İsmailağa cemaatine bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G.’nin 6 yaşında dini nikahla evlendirilip cinsel saldırılara maruz bırakılması olayı günlerdir tartışılıyor. İddianameyi okudukça, ses kayıtlarının dökümüne baktıkça hem içimiz cız ediyor hem de midemiz bulanıyor.

Altı yaşında bir çocuk! Daha okula bile başlayamaz! Daha kendi saçını bile tarayamaz! Daha eli tutmaz, kapıyı bile kilitleyemez! Daha güvenilmez, eline kibrit bile verilemez! Daha yetişmemiştir evde bir başına bırakılamaz! Daha çocuk! Çocuk! Daha çocuk olamadan kadın olmuş! Daha çocuk olamadan anne olmuş! O daha bir çocuk! ÇOCUK!!!!!!

İddianamedeki ses kayıtlarında H.K.G. kocasıyla yüzleşiyor. Adam, 6 yaşındaki çocuğun çekiciliğinden bahsediyor. O küçücük çocuğun başka talipleri de varmış. Kanım donarak okudum. Bir çocuk ailesinin bilgisi ve onayıyla yıllarca cinsel saldırıya uğramış, yaralanmış, kanamış, yıpranmış, hırpalanmış, ergenliğinin başında adet düzensizliği yaşamış, hastanelik olmuş, beden ve ruh sağlığı bozulmuş… Çığlığı duyulmamış. Çığlığı duyulmamış!!!!

Genç bir kadın kendisine yapılan zulmün hesabını sormak için cesaretini toplamış dava açmış. Ki daha önce bin bir numara çevrilerek açılan bir soruşturma kapatılmış. Ses kayıtlarında bunun itirafı da var. Buna rağmen bu hırpalanmış kadın ayağa kalkmış hakkını arıyor. Peki ne oluyor? Önce ailesi onu yalanlıyor. Kardeşleri ikinci hamileliği düşükle sonuçlandığı için psikolojisinin bozulduğunu söylüyorlar. Çocukluğundan itibaren fiziksel ve ruhsal zulüm görmüş, bir kadını en acıyan yerlerinden vurmakta sakınca görmüyorlar. Yüzü görünecek şekilde fotoğraflarını paylaşıyorlar. Ailesi ve cemaati ona savaş açıyor. Tek başına mücadele eden bir kadını “Çocuk bahane İslâm düşmanlığı yapılıyor” diyerek din üzerinden vuruyorlar. Yalnızlaştırmaya, yıpratmaya ve vazgeçirmeye çalışıyorlar. Tacizcisiyle, tecavüzcüsüyle yüzleşen ve hakkını arayan bir kadının başına neler geliyor hep birlikte izliyoruz. Hele de bu kişi bir cemaate mensupsa…. Hele de bu kişi bir dini kendine kalkan yapıyorsa…

Bilin ki o adını sanını açık açık yazdığınız, fotoğraflarını insafsızca paylaştığınız H.K.G. artık yalnız değildir. İyi ki hâlâ gerçeğin peşinde koşanlar var. İyi ki hâlâ hakkın ve haklının yanında olabilen gazeteciler, medya kuruluşları var. İyi ki hâlâ bir çocuğun çıkaramadığı ses olmaya ant içmiş iyi yürekli savaşçılar var. İyi ki hâlâ vicdan sahibi, insaflı insanlar var. İyi ki iyiler de en az kötüler
kadar sesini çıkarabiliyor. İyi ki hakikat âşıkları da en az zalimler, zorbalar kadar cesaret sahibi.

Yine ses kayıtlarından anlıyoruz ki 6 yaşındaki imam nikahı anne-baba, koca ve iki şahit arasında sır olarak kalmış. Bu konuyu istismar eden, kendi lehine kullananların dini, fıkhı, şeriatı benden çok daha iyi bildiklerine eminim. Şu bilgiyi aklımızda tutalım: ‘İmam nikâhı’ diye bir şey yoktur. İki kişiyi evlilik bağıyla bir araya getirmenin bir duası vs. yoktur. İslâm’da nikâhın iki şartı vardır. İlk şart en az iki şahidin bulunmasıdır (deliler ve çocuklar şahitlik edemez – çocuk nikâha şahitlik edemiyor ama çocukları evlendirmekte sakınca görmüyorlar) ikincisi ise aleniyettir. Şahitlik de
aleniyete hizmet eder. Sırf seks yapacaksınız diye kıydığınız türlü türlü kalıcı veya geçici imam nikâhlarının İslâm’da yeri yoktur. Bilmiyorum ki siz kendinizi mi, insanları mı, yoksa o iman ettiğiniz Allah’ı mı kandırıyorsunuz!

Bir İslâm düşmanı arıyorsanız, o kişi, İslâm’da yeri olmadığını sizden ve benden daha iyi bildiği halde gizli gizli nikâh kıyandır.

Bir İslâm düşmanı arıyorsanız, o kişi, hakikatin peşine düşmek yerine “İftira atılıyor” diye yaygara koparıp kendi imtiyazlı makamını, mevkiini korumaya çalışandır.

Bir İslâm düşmanı arıyorsanız, o kişi, 6 yaşında birçocu kla cinsel ilişkiyi normal görenleri bağrına basandır. Bir İslâm düşmanı arıyorsanız, o kişi, hakkını arayanı susturmaya çalışandır.

Bir İslâm düşmanı arıyorsanız, o kişi, adalete engel olmaya çalışandır.

Bir grup diyor ki İslâm’da çocuklarla evlilik var, bir grup diyor ki yok. Çocuklarla evlilik yoksa ve iftira atılıyorsa, var olduğunu söyleyenlerle hesaplaşın çünkü o zaman onlar İslâm adına İslâm’a düşmanlık ediyorlar. Çocuklarla evlilik varsa ve birileri buna engel oluyorsa, yok olduğunu söyleyenlerle hesaplaşın çünkü o zaman onlar İslâm adına İslâm’a düşmanlık ediyorlar.

Binlerce yıldır bu tartışmanın ve pek çoğunun içinden din alimleri çıkamamış. Bu yüzden inancı bireylere bırakalım ve din ile devleti ayıralım. Din ile (modern) hukuku ayıralım. Din ile ticareti ayıralım. Din ile kültürü ayıralım. Laik hukuk devleti olmak inananın da inanmayanın da tek güvencesidir. Aklımızı başımıza toplayalım. Laiklikten başka çaremiz yok!