Erdoğan neden korkuyor? MHP’siz yapabilir mi? CHP ittifaka katılır mı? İşte son kulisler

Yayın tarihi: 27 Nisan 2019 Cumartesi 1:39 pm - Güncelleme: 27 Nisan 2019 Cumartesi 2:05 pm

Kızılcahamam terletir

Partili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçimlerden sonra parti teşkilatı ve belediye
başkanlarını Kızılcahamam’da topladı. 26-28 Nisan tarihleri arası, kampa, AKP MKYK üyeleri, kadın ve
gençlik kolları başkanları, büyükşehir, il, ilçe ve belde belediye başkanları, belediye meclis başkan
vekilleri, il genel meclis başkanları ve kabine üyeleri katılıyor.
Eksik olanı fark ettiniz mi?
Milletvekilleri.
Erdoğan, eski AKP’lilerden korkuyor
Yıllarca AKP’de görev almış, küstürülmüş, gönderilmişlerin kuracağı yeni partinin Haziran ayında
kurulması bekleniyor. Yeni partiye 50/55 milletvekilinin AKP’den ayrılarak katılması bekleniyor.
Erdoğan, her ne kadar araya Truva atlarını soksa da partisinden ayrılacak bu milletvekillerinin,
Kızılcahamam Kampı’nda AKP’li belediye başkan ve teşkilat başkanları ile görüşmesini bu nedenle
istemedi. Engelledi.
Erdoğan, AKP’nin kurucu ve ilk kadrolarında yer alan ekiplerin Ahmet Davutoğlu’nun kuracağı yeni
partiye katılmasını da engellemeye çalışıyor.
Bu isimlerin başında AKP teşkilatlarını yıllarca yöneten Ekrem Erdem geliyor. Ahmet Davutoğlu’nun
partisinde teşkilatları yöneten eski isimler olursa AKP’nin oyları çok yüksek puanda düşmese de azalır.
Erozyona uğrar.

Yeni partide kimler var, kimler yok?

Ahmet Davutoğlu’nun kuracağı partinin tepesinde Abdullah Gül, Ali Babacan ve Mehmet Şimşek’in
ismi geçiyor. Ancak kulislerde konuşulanlara göre, Davutoğlu’nun bu üç isim ile arası iyi değil. Ayrıca
Gül de, Babacan da, Şimşek de, Davutoğlu’nun erken hareket ettiğini düşünüyor. Ayrıca uzun dönem
ekonominin patronluğunu yapan eski bakanlardan biri geçen hafta bir davette TBMM’de grubu
olan bir partinin çok önemli bir ismi ile karşılaştı. Bu karşılaşma sonrası eski bakan, şu an o parti ile
görüşüyor.
Davutoğlu’nun kuracağı partide, AKP il teşkilatlarını uzun dönem yönetenlerin dışında, bakanlık
yapan, Mehmet Müezzinoğlu, Beşir Atalay gibi ismini üç yıl öncesine kadar çok sık duyduğumuz
küskünlerin de yer alacağı konuşuluyor.

İttifakı kim bozacak?

Erdoğan Kızılcahamam’da partililerle konuşurken aynı anda başka bir cephede de pazarlık yapıyor.
Cumhur İttifakının ortağı MHP, Recep Tayyip Erdoğgan’ın gündeme getirdiği Türkiye İttifakı ‘nı
istemediğini net dille ifade etti. Bahçeli, Cumhur varken Türkiye İttifakı’na gerek yok dedi.
Cumhur İttifakı’nın çatırdamasında iki partinin tabanın yükselen sesler de etkili oldu.
Önce MHP tabanın tepkileri
1. MHP, 31 Mart seçimlerinde çok az yerde seçimlere girmesine rağmen oylarını arttırdı.
2. 9-19-29 sırasına tepkilileri arttırdı.
3. Ekonomide, AKP’nin kötü yönettiği politikasının faturasını MHP’lilere de çıkarıldı.

AKP tabanı da MHP’ye tepkili

1. MHP’liler sorumluluk almadı.
2. Beka meselesini en çok Devlet Bahçeli gündeme getirdi, anlatamadı.
3. MHP teşkilatları çalışmadı.
4. Bahçeli, iktidar partisi sözcüsü gibi konuşup rol çaldı.
5- MHP ile ittifak Kürt seçmenin AKP’de uzaklaşmasına yol açtı.

Cumhur İttifakı’nın tabanında başlayan ve zirveye çıkan bu seslerden sonra pazarlıklar arttı. MHP
lideri Bahçeli’nin pazartesi günü Cumhur İttifaktan ayrılabiliriz diye sinyal gönderdi. Bu sinyalden
sonra iki parti arasında pazarlıklar yeniden başladı.

Cumhur İttifakı sona ererse ne olur?

