Hakimle avukat arasında ‘ayağa kalkmadın’ tartışması: Avukat salondan çıkarıldı

Yayın tarihi: 20 Aralık 2019 Cuma 4:26 pm - Güncelleme: 20 Aralık 2019 Cuma 4:26 pm

Ankara 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi hakimi, savunması sırasında ayağa kalkmayan avukat hakkında tutanak tutunca Avukat masaya vurarak “Ego sorununuz mu var?” diye tepki gösterdi. Hakim duruşma inzibatını bozduğu gerekçesiyle avukatı salondan çıkardı. Ankara Barosu, yaptığı yazılı açıklamayla avukatın salondan çıkarılmasına tepki gösterdi.

Ankara 1. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde 17 Aralık’ta görülen duruşmada, davacı avukatı T.G.A. savunması sırasında ayağa kalkmadı. Hakim S.B., avukattan ayağa kalkarak savunmasını yapmasını istedi ancak avukat T.G.A. ayağa kalkmadı.

Hakim, davada ara kararını açıkladığı sırada avukat T.G.A. hakkında tutanak tutularak, durumun Türkiye Barolar Birliği ve Ankara Barosu’na bildirilmesine karar verdi. Duruma tepki gösteren avukat masaya vurarak, “Ego sorununuz mu var? Bu şekilde yazamazsınız” dedi. Hakim, duruşma inzibatını bozar şekilde harekette bulunulduğu gerekçesiyle avukatın salondan çıkarılmasını istedi. Duruşma tutanağında kayda geçen olayda hakim, kendi davranışları nedeniyle de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.

Ankara Barosu hakime tepkili

Ankara Barosu, yaptığı yazılı açıklamayla avukatın salondan çıkarılmasına tepki gösterdi. Yargılama aşamasında sadece yemin ve hükmün açıklanması sırasında ayağa kalkmanın zorunlu olduğu, bunun dışındaki hallerde bu hususun kişilerin kendi tercihine bırakıldığı belirtilen açıklamada şunları kaydetti:

“Bu açık hükme rağmen bir hakimin duruşma sırasında avukatı ayağa kaldırmaya zorlaması ve bu haksız tahakküme haklı direniş gösteren meslektaşımızı duruşma salonundan çıkartması en iyi ihtimalle hukukun yazılı usullerini kendi kişisel tatmin ve tahakküm aracı olarak yeniden şekillendirme çabası ve modern bir hukuk sisteminde oynanmaya çalışılan başarısız bir kadıcılık parodisidir. Kötü ihtimal ise bir hakimin uygulamak zorunda olduğu usul kurallarından haberdar olmamasıdır. Çünkü bu ihtimalle mücadele çok daha güçtür. Duruşma salonları hakim ve savcıların kutsal makamlarından aldıkları güce dayanarak tekellerine aldıkları gösteri mekanları değil, Türk milleti adına adaletin dağıtıldığı mahkemelerdir. Sayın hakimin kişisel egosunu tatmin çabasını ve tek kişilik güç gösterisini kamusal alandan çıkarıp özel alanında icra etmesini önerir, savunma makamı olarak bu baskılara yüzyıllardır boyun eğmediğimizi, bundan sonra da eğmeyeceğimizi hatırlatmak isteriz.”