Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve gazeteci Hrant Dink katledilişinin yıldönümünde '15 Eksik Yıl' sloganıyla anılıyor.
Şişli Halaskargazi Caddesi'nde bir bankadan çıktıktan sonra 19 Ocak 2007'de Ogün Samast tarafından 3 kurşunla vurularak katledilen Hrant Dink ölümünün 15. yıldönümünde anılıyor.
Dink bu yıl da her yıl olduğu gibi Hrant’ın Arkadaşları'nca Şişli Halaskargazi Caddesi üzerindeki Sebat Apartmanı önünde anılacak. Bu yılki anma '15 Eksik Yıl' sloganıyla gerçekleştirilecek. Anmada yine balkondan konuşmalar yapılacak.
https://tele1.com.tr/hrant-dink-cinayeti-davasinda-karar-354969/
HRANT DİNK KİMDİR?
Peki dava süreci yılan hikayesine döndükten sonra sonuçlanan ancak ailesi ve arkadaşlarının karara itiraz ederek 15 yıldır adalet talebinde bulunduğu Hrant Dink kimdir, nerelidir ve nasıl katledildi?
Hrant Dink 15 Eylül 1954'te Malatya'da dünyaya geldi. Ermeni gazeteci 7 yaşındayken ailesi birlikte İstanbul'a taşındı. İstanbul'a taşınmalarının hemen ardından anne ve babası ayrılma kararı aldı.
Anne ve babasının boşanması neticesinde Hrant Dink ve iki kardeşi Gedikpaşa’da bulunan Ermeni Yetimhanesi'nde büyüdü. Reşit olana dek bu yetimhanenin çatısı altında kaldı. İlk ve orta öğreniminin ardından liseye başladı. Bu yıllarda Türkiye'de devam eden sağ sol davasında sol görüşte yer aldı ve Türkiye Komünist Partisi'nde aktif olarak çalıştı.
İlk ve orta eğitiminden sonra Surp Haç Tıbrevank Ermeni Lisesi’nden mezun oldu. Ardından İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi'nde Zooloji alanında eğitim gördü. Asıl mesleği hayvan bilimciliktir. Üniversite hayatına devam ederken diğer yandan da, kardeşleri ile birlikte bir yayınevi ve kırtasiye işletti. Bu yıllar da eşi de, Tuzla Ermeni Çocuk Kampı’nı yönetiyordu. Bu kampa ilerleyen zamanlarda devlet el koydu.
GAZETECİLİĞİ KİTAP ELEŞTİRİLERİYLE BAŞLADI
Gazetecilik hayatına kitap eleştirileri yazmak ile başladı. Sık sık, basında yer alan yanlış haberlere düzeltme yazısı gönderiyordu. Bu düzeltme yazıları Hrant Dink'in adını duyurmasına sebebiyet verdi.
1996'da, Ermeni toplumu daha açık yaşamaya teşvik etmek amacıyla Türkçe ve Ermenice bir gazetenin kurulmasına öncülük etti. Agos isimli bu gazetenin hem Genel Yayın Yönetmeni hem de Başyazarı oldu.
Hrant Dink, diğer yandan da Zaman gazetesi ve BirGün Gazetesi'nde yazmaya başladı. Yazılarında sık sık Türkiye'de yaşayan her kesime sık sık değiniyordu. Ayrıca, Ermeni cemaatinin patrikhane dışında sivil bir merkezi sahip olması gerektiğini savunuyordu.
KATLEDİLMESİ
Dink'in ölümüyle sonuçlanan olaylar ise 6 Şubat 2004'te Agos'ta yayımlanan "Sabiha Hatun'un Sırrı" başlıklı röportajla başladı. Metinde Sabiha Gökçen'in binlerce Ermeni yetimden biri olabileceği iddia ediliyordu. Hrant Dink ve Diran Lokmagözyan'a konuşan Hripsime (Sebilciyan) Gazalyan, Gökçen'i Hatun Teyze olarak tanıdığını belirtip kendisine aktarılan aile öyküsünü anlatıyordu.
