye başkanlarının da büyük sıkıntıları var” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Antalya’da; Atatürk Kültür Merkezi’nde bir araya geldiği otobüsçülerin sorunlarını dinledi. Kılıçdaroğlu’na; CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, CHP Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak, CHP milletvekilleri Burcu Köksal ve Çetin Osman Budak ile Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek eşlik etti.

Otobüsçüler, Kılıçdaroğlu’na, CHP’nin iktidar olması halinde, esnafın sorunları ile ilgili bir bakanlık kurulmasını taleplerini iletti. Kılıçdaroğlu ise, “Esnaf sahipsizdir, esnafın derdi olsa nereye başvuracak Allah aşkına? Belli değil. Bir esnaf bakanlığının olması lazım. Esnaf, rahmet Özal’ın deyişiyle ‘orta direktir’, olması lazım. Derdim var, kime anlatacağım derdimi. Esnaf Bakanlığı olursa derdinizi anlatacak bir yeriniz olur” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu’nun çağrısı sonrası bürokraside AKP’den kaçış başladı

“Devleti yönetenler, sırça köşkte oturup, ‘ben o sorunu çözeceğim’ dediği anda o sorun çözülmez” ifadelerini kullanan CHP liderinin açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

“SIRÇA KÖŞKTE OTURMAKLA O SORUN ÇÖZÜLMEZ”

“Sorunlarınız var, biliyorum. Sayın Yasin Aslan, hem Antalya hem de Türkiye bağlamında sorunları dile getirdi. 27 buçuk yıl devlette çalıştım. Pek çok başbakan ve bakanla görev yaptım. Şu çok temel bir konudur. Bir sorunu çözmek istiyorsunuz, sorunu yaşayanı dinlemek zorundasınız. Masa başında oturup sorunu çözemezsiniz. Önce sorunu yaşayanı dinleyeceksiniz, sonra bir çözüm üreteceksiniz. Ürettiğiniz çözümü, sorunu yaşayanla tekrar bir araya gelip konuşacaksınız. İşin özü budur. Devleti yönetenler, sırça köşkte oturup, ‘ben o sorunu çözeceğim’ dediği anda o sorun çözülmez. Türkiye’nin çözülmeyecek hiçbir sorunu yok. Bütün sorunları çözülebilir. Akılla, mantıkla, istişareyle, bilimle, birikimle çözülür. En önemlisi deneyimle çözülür. Elin oğlu sorunları çözüyor da biz niye çözemeyelim. Elin oğlunun aklı var da biz mi aklımız yok. Demek ki her sorun çözülebilir.

“İYİ DE BUNUN PARASINI KİM VERECEK?”

Ücretsiz taşıma. İyi, güzel ‘taşıyalım’ diyorsunuz. Taşımasanız bir de ceza yazarlar size. Kardeşim, iyi de bunun parasını kim verecek? Birisinin vermesi lazım. Ankara, İstanbul için otobüs başına 1300 TL, diğer büyükşehirlere 1000 TL, büyükşehir olmayan iller için de 800 TL ödenecek. Sanki diğer illerde mazot çok ucuz da 800 TL, İstanbul’da çok pahalı da oraya da vereceğiz 1300 TL. Akıl alacak şey değil. 15 ile 25 arasında ücretsiz taşıma var. Sosyal devlet dediğiniz, gelir dağılımının dengeli olmasını sağlayan devlettir. Bir anlamda düşük gelirlinin yanında olan devlet demektir.

Kılıçdaroğlu’ndan sabah 05’te ezber bozan ziyaret

“HALK OTOBÜSÜ ÇALIŞTIRMAK GÜZEL BİR ŞEY YOK”

22 bin özel halk otobüsü var. 28 bin 650 halk otobüsü esnafı var. Aslında sizinle biraz da isim kardeşliğimiz var. Siz halk otobüsüsünüz, biz Cumhuriyet Halk Partisi’yiz. Halk otobüsünü çalıştırmak kadar güzel bir şey yoktur. Halk için çalışıyorsunuz, engellisi, yaşlısı, genci, öğrencisi için… Halk sizden yararlanıyor, bir şekliyle siz bunlara hizmet veriyorsunuz. Çok değerli bir hizmet bu.

