Ekrem İmamoğlu: Ekonomi freni patlamış kamyon gibi, duvara tosladı toslayacak

Yayın tarihi: 7 Mayıs 2023 Pazar 3:10 pm - Güncelleme: 7 Mayıs 2023 Pazar 4:16 pm

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu Sivas’ta vatandaşlarla buluştu.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu Sivas’ta coşkuyla karşılandı. İmamoğlu’nun buradaki konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“Sivas beni hep heyecanlandırır. Sivas mis gibi Cumhuriyet kokar çünkü. Sivas mis gibi özgürlük kokar. Egemenliğin tescilinin başladığı yerdir Sivas. Sivas’ta tam 108 gün Ata’mızın ayak izleri vardır. Sokaklarında, caddelerinde sanki Atatürk’ün ayak izlerini arar gibi yürürüm.”

“Doğudan batıya, Karadeniz’den Akdeniz’e hayatlarımızı değiştirecek o güne çok az kaldı. 14 Mayıs’a. Şaşırdım. Çorum’da 14 gün dedim, 7 gün kaldı. Heyecanlı mıyız? Bize milletimizin heyecanı lazım. O gün demokrasi coşkusu olacak. Bambaşka bir gün yaşayacağız o gün. Millet iradesinin iktidara gelmesine tam 7 gün kaldı.”

“BU İKTİDAR BİZİ HAYAT PAHALILIĞI ALTINDA EZDİ”

“Vatandaşımız yokluk içerisinde. ne yazık ki orta sınıf diye bir şey kalmadı. ne yazık ki dar gelirliler ellerinde ne var ne yok kaybettiler. Bütün gelirlerini erittiler. Zengin daha zengin oldu. Vatandaşın gelir seviyesi yoksulluk sınırının altına indi. Artık vatandaş patatesi, soğanı bile alsam mı almasam mı diye düşünüyor. Taneyle mi satın alsam diye düşünüyor. Vatandaşın evine her gün giren yiyecekler ne yazık ki artık lüks oldu. Ekonomi freni patlamış kamyon gibi. Duvara tosladı toslayacak. Bu iktidar bizi hayat pahalılığı altında ezdi. Yüksek enflasyonla birlikte anne-babaların kara kara düşünmesine sebep oldu. Şu an üniversite gençleri öğle yemeğinden tasarruf ediyor. O yüzden İstanbul’da her yere kent lokantası şubesi açtık.”

“Bunlar diyordu ya, kazanırlarsa yardımlarınızı kesecekler. Beş katına çıkarttık İstanbul’da yardımları. Gençler bu ülkeyi terk etme hayali kuruyor. ‘Mesleğimi yapmasam da daha iyi koşullarda bir başka ülkede yaşarım’ diyor. Bunu gençlerimize biz nasıl söyletiriz içimiz yanıyor. Bu ülkede gelecek göremedikleri için gençler böyle hayaller kuruyor.

“Çocuklar hayal kuramıyor. ‘Gençliğimizi çaldılar’ diyen çok gençle karşılaşıyorum. Bu 21 yıllık iktidara soruyorum; 21 yıldır iktidarsınız, bu milletin evlatlarına reva gördüğünüz hayat standartı bu mu? Bu milletin gençlerine reva gördüğünüz gelecek bu mu? Bu milletin çocuklarının hayallerini çalmaya utanmıyor musunuz? Bu milletin vatandaşlarına hala -cek, -cak diyerek söz vermeye utanmıyor musunuz?”