Üç ayrı senaryo var.
1. Cumhur ittifakı devam ederse…
Görünen Erdoğan, Türkiye İttifakı ile yola devam etmek istiyor.
Ama ilk senaryoya bakalım.
* Cumhur İttifakı devam ederse, İstanbul seçimlerinin yenilenmesi için her türlü baskı uygulanacak.
Velev ki, her türlü hukuksuzluğa rağmen İstanbul seçimleri için tekrar seçime gidildi. Cumhur
İttifakı’nın adayı Binali Yıldırım yerine MHP’ye yakın Süleyman Soylu aday olursa sürpriz olmaz. Dikkat
edin, Erdoğan, İstanbul seçimlerinin tekrarı için bir şey söylemiyor. İstanbul’u Ekrem İmamoğlu’nun
kazandığını biliyor. Ama Bahçeli ve İBB ile işi olan yandaş medya sürekli bastırıyor. İstanbul
seçimlerinin tekrarı yapılır ve oy farkı bu kez 14 bin değil, 300 bin olursa, Erdoğan, erken seçim kararı
almak zorunda kalır.
* Erdoğan, Mayıs ayında ABD’ye IMF ile pazarlığa giderken, görüşmelere MHP’den de bir isim katılır.
Cumhur ittifakı hükümeti, büyükşehirleri kaybetse de yoluna devam ediyor mesajı verilir.
* Bahçeli, Süleyman Soylu’nun kalması yönünde baskı yapar.
* Kabinedeki değişiklikte Bahçeli’nin imzası öne çıkar.
2. Türkiye İttifakı olursa
Erdoğan’ın meydanlarda zillet diye aşağılamaya çalıştığı Millet İttifak’ının, Erdoğan ile ittifak kurma
ihtimali zayıf. Ancak Erdoğan bu noktada, telkin ve baskı yöntemini çalıştırır. Kendi tabanını ikna
etmekte zorlanmaz. Ancak Millet İttifakı liderleri doğal olarak zorlanır. CHP’den önce İyi Parti’nin
kapısı çalar.
* “Kriz zamanında kaçıyorlar” diye Erdoğan baskıyı arttırır.
* Erdoğan “Partili cumhurbaşkanlığını bırakıyorum, artık ülke lideri olacağım” derse CHP ve İyi Parti’yi
masaya çekebilir. İki partiye toplam 8 bakanlık verirse, ABD’ye daha güçlü gider.
3. İttifaksız
Cumhur ittifakı bozulursa, Erdoğan erken seçim kararı alıp ABD’ye gider.
* IMF ile yapılacak görüşmelerden çıkacak sonuç ne olursa hemen kabinede değişiklik yapmaz. İki
veya üç hafta sonra kabinede değişiklik yapar ve “ben böyle istediğim için oldu” der.

Sonuç

Bu üç senaryodan hangisi olursa olsun IMF ile görüşme sonrası Haziran ayında şunların yaşanması
muhtemel:
1. IMF ile görüşme sonrası yaşanacak ekonomik kriz 2001 krizine rahmet okutacak. AKP’nin tüm
balonları sönecek. Fatura maalesef yine dar gelirliye kesilecek.
2. Erdoğan, yandaşlarına akan musluklar 17 yıl sonra kapanacak.
3. Bakın burası çok önemli, damat Berat Albayrak etkisiz kalacak.
4. Paranın kontrolünü eline geçirecek olan IMF, geçmediğimiz, fahiş fiyatlarla yapılan köprülerin
gelirlerini sorgulayacak. Osmangazi ve Yavuz Sultan Selim Köprülerinden son iki yılda yandaş
müteahhitlere 4 milyar lira gitti. Ayrıca iki yılda köprüye harcadıkları parayı kazandılar bile. Ama
almaya devam edecekler. Bu sözleşmeler iptal edilebilir.
5. Bugüne kadar gazetecilere açtıkları davalarla gündeme gelen AKP’li yandaş müteahhitler
mahkemelerde yer alabilir. Örneğin, İstanbul havalimanın projesine de katılan, Kütahya havalimanı
inşa eden müteahhit firmanın aldığı ihaleler tekrar gündeme gelecek. AKP’ye yakın firma Kütahya
havalimanı için 850 bin yolcu garantisi vermiş ancak bunun onda birini bile tutturamamıştı. Sadece
2013/2014 yılında devlet 4 milyon 100 bin Euro zarara uğramıştı.
6. Devlet bankaları üzerinden verilen kredi ile alınan Turkuvaz ve Demirören Grubu televizyon ve
gazetelerinin ihalesi tekrar gündeme gelebilir.
7. Son dönemde, Çin’den tefeci faizi ile alınan krediler son bulacak. Çin hükümeti, Türkiye’yi riskli
ülke sınıfından gördüğü için IMF’den kat kat yüksek faiz ile kredi veriyor. Parasını garanti altına almak
için ödeme dengesine bakıyor.

Serkut Bozkurt