“ESNAF RAHMETLİ ÖZAL’IN DEYİŞİYLE ‘ORTAK DİREK’TİR”

‘Esnaf Bakanlığı kurulsun’ dedi Yasin Bey, bu sözü pandeminin başında söyledim. Esnaf sahipsizdir, esnafın derdi olsa nereye başvuracak Allah aşkına. Belli değil. Bir esnaf bakanlığının olması lazım. Esnaf, rahmet Özal’ın deyişiyle ‘orta direktir’, olması lazım. Derdim var, kime anlatacağım derdimi. Esnaf Bakanlığı olursa derdinizi anlatacak bir yeriniz olur. Esnafın, Ahi Evran kuralları var. Sıradan, kolay bir alan değildir esnaflık. Dayanışma kültürü var, yandaki komşusu siftah etmediyse, etmesini, onun da kazanmasını ister. Dolayısıyla esnaf kültürünün, dayanışmasının yaşaması lazım.

“BELEDİYE BAŞKANLARININ DA BÜYÜK SIKINTILAR VAR”

‘Hak edişler zamanında ödenmiyor.’ Ödenmesi lazım. Ama sizde kabul edersiniz ki, belediye başkanlarının da büyük sıkıntıları var. Belediye başkanlarımıza pandemi öncesi söyledim, ‘bir çocuk bile yatağa aç girmeyecek. En fakire, fukaraya gideceksiniz, her türlü yardımı yapacaksınız. En fakir mahallelere derhal kreş açacaksınız, o anneler güven içinde getirip çocuğunu kreşe bırakacak. Çocuğun karnı doyacak, sosyalleşecek, akşam annesi güven içinde gelecek, çocuğunu alacak evine götürecek. Dolasıyla biz halktan yana, halkın bütün sorunlarını çözmeye çalışıyoruz.

“BU AY 11 BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANIMIZ KIBRIS’A GİDİYOR”

Şu sözüm olsun, başkanlar burada. Alacağınız ve yenileyeceğiniz her bir aracın ilk alımında KDV’siz alacaksınız. Kilometre esası uygulansın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın yaptığı uygulamayı. Bu ay 11 büyükşehir belediye başkanımız Kıbrıs’a gidiyor. Ben Kıbrıs’a gittiğimde çok fazla sorun aktardılar. Dedim ki bizim ilk toplantımız Kıbrıs’ta olsun. Kıbrıs’ta 11 büyükşehir belediye başkanları toplantısında bu konuyu getireceğiz, masaya yatıracak, Ekrem Başkan da anlatacak. Bir uygulama birliği olacak. Siz de rahat edeceksiniz, biz de.

“BİR AY İÇİNDE SİZİN ELİNİZDE OLACAK”

Bir kanun teklifi hazırlayacağız. Sayın başkanlar, sizlere göndereceğiz. En geç bir ay içinde bu sizin elinizde olacak. Bu konuda yetkin arkadaşlarımız var. Siz bakın, uygun gördüğünüz andan itibaren kanun teklifini vereceğiz. Aynı kanun teklifini biz hükümete de veririz. Deriz ki biz böyle bir şey hazırladık, diyebilirler ki bu muhalefetin hazırladığı kanun teklifi, biz buna oy vermeyeceğiz. Onu da anlayışla karşılarız. Sen oy vermiyorsan bizim teklifi, getir hep beraber çıkaralım. Ne olacak yani. Eğer sorunu çözebiliyorsa siyaset kurumu, o zaman toplumda saygınlık kazanır. Siyaset kavga alanı değil, sorunları çözme alanıdır. Siyasette sorun varsa çözüyorsan, her türlü destek var. Ama sorun kangren haline geliyorsa, eleştiri hakkımız var.

“AZ KALDI, SABREDİN”

Az kaldı, her şey değişecek, Türkiye’ye huzuru, barışı, kardeşliği getireceğiz. Bakın biz etnik kimlik üzerinden, yaşam tarzı, inanç üzerinden asla siyaset yapmıyoruz. Biz sosyal kimlikler üzerinden siyaset yapıyoruz. Muhtarlar bir sosyal kimliktir, halk otobüsü şoförleri, işsizler, devlet memurları, sanayiciler bir sosyal kimliktir. Her sosyal kimliğin içinde her inançtan, her görüşten kardeşlerimiz var. Amaç birbirimizin kimliğini, inancını mı sorgulamak? Bu hale getirdiler. Bu halden çıkaracağız. Sosyal kimliklerin var olan sorunlarını onlarla oturacağız beraber çözeceğiz. Az kaldı, sabredin, Türkiye’nin çözülmeyecek sorunu yok, bütün sorunları birlikte çözeceğiz.”

Kılıçdaroğlu’ndan gençlerle ‘promptersız’ buluşma: Onu beraber indireceğiz