Erdoğan’dan sonra bir itiraf da Bahçeli’den: Hayat pahalılığından biz de rahatsızız

Yayın tarihi: 29 Mart 2022 Salı 10:58 am - Güncelleme: 29 Mart 2022 Salı 12:42 pm

Partisinin Meclis grup toplantısında konuşan MHP lideri Bahçeli, “Enflasyonun ve bunun sonucu olan hayat pahalılığının geldiği noktadan doğal olarak biz de rahatsızız” dedi. AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’da geçtiğimiz günlerde Türkiye’de artan hayat pahalılığını itiraf etmişti.

MHP grup toplantısında gündemi değerlendiren Devlet Bahçeli, İstanbul’da gerçekleşen Rusya, Ukrayna müzakereleri ile ilgili, ” Geçmişte Rusya yanlısı olarak mangalda kül bırakmayanlar bugün 1 numaralı Amerikancı kesilmişlerdir. İstanbul Dolmabahçe rıhtımına demirleyen ABD’nin 6. filosuna 17 Temmuz 1968’de saldıranlar utanmadan, sıkılmadan o filonun tayfası, kurşun askeri haline gelmişlerdir” dedi.

Altı lider Ahlatlıbel’deki tarihi buluşmayı anlattı

Bahçeli’nin açıklamaları şöyle:

MHP’yi itibarsızlaştırmaya, oy oranının iniş halinde olduğunu göstermeye çabalayan kim varsa 2023’de nal toplayacak, bozguna uğrayacaktır. Algı operasyonları bize sökmez. Bir gerçek vardır ki MHP’nin kaderi, milletin kaderi, varlığı Türk’ün ebedi varlığıyla bir ve aynıdır. Bizim kiralık anket şirketlerinden öğrenebileceğimiz bir şey yoktur. Hamdolsun biz inkarcı değiliz. Bizim anketimiz 85 milyon Türk insanının duasıdır. Bizim hakkımızda tek söz sahibi büyük Türk milletidir. Nehir olmayan yerde balık avına çıkanlar bizimle boy ölçüşemez.

CHP YİNE HEDEFTE

Biz Türkiye’nin her yerindeyiz. 19 Şubat 2022 tarihinde başlattığımız ‘Adım adım 2023, İlçe ilçe Anlatma ve Aydınlatma’ toplantılarımızı geçtiğimiz hafta sonu tamamladık. CHP’ye oy veren kardeşlerimize, parti yönetiminin ne hallere düştüğünü ifade ettik. 131 seçim bölgesinde CHP’nin yakalandığı amansız hastalığı anlattık.

Huzurlarınızda bütün belediye başkanlarımıza teşekkür ediyorum. Hayırlı ve güzel haberlerini beklediğimi dile getiriyorum.

Biz 2023 yılının Haziran ayına kadar durmayacağız. Sürekli 1 adım önde olmanın gayreti içerisinde olacağız.

Biz çok bilen değil, çok seven ve çalışan, çok inanan bir davanın mensuplarıyız. Gücümüz millet, güvencemiz devlettir. Zillet kervanının önü kesilecekse onun yegane yolu MHP ile Cumhur İttifakı’nın tavizsiz emsalsiz mücadelesidir. Geçtiğimiz hafta sonu MHP’li belediye başkanlarımızla Antalya’da bir araya gelerek ufuk açıcı bir toplantı sürecini gerçekleştirdik. Belediye başkanlarımızın duruşları, tutumları, hem sevindirici bir gelişme hem de gelecek için umut verici demokratik bir fırsat olarak teyit edilmiştir. MHP ve Cumhur İttifakı, Türkiye’nin istikbal aydınlığıdır. Biz 2023 yılının haziran ayına kadar durmayacağız. Sürekli bir adım önde olmanın gayesi ve gayreti içinde olacağız. Fitnecilerin tuzaklarına takılmayacağız.

2013’te “Erdoğan’ı Yüce Divan’a göndermezsem namerdim” diyen Bahçeli: Bukalemun siyasetçilerden olmadık

“BİZ DE RAHATSIZIZ”

Esas meselenin ne ayçiçek yağındaki ne de şekerdeki fiyat artışları olduğunu söyleyen Bahçeli, “Ekonomik gerçeklerden uzak fiyat artışlarını siyasal itiraza dönüştürüp toplumsal kargaşaya yatırım yapanların kalbi taşlamış, Türkiye sevgileri buharlaşmıştır. Bunlar firavun siyasetinin figüranlarıdır. Bunlar Türkiye’nin karşısında dizilen husumet ve huşunet aktörleridir. Enflasyonun ve bunun sonucu olan hayat pahalılığının geldiği noktadan doğal olarak biz de rahatsızız, biz de müştekiyiz. Fakat zillete düşüp fiyat artışlarından siyasi propaganda konusu çıkarmaya heves edenleri de asla iyi niyetli göremeyiz, görmeyeceğiz.” diye konuştu.

RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI
Dünya genelinde barışa duyulan özlem insanların en önemli beklentisidir. Sosyal gerilimler, siyasal anlaşmazlıklar huzur ümitlerini baltalamaktadır.

Türkiye’ye ulaşan Ukraynalı mülteci sayısı 60 bini aşmış diğer ülkelerle birlikte sayı 3 milyonu geçmiştir.

Elbette meşru temele dayanmayan bir savaşın kazananı olmayacaktır. Savaşın kaybedeni insanlıktır. 34. gününe giren kriz ve çatışmaların hayat pahalılığını nasıl tırmandırdığı ortadadır. Rusya Avrupa’nın enerji ihtiyacının yüzde 40’ını karşılamaktadır.

Rusya ve Ukrayna ülkelerinin buğday ihracatını durdurmaları bazı ülkeler için felakettir.

“ÇİFTÇİLERİMİZİ DESTEKLEMEK ZORUNDAYIZ”

Rusya dünya doğal gaz rezervlerinin dörtte birine sahiptir. Küresel gıda ihracatının neredeyse yüzde 25’i Rusya’nın tekelindedir. Rusya ve Ukrayna hükümetlerinin buğday ihracatını durdurduklarını açıklaması bazı ülkeler için felaket habercisidir. Küresel ticaretin sekteye uğraması, ekonomik faaliyetlerdeki daralmalar, beka düzeyinde bir tehdittir. Türkiye’nin 3 ana başlık altında acil ve stratejik tedbirler alması milli bir zaruret olarak karşımızdadır. Gıda güvenliğinin sağlanması şarttır. Konuyla ilgili Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamaları milletimizi rahatlatmaktadır. Hem doyacağız, hem doyuracağız, hem de kendi kendimize yetebilen bir ülke olacağız. Çiftçilerimizi desteklemek zorundayız. Tarım sektörünün teknoloji kullanabilen, ihracat kapasitesi yüksek bir yapıya kavuşturulması esastır. Üretici örgütlerinin güçlendirilmesine, pazarlama ağlarının genişletilmesine ağırlık verilmelidir. Ülkemiz şartlarına uygun yüksek verim ve kalitede tohum, fide, fidan üretimi desteklenmelidir.

“TARIM KENTLERİ KURULMALIDIR”

Tarım kentleri kurulmalıdır. Ülkemizde gıda güvenliği çağdaş normlara ulaştırılmalıdır. 2. stratejik tedbir olarak enerji arz güvenliğinin temin edilmesidir. Bizim enerji politikamızın temel amacı şudur; Yerli enerji kaynaklarının verimli kullanılması, yeni enerji teknolojilerinin üretecek yetkinliğe ulaşılması. Karadeniz’de keşfedilen doğal gaz kaynağı, Doğu Akdeniz’de bulunacak yüksek rezerv ülkemizin elini güçlendirecektir. Türkiye hiç kimseye el açacak, ona buna minnet edecek bir ülke değildir. Türkiye tahıl harmanıdır. Milli seferberlik ruhuyla stratejik tehditlerin önüne geçilmesi herkesin müşterek görevidir.

ŞEKER İYATLARINDAKİ ARTIŞ “KARANLIK KAMPANYA”

Ayçiçek yağından sonra şeker fiyatlarında yaşanan artışların gerçekçi bir dayanağı yoktur. 2 hafta içinde 7 liradan 19 liraya çıkması pis bir kumpasın dış bağlantıyla servis edilmesinden başka bir şey değildir. Fiyat artış beklentisi, şeker stoklayan fırsatçıların gözünü hırs bürümesi birden bire şekeri tartışmalı hale getirmiştir. Şu anda şeker eksiği değil fazlası mevcuttur. Dini imanı para olan çıkarcılara mutlaka hesap sorulmalı, bunların yırtık yakalarından tutulmalıdır. Ortalığı karıştırmaya çalışanlar bugün farklı ürünlere bel bağlamışlardır. 2023’e kadar bu karanlık kampanya hız kesmeyecek, farklı boyut ve içeriklere bürünerek tehdide devam edecektir. Bunlar Türkiye’nin karşısına dizilen husumet aktörleridir. Zillete düşüp fiyat artışlarından siyasi propaganda konusu çıkarmaya heves edenleri asla iyi niyetli göremeyiz. Devletimiz ve milletimiz tüm meselelere hakimdir. Zillet korusunu açık açık uyarıyorum. Kışkırttığınız yalan ve dedikodular ters tepecek ve alayınızı rezil edecektir.

