Ekrem İmamoğlu’ndan Erdoğan’a ‘Montrö’ yanıtı

Yayın tarihi: 6 Ocak 2020 Pazartesi 2:39 pm - Güncelleme: 6 Ocak 2020 Pazartesi 4:00 pm

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 19’uncu ilçe belediyesi ziyaretini Bağcılar’a yaptı. Bağcılar’da yaptığı saha incelemeleri sırasında gazetecilerin sorusunu yanıtlayan İmamoğlu, Kanal İstanbul’a ilişkin, “‘Ben yaptım oldu’ projesi olamaz” dedi. İmamoğlu, katıldığı bir televizyon programında “Montrö’yü kafaya takmayın” diyen AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da yanıt verdi. İmamoğlu, “Kanal İstanbul, Montrö’yü bypassa dönüştürebilir ve sıkıntı yaratabilir. Kafada bu varsa, o zaman Çanakkale ile ilgili de bir müdahale gerektirir ki Allah Korusun!” dedi.

19’uncu ilçe belediyesi ziyaretini Bağcılar’a yapan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

‘DAVET EDERLERSE GELİRİZ’

İmamoğlu, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kanal İstanbul konusunda gerekirse sunum yapacağına ilişkin sorusuna, “Dünkü söylemlerinden en sevindirici olanı, bir sunum yapma isteği. Çok önemli. Çünkü, ‘Biz yaptık, yapıyoruz, bitirdik’ ya da ‘Kim isterse, istemezse; bizi ilgilendirmez, yapıyoruz’ söylemlerinin yanı sıra bu söylem, doğru bir söylem. Umarım yaparlar. Davet ederlerse, ben giderim. ‘Kapılarımız herkese açıktır’ şeklinde bir söylemi de var dünkü programında. Açıksa; biz, o kapıya gelmek istediğimizi ilettik. Çünkü Kanal İstanbul’u, İstanbul’un en kritik sorunu olarak görüyorum. Kaderi olarak, dönüm noktası olarak görüyorum. Bizim fikirlerimizi dinleme açısından bu talebimizi tekrar iletiyoruz. Lütfen randevu veriniz, gelelim. İstanbul adına yaratacağı olumsuzlukları, bizzat biz size anlatalım. Kanal İstanbul projesi, ‘Ben yaptım oldu’ projesi olamaz” yanıtını verdi.

İBB olmadan Kanal İstanbul yapılabilir mi? Ekrem İmamoğlu’ndan net cevap

‘RANDEVU TALEBİMİN ÜSTÜNDEN 4 AY GEÇTİ’

İmamoğlu, “Sayın Cumhurbaşkanı, ‘Vakti saati geldiğinde belediye başkanları ile görüşürüm’ dedi. O vakti saati siz, Temmuz ayında yapmıştınız. Yeniden bir başvuruda bulundunuz mu” sorusunu ise, “Tabii ki bulundum. Talebimi ilettim. Bizzat da ilettim. Yani bir Cuma namazında denk geldiğimizde de ilettim. Vakti zamanı geçiyor açıkçası. Çünkü 30 belediye başkanımızla Eylül ayında toplantı yaptık. Şu anda Ocak’ın ilk haftası. 4 ay geçti. Sadece o kanunla ilgili bir konuydu. Kanunla ilgili her şey kamuoyunda tartışıldı.

Ama biz oturup tartışamadık. Sayın Cumhurbaşkanı yok bu işin içerisinde. Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve bakanlar vardı ama davet edilmedik. Birincisi bu. İkincisi; Kanal İstanbul süreci o kadar hızlı ilerliyor ki, tümüyle olumsuz baktığımız bu süreçle ilgili detayları aktarmamız için de en yakın zamanda buluşmamızın gerekli olduğunu, 16 milyon insan adına bu talebi yaptığımı tekrar buradan yenilemiş olayım. Bu hafta da yazılı olarak talebimi Sayın Cumhurbaşkanı’na ileteceğim” şeklinde yanıtladı.

“Dünkü açıklamalarda Montrö çok ön plana çıktı. Bu kanalın Montrö ile ilgili olmadığı, yeni bir su kanalı olduğu söylendi. Bugün de Mevlüt Çavuşoğlu, ‘O kanaldan geçenlerden de para alabiliriz’ dedi. Montrö açısından değerlendirecek olursanız siz nasıl bakıyorsunuz” sorusuna da yanıt veren İmamoğlu, şunları kaydetti:

‘KAFADA BU VARSA…’

“Montrö bir Boğazlar antlaşması. Hem Çanakkale’yi hem İstanbul Boğazı’nı ilgilendiren geçiş haklarını elde eden, özellikle savaş gemileri gibi unsurların geçişiyle ilgili, bir nevi Karadeniz’in güvenliğini içinde barındıran gerçekten önemli ve değerli bir antlaşma. Tabi her ne kadar bu antlaşmayı yok sayan tavırlar ilk başta söylendi ise de sonradan bunun öneminin anlaşıldığını, özellikle hükümet temsilcilerinin bir kısmının dile getirmesi sevindirici.

Çünkü çok önemli ve değerli bir antlaşma. Türkiye tarihi açısından neredeyse yüz yıla yaklaşıyor süresi ve bu kadar zamandır Karadeniz’de en ufak bir sıkıntı yaşanmadı. Bu bizim için teminat. Böyle bir teminatı bertaraf edecek hiçbir uygulamanın da doğru olmayacağını düşünüyoruz. Kanal İstanbul, Montrö’yü bypassa dönüştürebilir ve sıkıntı yaratabilir. Kafada bu varsa, o zaman Çanakkale ile ilgili de bir müdahale gerektirir ki Allah Korusun! Her iki yönüyle Allah korusun.”