BERAT ALBAYRAK HATIRLATMASI

“Bunların aklında tek bir şey var: Bir avuç insanın ceplerini nasıl doldururuz? Halbuki devlet insanı, ahlaklı devlet yöneticisi vatandaşın hizmetkarı olur. 21 yıl önce ne dediler? Yasaklarla mücadele edeceğiz dediler. Türkiye ne oldu? Yasaklar ülkesi oldu. Özgürlükler kalmadı, mutluluklar kalmadı. Bu ülkede hepsini aldılar, götürdüler. Yoksulluk ülkesine çevirdiler bu ülkeyi. Türkiye’yi yoksullukla mücadele edeceğiz diye kandırdılar. ‘Yolsuzlukla mücadele edeceğiz’ dediler, her akşam kim videoya konuşacak, Youtube’a bunların hangi eski yöneticileri konuşacak diye merak ediyoruz. Hani hatırlayın bir dönemin genç bir Maliye Bakanı vardı; ne demişti istifa ederken? ‘At izi it izine karıştı, Allah sonumuzu hayır eylesin’ demişti. Daha 2,5 sene önce. Biz demedik, onların Maliye Bakanı söyledi.”

“Bakın bunlar memlekete, 15 yıl önce, Cumhuriyet’in 100. yılında kişi başı 25 bin dolar gelir vaat ettiler. Şu anda Sivas’ın kişi başı geliri 5 bin doların biraz üzerinde. Tam Beşte biri. Sizi beş kat yanılttılar.”

“Siyasette dürüstlüğün simgesi, ömrünü hak, hukuk, adalete adamış Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde geliyoruz.”

“21 YIL ÖNCE ŞİMDİKİ CUMHURBAŞKANI ECEVİT’İN RAHATSIZLIĞIYLA DALGA GEÇTİ”

“Bugünün iktidarı seçimi kazanmak için her yolu deniyor, deneyecek. Bugünün iktidarı kötü dil kullanacak. Ailelerimizi bile sürece katarak propaganda yapmaya çalışıyorlar. Kınıyorum hepsini. Bakın biz size bir dönemi hatırlatalım. Tam 21 yıl önce şimdiki cumhurbaşkanı rahmetli Bülent Ecevit’in rahatsızlığıyla dalga geçti. Dün gibi hatırlıyorum, neler söyledi neler. Hepimiz bir gün yaşlanacağız. Allah hepimize sağlık sıhhat versin. Allah o gün o kötü dili kullanana da sağlık sıhhat versin. Erdemli bir anlayışı ve davranışı size tarifliyorum. Oy için bir kişinin sağlığı siyasete meze yapılmaz. Hatırlayın, geçen hafta televizyonda bir canlı yayında kendisi ciddi bir sağlık sorunu yaşadı. Millet İttifakı’ndan bir kişi bile bu süreci ağzını bile almadı, sağlık durumunu asla istismar etmedi. 13. Cumhurbaşkanımız Kılıçdaroğlu kendisine geçmiş olsun mesajı yayınladı. Olması gereken ahlak bu. Allah korusun sayın Kılıçdaroğlu’nun başına bir şey gelse bunlar neler söyler, neler. Kavgacı olanı, bağırıp çağıranı, milletine fırça atanı, kadınını çocuğunu azarlayan bu kafayı, bu kavgacı insanları bir an önce evine yollayalım.”

“BUNLAR GİDERSE DEVLET BİTERMİŞ, HADİ ORADAN”

“Yedi düvel 14 Mayıs’ı bekliyormuş, neymiş efendim dünya bunlara karşıymış. Bak sen ya. Dünyanın işi yok size karşı. Beka sorunuymuş. Ne zaman bir seçim olsa beka sorunu başlar bunlarda. Yani bunlara gülüp geçeceğiz. Ekonomiyi batırmış, işsizliği, enflasyonu tavan yaptırmış, 48 saat boyunca beyefendi talimat vermedi diye depremzedelere yardım edilmemiş ama bunlar giderse devlet bitermiş. Hadi oradan. Devleti siz çökerttiniz.”

“Yut dışında yaşayan birini İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde işe aldılar. Şimdi ne oldu? Yurt dışında bedava yaşadı. Aynı kişiyi İstanbul’da milletvekili adayı yaptılar. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde birini işe alıyorlar, 10 gün sonra ABD’ye bursla gidiyor ve metroda işe giren bu kişi ABD’ye siyaset bilimi eğitimi almaya gidiyor. Ne kadar biliyor musunuz? 200 bin dolar. Bu para sizin, milletin parası. Bu seçilmişi ne yaptılar? Önce milletvekili, sonra büyükelçi yaptılar. Biz ne yaptık? Bu milletin 210 bini aşan evladına 3 senedir burs veriyoruz. İşte aradaki fark.”

