Dubai Emiri’nin kızı Prenses Latife, ‘babasının kendisini rehin aldığını ve hayatından endişe ettiğini’ söyledi

Yayın tarihi: 16 Şubat 2021 Salı 9:06 pm - Güncelleme: 16 Şubat 2021 Salı 9:06 pm

Dubai Emiri Şeyh Muhammed bin Reşit El Maktum’un 2018’de ülkeden kaçmaya çalışan kızı Prenses Latife el Maktum, arkadaşlarına gönderdiği bir videoda, babası tarafından “rehin alındığını” ve hayatından endişe ettiğini söyledi.

BBC’nin Panaroma programına ulaştırılan videoda, Prenses Latife, Dubai’den kaçmaya çalıştığı gemide komandolar tarafından yakalandığını ve ilaçla uyutularak geri getirildiğini anlatıyor.

Gizli mesajların kesilmesi üzerine, Prenses Latife’nin arkadaşları konuyla ilgili olarak Birleşmiş Milletler’in devreye girmesini istedi.

Dubai ve BAE adına daha önce yapılan açıklamalarda, Prenses Latife’nin ailesinin yanında ve güvende olduğu belirtilmişti.

Eski İrlanda Cumhurbaşkanı ve Birleşmiş Milletler’in eski İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Mary Robinson, 2018’de görüştüğü Prenses Latifa’yı “sorunlu bir genç kadın” diye tanımlamış ancak sonradan prensesin ailesi tarafından “korkunç derecede yanıltıldığını” söylemişti.

Mary Robinson, uluslararası eylem çağrısında bulundu, Prenses Latife’nin nerede ve nasıl olduğunun bulunmasını istedi. Robinson, “Latife için endişelenmeye devam ediyorum. Her şeyin üzerinden zaman geçti ve konu soruşturmalı” dedi.

Prenses Latife’nin babası, Dubai Emiri ve Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı Yardımcısı Şeyh Muhammed bin Reşit El Maktum, dünyanın en zengin liderlerinden biri.

“VİLLA HAPİSHANE”

Birkaç aylık bir zaman diliminde çekilen videoların, Prenses Latife’ye yakalandıktan yaklaşık bir yıl sonra gizlice verilen bir cep telefonuyla kaydedildiği belirtiliyor.

Prenses Latife, videoyu “villa hapishane” dediği evin banyosunda kaydettiğini, pencerelerinde parmaklıklar bulunun evde kapısında kilit olan tek yerin burası olduğunu anlatıyor.

Prenses Latife videoda:

Kendisini gemiden alan askerlerle mücadele ettiğini, onları tekmelediğini, kolunu ısırdığı bir komandonun acıdan çığlık attığını,
Uyuşturulduktan sonra özel uçağa bindirilirken bilincini kaybettiğini, gözlerini Dubai’de açtığını,
Kapıları kilitli, dışarıda ve içeride polislerin olduğu bir villada tek başına tutulduğunu söylüyor.

Prenses Latife’nin yakın arkadaşı Tiina Jauhiainen, kuzeni Marcus Essabri ve “Latife’yi Serbest Bırakın” kampanyasının sorumlusu David Haigh, bu mesajları Prensesin güvenliğinden endişe ettikleri için paylaşma kararı aldıklarını söyledi.

Panaroma ekibi, Prenses Latife’nin tutulduğu yerle ilgili bilgileri bağımsız kaynaklara doğrulattı.

Şeyh’in eski eşi 2019’da iki çocuğuyla Londra’ya kaçmıştı

ŞEYH’İN ESKİ EŞİ LONDRA’YA KAÇMIŞTI

Şeyh Muhammed, çok başarılı bir kent inşa etmesine karşın, insan hakları aktivistleri Dubai’de muhalefete izin verilmediğine ve adli sistemde kadınlara ayrımcılık yapıldığına dikkat çekiyor.

Büyük bir at yarışları işletmesi olan Şeyh Muhammed, İngiltere’de her yıl Kraliyet Ailesi onuruna düzenlenen Royal Ascot gibi büyük yarışlara katılıyor. Dubai Şeyhi bir yarışta İngiltere Kraliçesi 2’nci Elizabeth’le görüntülenmişti.

Ancak Şeyh Muhammed, Prenses Latife ve üvey annesi Prenses Haya’ya yönelik muamelesi nedeniyle ağır eleştirilere uğramıştı.

Şeyh Muhammed’in eski eşi Prenses Haya, 2019’da iki çocuğuyla birlikte Londra’ya kaçmıştı.

Şimdi 35 yaşında olan Prenses Latife ise ilk kez 16 yaşındayken Dubai’den kaçmaya çalışmıştı.

Şubat 2018’de Fransız iş insanı Herve Jaubert’in yardımıyla Dubai’den kaçan Prenses Latife’nin bindiği yata sekiz gün sonra Hindistan açıklarında baskın düzenlenmişti.

Hindistan hükümeti, baskındaki olası rolüyle ilgili hiç açıklama yapmadı.

2018’deki kaçma girişimi öncesi Prenses Latife bir video daha kaydetmiş ve yakalanması sonrası videoyu YouTube’a yüklemişti. Latife videoda, “Eğer bu videoyu izliyorsanız, durum iyi değil demektir. Ya ölüyüm, ya da çok çok çok kötü bir durumdayım demektir” ifadelerini kullanmıştı.

Video uluslararası alanda kaygılara yol açtı, Latife’nin serbest bırakılması çağrıları yapıldı. BAE, Latife’nin durumuyla ilgili olarak baskı altında kaldı ve eski BM yetkilisi Mary Robinson’la görüşme ayarlandı.