DOLMABAHÇE’DE GERÇEKLEŞEN MÜZAKERELER

Bu tarihi nitelikli görüşmenin şu sıralar Dolmabahçe’de başlayacağı anlaşılmaktadır. Ateşkes ve barış arayışlarının İstanbul’da ele alınacak olması bizleri umutlandırmış, Türkiye’nin tarafsız politikalarıyla güvenilir bir ülke olduğunu tescillemiştir. Dileğimiz Putin ile Zelenski’nin yüz yüze görüşmelerini İstanbul’da yapmalıdır. Biz çatışmaların son bulmasını, statükonun yeni baştan ele alınmasını arzuluyoruz. Geçmişte Rusya yanlısı olarak mangalda kül bırakmayanlar bugün 1 numaralı Amerikancı kesilmişlerdir. İstanbul Dolmabahçe rıhtımına demirleyen ABD’nin 6. filosuna 17 Temmuz 1968’de saldıranlar utanmadan, sıkılmadan o filonun tayfası, kurşun askeri haline gelmişlerdir. Bunların dünü mü doğruydu? Bize göre bu namertlerin dünü de yanlıştı, bugünü de yanlıştır. Yeri gelir Rusya yanlısı yeri gelir ABD taraftarı olurlar ancak Türkiye’yi hayatlarında ağızlarına alamazlar. Türkiye nerede duruyorsa bunlar karşısında yer alır. Biden devşirmelerinin emperyalizmin kuklalarının, ülkelerimize yönelik kurulmuş tuzak olduğunu artık hiç kimse yok sayamaz. İşte CHP bunların topal siyaset ayağıdır.

Zillet İttifakı’nın Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşta Batı bloğuna kandaşlık yapması sırf göze girmek üzere şekillenmiş küstah ve köhne bir sapmadır. Bunlara gelin Türkiye’nin haklarının savunun derseniz öncelikle neyi kazanıp neyi kaybedeceklerine bakarlar. Vatan ve millete yan bakanlara sessiz ve seyirci kalmak şerefli ve onurlu bir davranış mıdır? Biz hiç kimsenin milletine bakmadan, derisinin rengine odaklanmadan ilkelerimiz ne diyorsa Türkiye’nin hakları ne gerektiriyorsa siyasetimizi ona göre belirliyor, ona göre hareket ediyoruz.

“ABD SAVAŞIN UZAMASINDAN YANA”

Biden hem hukuktan hem demokrasiden söz açıp da ülkelerin rejimlerinin değişmesini ne hakla isteyebilmektedir? Dün Türkiye’yi hedef alan Biden’ın bugünkü hedefi Rusya’dır. Okyanusun karşı kıyısından bakınca Türk ve Müslüman çocuklarının ölümü masum bir vaka olarak mı görülüyor? Biz hiçbir ülkenin yanında veya karşısında değiliz, olamayız, olmamalıyız.

ABD bu savaştan rahatsız değildir, bilakis uzamasından yanadır. Stratejik çıkarlarına uyan budur. Serseri mayınların kimlerin tuzağı olduğu, işin özünde muamma değildir. Çok dikkatli, temkinli olmak hayati derecede mühimdir. Kanlı savaş NATO’ya yeni bir ruh katmış, öldüğü söylenen beyin yeniden çalışmaya başlamıştır.

“MASA ALTINDA SAKLANAN SUÇLU 2 YE  ÇIKTI”

Zillet ittifakı partileri gündemin gerisinde kalmanın telaşında olacaklar ki yeni bir toplantı yapmışlardır. Zillet ittifakı, Atatürk posterlerinin duvara asıldığı bir odada yuvarlak masaya etrafında bir araya gelmişlerdir. Sayısı 6+2’ye çıkarmışlardır. Masa altına saklanan sabıkalı ve suçlu sayısı 2’ye çıkmıştır. Gönül ister ki dürüst olsunlar, HDP ile Kuytul’u da yanlarına alarak yuvarlak masanın çapını genişletsinler. Zillet ittifakı partilerinin ortak açıklaması evlere şenlik, trajikomiktir.