Bayramlar uzun uzun tatillere dönüştü. Ancak nüfusun çoğunun seyahat planı salon, koridor, mutfak, yatak odası, banyo güzergahında kaldı. Ailesi geniş olanlar haydi bir cesaret ailesinin koridoruna da kavuştu.
Akıl karışıklıkları trafik kazalarının sayısından da belli. İlk üç günde 852'ye ulaşmıştı bile.
Kurban kesmeye gücü yetmeyen bari "deniz kıyısına gidelim bir değişiklik olsun" dedi. Dediğine pişman ettiler!
Ne restorana, ne konaklamaya güç yetiremedi. Fethiye'de mesela bir top dondurma 120 TL'ye satıldı.
Günlük konaklamalar Ege ve Akdeniz'de 4 ila 8 bin lira arasında minimum olarak kaydedildi. Her şey dahiller günde 20 Bin TL'ye kadar çıktı. Halkımız ne yaptı? "Plaj kondu" ve " araç kondu" kavramları yükselen tatil trendlerimiz oldu. Ya aracında kaldı ya halk plajında şezlongda uyudu. Veyahut ormana yöneldi. Acıktığında da üç harfli marketleri hemen köşede buldu.
Bir gözleme mesela kimi yerde 150 liraydı kimi yerde 300 lira. Olacağı buydu. Kurban Bayramı’nda esnaf beklediği ilgiyi göremedi. Her yer kalabalıktı ama sinek avlayan dükkanları da gördük bu kalabalıkta.
Kilosu 600 liraya yükselen kahvenin bir fincanı yani 8 gramı 100 liraya satıldı.
Haydi Türkler kendi ülkesinin tatilini yaşayamıyor fiyatlardan şikayetçi. Parası değerli olmasına rağmen turist bile Marmaris'te, Bodrum'da, Çeşme'de, Alaçatı'da olmayı internette "kazıklanma" olarak etiketledi. Açın bakın yabancıların paylaşım sitelerine onlara göre de fiyatlar akıl seviyesinin çok üstünde.
Bir bonfile 100 € olur mu? Bir top dondurma 3.42 €? Yunanistan'da 1.5 €! Kahve Yunanistan'da 1 € , Türkiye'de 3 €! Paylaşımları, kıyaslamalar aldı başını gitti. Hatta "keşke Miami'yi tercih etseydik daha ucuz konaklama" diye yazanlar bile oldu!
Sezon sonunda turizm sektörü ve esnaf "umduğumuzu bulamadık" derse kimse şaşırmasın!
Kampçıların arkasını toplayamayan belediyeler, çadır kentlerde yükselen çöp kokuları, sabah yürüyüşünde sokaklardaki manzaraya şahitlik eden turistler için bir dahaki yaz seyahat rehberinde Türkiye olacak mı? Bu bile şüpheli.
Belediyelerimiz turizm beldelerinde çöp toplama sınavında maalesef sınıfta kaldı. Bodrum'da, Marmaris'te, Fethiye'de kesik sular da cabası oldu.
Üstüne denize dubaların konmaması, konsa bile çok yakına kadar teknelerin yanaşması bununla yetinmeyip sintinelerini sahile boşaltıyor olması Milas Ören'de bile tepki topladı. Bu yaza kadar böyle bir örnek Ören'de görülmemişti.
Körfezlerimiz kirli. Marmaris Çevrecileri Derneği her gelen yöneticiye durumu anlatmaktan bıkmadı. Çamur 5 gemisi giderken adeta umutları da aldı götürdü. 2009'dan beri seçim vaadi Fethiye-Marmaris körfez temizliği. Belki de "güzel vaat" diye dursun köşede diyorlar? Temcit pilavı gibi ısıtıp halka sunmaktan bıkmadılar.
Halk sıcaklardan bunaldı. Cebindeki yangından sıkıldı. 52 haftada 1 hafta ailesiyle tatil yapmak da, geçmişin bayramları da lüks oldu.
Kurban Bayramında kurban kesecek gücün yoksa, bayram gelmesine rağmen evine 1 kg et girmiyorsa sahi hangi bayramdı gelen ayrıca toplamda kaç kişiye geldi bayram merak konusu.
Bakan Şimşek, verginin vergisine talip olduğu pakete gelecek sene aracını sahile çekip sahilde kalanlara da "manzaralı park" ücreti keser mi? Bilmem. Akbük'te aracı dağda bırakmak otopark ücretine tabi tutuldu, bir binek araç 200 TL ile karşılık buldu.
Akyaka'da çadır kamplarda kendi kurduğun kampın içinde kalmak 500 TL idi. Gelecek sene bunu kendi aracının içinde kalanlara da yazarlarsa hiç şaşırmam!
Hava bedava, su bedava diyen şaire sesleniyorum. Hava parası da var, su da pahalandı. Deniz desen bir giden pişman, bir de evde kalan!
Halkı düşürdüğü durumdan utanan var mı? Bakıyoruz karada yok sanırım kotrada denize salıyorlar vicdan yüklerini!
Haydi esenlikle güzel günlere....