“Milletin parası bir avuç insana peşkeş çekiliyor. Milleti koruyacağına sen o bir avuç insanı koruyorsun. Milliyetçilik böyle olmaz. Yolda gelirken insanlar bana öfkeyle kendi siyasi partilerinin işaretlerini yapıyorlar. Onlar benim vatandaşım, onların suçu yok. Bu kardeşiniz onların hepsinin kalbini kazanacak. Onlar bir partinin, bazen iki eliyle iki partinin hareketini yapıyorlar. Ben de onlara ısrarla öpücük yolluyorum. Ben onlara sevgimi yolluyorum. Çünkü ben kimim biliyor musunuz? Ben bu toprakların evladıyım, Mevlana’nın, Hacı Bektaşi Veli’nin, Yunus Emre’nin torunuyum. Ben o ahlakı temsil ediyorum.”

SOYLU’YA YANIT: ADAMIN AKLI NERELERDE

“Milleti değil bir avuç insanı koruyan bu bakan. Biraz dengesi bozuldu, ailelere de laf ediyor. Bunu nasıl anlatacağımı bilmiyorum, terbiyem yetmez. Yeni evlenecek çiftlere biz destek oluyoruz. o tutturmuş bir şeyler anlatıp duruyor. Yok efendim onlar giderse erkekler erkekle evlenecek. Yani ben anlamakta zorluk çekiyorum. Adamın aklı nerelerde yani. Bunlar televizyonlarda konuşurken uzun bir bip yapmak lazım.”

“SENİN YANINA ALDIĞIN PARTİ ANAYASA’NIN İLK DÖRT MADDESİNE KARŞI”

“İki tane mesele var. Birincisi milletin milli duygularını tartışıyorlar, ikincisi inançlarıyla uğraşıyorlar. Bursalı Ülkücü kardeşimiz Sinan Ateş bu ülkenin göbeğinde öldürüldü. Neredeyse beş ay oldu, olayı aydınlatamadılar ya da aydınlatmadılar. Baş sağlığı bile dilemediler. Ama ne yaptılar biliyor musunuz? Bu ülkenin yetiştirdiği en değerli polis müdürlerinden birisidir Gaffar Okkan. Rahmetli Gaffar Okkan’ı ve beş polis memurumuzu ittifakına kattın. Senin yanına aldığın parti Anayasa’nın ilk dört maddesine karşı.”

Konuşmasının arasında HÜDA PAR videosu izleten Ekrem İmamoğlu sözlerine şöyle devam etti:

“Şimdi bunlar ne diyor. Millet İttifakı hain, Cumhur İttifakı vatansever. Bak ya. Bu partiyi (HÜDA PAR) içine katan ittifak bunları düşünecek. Bunlar mı milliyetçi oluyor da biz vatan haini oluyoruz?”

“Bakın tarih 25 Mart 2009. Sivas’ın yiğit adamı Muhsin Yazıcıoğlu. Üzerinde şüphe bulutları dolu bir olayda hayatını kaybetti. Sen bu olayı aydınlatamadın. Yazıcıoğlu ailesini, onu seven on binlerce insanın kafasındaki şüpheleri gideremedin. Bugün Sivas’ta çok acı olayları andık. İçimizi dağlayan, en çok da Sivaslıların içini dağlayan; Madımak’ta yiten canlarımıza rahmet diliyorum. Bu katliama en çok Sivaslıların içi yandı, memleketin içi yandı. O canlara kurban olurum ben. Allah bu millete bir daha böyle acılar yaşatmasın. Onun için bu yorulmuş, yıpranmış iktidarı gönderme zamanı gelmiştir.”