Agos'ta dikkat çekmeyen haber, 21 Şubat'ta Hürriyet'te Ersin Kalkan'ın imzasıyla "Sabiha Gökçen mi Hatun Sebilciyan mı?" başlığı altında Agos kaynak gösterilerek yayımlandı. Hrant Dink'in konuyla ilgili kişisel yorumunu da içeren haber geniş yankı uyandırdı. Genelkurmay Başkanlığı'ndan aynı gün yapılan açıklamada, haberin" millî birlik, beraberlik ve değerler açısından tehlikeli" bulunduğu belirtilerek tüm basın organları, yayım ilkelerini tekrar gözden geçirmeye davet edildi.
24 Şubat'ta İstanbul Valiliği'ne çağrılan Dink, iddialara göre burada bir vali yardımcısının yanında bulunan iki kişiden biri tarafından tehdit edildi. Valilikteki bu olaydan bir gün sonra, 25 Şubat'ta Mehmet Soykan tarafından verilen şikayet dilekçesi üzerine Şişli Cumhuriyet Savcılığı tarafından Hrant Dink'in başka bir yazısı için "Türklüğü aşağılamak" suçlamasıyla TCK'nin 301. maddesinden dava açıldı.
26 Şubat'ta Agos önünde toplanan Ülkü Ocaklarına mensup bir grup, tehditler de içeren pankartlar açarak gösteri yaptı ancak bu olay bir iki istisna dışında gazetelerde yer almadı. 301. maddeden açılan dava boyunca Dink'e yönelik tehditler artarak sürdü.
Hrant Dink, 19 Ocak 2007'de saat 15:00 sıralarında Şişli'deki Halaskargazi Caddesi üzerinde bulunan Agos çıkışında uğradığı silahlı saldırı sonucunda olay yerinde hayatını kaybetti. Başına ve boynuna isabet eden üç kurşun sonucunda hayatını kaybeden Dink'in cesedinin yakınında 4 adet boş kovan bulundu.[3] Otopsi raporuna göre kurşunlardan ikisi Dink'in kafasına arkadan saplanmıştı. Görgü tanıkları, cinayeti işleyen kişinin 18-19 yaşlarında, kot pantolonlu ve beyaz bereli olduğunu bildirdiler.
Polis, saldırganın yakalanması amacıyla, bölgedeki metro, otobüs ve vapur iskelelerinde güvenlik önlemleri aldı. Katil zanlısı olarak Ogün Samast, televizyonda yayınlanan güvenlik kameralarından elde edilen görüntülerin üzerine babası tarafından ihbar edilerek güvenlik güçlerinin takibi sonucunda Trabzon'a gitmek üzere geldiği Samsun otogarında sivil giyimli jandarma ve polis ekiplerince yakalandı. Samast cinayeti işlediğini itiraf etti. Samast'ın üzerinde, suç aleti olduğu bildirilen bir tabanca ele geçirildi.
ÇOK SAYIDA ÖDÜL ALDI
İfade özgürlüğü ve insan hakları konusunda yurtdışından çok sayıda ödüle alan Hrant Dink'in ödüllerinden bazıları şunlardır:
- Ayşe Nur Zarakolu Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödülü (İnsan Hakları
Derneği)
- Düşünce Özgürlüğü ve Cesur Gazetecilik Ödülü (Henri-Nannen)
- Pen İfade Özgürlüğü Ödülü (Oxfam Novib)
- İnsan Hakları Ödülü (Bjornson)
- Ermenistan Cumhurbaşkanlığı Ödülü
- Uluslararası Basın Ödülü (Uluslararası İspanya Gazeteciler Derneği)
- Seçkin İnsan Ödülü (Amerika Ermeni Meclisi
https://tele1.com.tr/dink-ailesi-avukatlari-karar-hatalar-iceriyor-itiraz-edecegiz-355417/