“Milletin seçtiğini ancak millet değiştirir”

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu Dudullu – Bostancı metro açılış töreninde konuştu. İBB’ye ‘kayyum’ iddialarının gündeme gelmesi hakkında konuşan Ekrem İmamoğlu “Bunu yapmak istersin belki bir ahlakın o sürecin bir parçası olabilirisin ama buradan söylüyorum. Milletimiz bunu sana yaptırmaz.” dedi.  Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener ve Ahmet Davutoğlu da programda açıklamalarda bulundu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından yapımı tamamlanan 14.5 kilometrelik, 13 istasyondan oluşan Dudullu-Bostancı metro hattının açılışını gerçekleştiriyor. Açılış töreninde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na, altılı masa liderlerinden, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu eşlik etti.

Altılı Masa’dan ortak ‘Sinan Ateş’ kararı

Ekrem İmamoğlu’nun açıklamalarının satır başları şu şekilde:

“Türkiye’de siyasi rakibe teşekkür etmek bu iktidar zamanında haram ve günah oldu. Hak yiyenlerden olmadım, olmayacağım.

İstanbul’a hayır hizmetlerde bulunmuş herkese şükranlarımı sunacağım. Çünkü devlet devamlılıkla ayaktadır. Bugün birkaç yılı konuşanlar inanın ki kum tanesi gibidirler tarih içerisinde.

İstatistik bilimini severim detaylarına girip kalpleri kırmayacağım. Derdim kimseye nispet yapmak, kendimizi öne çıkarmak olmadı, olmayacak. İstanbul’un hepimizin olduğunu biliyoruz. Ben eminim ki tevazunun ön planda olduğu altılı masanın bütün liderlerinin, burada olan üç sayın genel başkanım da benimle aynı fikirdedir. Hizmetin partisi olmaz, şu parti yaptı, bu partinin projesi diye bir kavram asla olmaz. Milletimizin vergilerini, milletimizin seçtiği yöneticiler en verimli, en ahlaklı, en hesap verebilir şekilde değerlendirme zorunluluğumuz vardır. Devlet insanı olmaktan bahsediyorum.

“MİLLETİMİZ BUNU SANA YAPTIRMAZ”

İşte bu yalın yetkiyi sindiremez milletin seçtiğin kişi olarak millete efendilik yapmaya kalkarsan işte o zaman ne olur biliyor musun? İstanbul’un bu halis yönetimine el koymak adına her türlü kumpas yapmaya kalkarsınız.  Yaratmak istedikleri tam bir demokrasi krizidir. Bunu yapmak istersin belki bir ahlakın o sürecin bir parçası olabilirisin ama buradan söylüyorum. Milletimiz bunu sana yaptırmaz.

Tam da burada milletimizin cevabını hatırlamak isteyenler 31 Mart 6 Mayıs ve 23 Haziran arasındaki sürecini hatırlasın. İşte banim bahsettiğim gök kubbeyi başınıza yıkma tasviri budur. Onu başka yere çekmeye çalışanlar bunu anlasınlar . Anladığınızı da düşünüyorum. Milletin seçtiğini ancak millet değiştirir, onun için bu kıymetli hizmetin ve çok değerli genel başkanımızın huzurunuzda haykırıyorum. İstanbul için adalet Türkiye için adalet diyorum

Davutoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“İstanbul’a hizmet etmek yalnızca sadece bir millete hizmet etmek değildir. İnsanlığa hizmet etmektir. Çünkü şehirler vardır, tarihi öneme sahip. Bazı şehirler vardır ki, şehirlerin tacıdır, İstanbul gibi. Geleceğin ufuk şehridir. İstanbul’a hizmet edenlere şükranlarımı sunuyorum. Hakkını verelim, bu şehrin. Bugün buradaki metro açılışı sadece bir metro açılışı değildir. Bu şehirde yaşanan sorunlardan biri olan yoğunluğu çözmede önemli bir adımdır. Değerli belediye başkanımıza teşekkür ediyorum.

“YARGIYI SİYASALLAŞTIRANLARIN DİMDİK KARŞISINDAYIZ. NE OLURSA OLSUN KARŞISINDAYIZ””

Geçenlerde Saraçhane’de birlikteydik diğer başkanlarımızla. Bakın, İmamoğlu’na görevi veren millettir. Bu İstanbulluların iradesidir. Kimse bu iradeyi tanımıyorum diyemez. Saraçhane’de bir ses yükselttik. Yargıyı siyasallaştıranların dimdik karşısındayız. ne olursa olsun karşısındayız.

