Arap medyasına göre Suriye ve Türkiyeli generaller ve istihbarat yetkilileri önceki gün Rusya’nın Suriye’deki hava üssü Hmeymim’de bir araya gelmiş. Haberlere bakılırsa benzer görüşmeler Kurban Bayramı'ndan sonra Bağdat'ta devam edecek. 11 Haziran’da Moskova’da Hakan Fidan’la bir araya gelen Başkan Putin 3-4 Temmuz’da Astana’da toplanacak uluslararası bir konferans sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’la buluşacağını ve Suriye başta olmak üzere birçok konuyu konuşacaklarını söyledi.
Acaba neler oluyor!
Bilindiği gibi Suriye’nin yüzde 20'si kadarını işgal altında tutan PYD/YPG; ABD ve NATO'cu müttefiklerinin destek ve telkinleriyle 11 Haziran’da Fırat’ın doğusunda yerel seçim yaptıracaktı. Türkiye, Suriye ve Rusya başta olmak üzere birçok ülkenin karşı çıkmasıyla bu seçimler tarih verilmeksizin Ağustos'a ertelendi. Seçimlerin ertelenmesini fırsata çevirmek isteyen Başkan Putin müttefiği Esad ve dostu Erdoğan’ı barıştırarak ABD ve NATO’ya karşı konumu güçlendirmek istiyor. Son iki yılda buna benzer çabalarını sürdürerek Esad’la Erdoğan’ı bir araya getirmek için uğraşan ve her seferinde Esad’ın 'Türk ordusu Suriye’den çekilsin Erdoğan’la tokalaşırım’ yanıtıyla karşılaşan Putin bazen de İran Cumhurbaşkanı Reisi'den yardım istemişti. Ancak Kasım 2023’de Suudi Arabistan’da Gazze için toplanan İslam ülkeleri liderlerinden Erdoğan ve Esad’ı yan yana getirmeye çalışan Reisi de bu çabasında başarılı olamamıştı. Olamamasının ise üç nedeni var :
1- Esad; Türk ordusunun Suriye’den çekilmesini istiyor.
2- Esad; Suriye ordusu İdlib’i geri almak için operasyon başlatınca Türk ordusunun karışmamasını istiyor.
3-Esad; ‘Türkiye, Ankara’da kurulan Suriye Milli Ordusu’na verdiği desteği kesmeli’ diyor.
Esad bu üç koşulun yerine getirilmesinden ya da getirileceğine dair güvencelerin verilmesinden sonra Erdoğan’la oturup mültecilerin geri dönüşünü ile Fırat’ın doğusundaki durumu konuşabileceklerini söylüyor.
Arap medyasına göre Rusya ve İran’dan sonra şimdi de Irak’ın arabuluculuğu ile Esad-Erdoğan barışmasında bir sürpriz yaşanabilir. Hatırlanırsa Cumhurbaşkanı Erdoğan 22 Nisan’da Bağdat’a gitmiş ve Irak Başbakanı Sudani de 21 Mart'ta Ankara’ya gelmişti. Sudani, Erdoğan’la Suriye’deki PYD/YPG konusuyla birlikte Kuzey Irak’taki PKK sorununu konuşmuştu. Bağdat’dan sonra Erdoğan’ın ziyaret ettiği Erbil ise ele alınan her konuyla dolaylı-dolaysız bir bağlantısı var. Çünkü Kuzey Irak’taki PKK’lılar PYD/YPG’lilerin işgali altındaki Kuzey Suriye’ye gidip gelirken Barzani bölgesinden geçiyorlar.
Ayrıca Fırat’ın doğusuna her türlü silah taşıyan Amerikalılar bu yolu kullanıyor. Benzer şekilde PYD/YPG’liler tüm dış gezilerinde Erbil Havaalanı'nı kullanıyorlar. Kuzey Suriye’ye giden batılı hatta İsrail heyetleri de Kuzey Irak yolunu kullanıyor. Kuzey Irak ise Barzaniciler'in kontrolünde ve Barzani ‘her konuda’ Ankara’nın strateji müttefiği. Aynı zamanda Kuzey Irak’ta binlerce Türk askeri görev yapıyor ve Türkiye’nin oralarda yirmi kadar üssü bulunmaktadır.
Özetle kimin eli kimin hangi cebinde olduğu artık belli değil.
Kanlı Arap Baharı ile birlikte Türkiye, Suriye’ye müdahale etmeseydi biz bugün İdlib’i, PYD, YPG ve dolayısıyla Fırat’ın doğusundaki seçimleri ve Amerikan işgalini konuşuyor olmayacaktık.
Olayların başlangıcında Suriyeli Kürtlere ‘Ayaklanırsanız Esad’sız yeni Suriye’de size istediğinizi verelim’ diyen Ankara 2012-2015 döneminde PYD lideri Salih Müslim'i birçok kez misafir etti.
Haziran 2015, Kobani olayları ve Kasım 2015 seçimlerinden sonra Ankara’nın tavır değiştirdiğini gören ‘Marksist’ PYD yönetimi kurtuluşu Washington'da buldu. Öncesinde IŞİD ve benzeri örgütler üzerinden Suriye ve bölge planını gerçekleştirmeye çalışan Amerikalılar, Ankara’nın bu hatasını fırsata çevirerek şimdi Suriye, Irak, İran ve Türkiye ile ilgili bildik yüzyıllık oyununu oynuyor .
Hani şu Sevr alışkanlığı!
Bu tezgahı bozabilecek tek güç tezgaha fırsat veren Ankara’dır.
Ankara isterse Kürt sorunu başta olmak üzere tüm sorunlar kavgasız gürültüsüz çözülür, istemezse hiçbir sorun çözülmez ve Türkiye’nin dış ve dolaysıyla iç sorunlarının hiç bir çözülmez.
Çözümün ise bir tek yolu var o da Esad ile barışmaktır.
Yani Esed’in yeniden Esad olmasıdır.
Sonrasında Emevi Camii'nde namaz kılmak çok kolay.
Hatta CHP lideri Özgür Özel’i de yanına alarak.