Dün bir araya geldik başkanlarımızla 10 saat kadar. Onlar ne senaryo yazarlarsa yazsın, milletin kaderinde altılı masa var. Evet farklı görüşlerdeniz, farklı partileriz. Ama biz Türkiye’ye ortak bir gelecek, demokrasi inşa etmekte kararlıyız. Dünkü buluşmamızda da İmamoğlu’nun yanında olduğumuzu tekrar gösterdik. Kimse bu milletin iradesine ipotek koyamaz.

Türkiye’nin Sinan Ateş cinayetinde olduğu gibi infaz çetelerinin elinde kalmasına izin vermeyeceğiz. Toplumun her kesimine siyasi ahlakı inşa etmek üzere yola çıktık ve bu taahhüdü yerine getireceğiz.”

Altılı Masa’dan tarih çıktı! 30 Ocak

Akşener’in açıklamalarından öne çıkan satır başları şöyle:

Umarım bu iradenizi bazıları görür. Değerli genel başkanlarımız, siyasi partilerimizin çok değerli temsilcileri, belediye meclis üyelerimiz, bugün burada bir açılış için geldik ama bu normal bir açılış değil. Azıcık gıcık edelim mi? İşte bu açılışlara gıcık olukları için belediye başkanımıza yasak geliyor.

Biz bunu sandıkta değiştireceğiz, helal oylarımızla değiştireceğiz, onun için korkuyorlar. ‘Hiçbir şey olmamışsa bir şey oldu’ dendi ve bir şey oldu. Canan başkanım ve Buğra başkanım o ıslak imzalı tutanakları almasaydı bir şey olacaktı. Allah sizden razı olsun.

“BENİM DOKUNULMAZLIĞIM YOK, BEN DE AHMAK DEDİM. BEKLERİZ, BUYURSUNLAR.”

Demek ki neymiş; bu abidik gubidiklere hazır olmalıymışız ama tedbir almalıymışız. Tedbir alınca abiler gıcık oluyormuş, yere yapışıyormuş. 13 bin 500 oyu toparlayamadılar, sonra kadınıyla erkeğiyle 800 bin oy farkla yeniden seçtik. Ahmaklara bakın; 13 bin 500 oy farkla seçilen belediye başkanıyla 805 bin oy farkla seçilen belediye başkanı arasındaki gücü arasındaki farkı bilmeyen ahmaklara bakın. Sonra ahmak deyince kızıyorlar. Benim dokunulmazlığım yok, ben de ahmak dedim. Bekleriz, buyursunlar.

Bu ülkede vesayetle, darbelerle, sopalarla karşılaştık. Darbe dönemlerinde dahi, darbe dönemi sonrasında dahi cübbelere düğme dikilen bir zaman olmamıştı. Demek ki kazanmak zorundaymışız. Yargının tarafsız yargı için kazanmak zorundaymışız.

Salim Şen’den kulis bilgisi! “Karamollaoğlu, Kılıçdaroğlu’nu ortak aday olarak teklif etmiş”

Ekrem başkan üzerinden hepimizin iradesi test ediliyor. Sonrasında bir yolculuk başlayacak. Bir İstanbullu olarak diyorum ki eğer biz İmamoğlu’nu verirsek, bu belediye başkanlarımızın çalışmalarının önüne geçmek için her türlü haksızlığın önüne geçmezsek yuh olsun bize.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları şöyle:

Eğer kainat adalet üzerine inşa edilmişse ve herkes adalet ne zaman gelecek diye bekliyorsa; adaleti sağlamak zorundayız. Aksi halde insanlığımızı kaybederiz. Adalet gibi önemli bir kavramın hakkını vermek zorundayız. Eğer bir kişi kendi beldesine hizmet ediyorsa o kişinin hakkını alacak güç o kişiyi başa getirendir, yani İstanbulludur. Görüşümüz, kimliğimiz ne olursa olsun birlikte mücadele etmek zorundayız. Ekrem İmamoğlu’nun kılını dahi teslim etmeyeceğiz. Söyledim, bu yola girerlerse cehennemin kapılarını açmış olurlar. Bu kadar mert ve erkekçe söylüyorum.

“GELDİKLERİ GİBİ GİDECEKLER”

Bizim mücadelemiz hak mücadelesidir. Geldikleri gibi gidecekler. Ama sadece gitmeyecekler, siyasetten emekli edeceğiz onları. Yetkiyi veren de İstanbulludur, yetkiyi alacak da İstanbulludur. Ekrem başkan İstanbul’u dünyanın incisi haline getirecek. Bunu hep beraber yapacağız. Adalet için, hak için, hukuk için mücadele edeceğiz.