Deniz Zeyrek kendisine yanıt veren bakanlığa belgeleri gösterdi: Bunlar da mı yalan?

Yayın tarihi: 9 Kasım 2022 Çarşamba 10:11 am - Güncelleme: 9 Kasım 2022 Çarşamba 10:11 am

Deniz Zeyrek, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın giyim yardımlarıyla ilgili kendisine gönderdiği yanıta tepki gösterdi; belgeleri paylaşarak “Arkadaş bana gazetecilik dersi vereceğine, önce kendi bakanlığının ve kamu ihale kurumunun sitesindeki açık belgelere baksın” dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ‘giyim yardımından’ faydalanabileceği belirtilen isimler arasında bakan, bakan yardımcısı, genel müdürler, daire başkanları ve usulsüzlükleri denetlemesi gereken bakanlık müfettişlerinin de olduğuna dair haberlere yanıt verdi.

Çiğdem Toker AKP’nin davetini reddetti

Sözcü gazetesi yazarı Deniz Zeyrek, “Bakanlık yememiş içmemiş kendine yakışan bir üslupla yanıt vermiş. ‘Kendine yakışan’ diyorum zira 20 Ağustos’ta yazdığım ‘Müsilaj bahane, engelleme şahane’ yazıma da benzer bir üslupla yanıt vermişlerdi” ifadesini kullandı.

Sözcü yazarı Deniz Zeyrek “Bunlar da mı yalan” başlıklı yazısında şunları söyledi:

“O üslup da yazılanı ‘yalan iftira’, yazanı ‘akılsız’, ‘ahlaksız’ göstermek üzerine kurulu bir üslup.

22 Ağustos’ta yazdığım ‘Bir tek akıllısınız’ başlıklı yazımda Bakanlığın açıklamasındaki yalanları tek tek belgesiyle sıralamıştım. Onlar Müsilaj önlemi için alınan yetkiyle Büyükşehir Belediyesi’nin faaliyetlerinin engellenmediğini iddia etmişti, ben de Avcılar’daki bir lunaparkın İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yıkılmasını önlemek için Bakanlık İstanbul İl Müdürlüğü’nün Belediye’ye gönderdiği yazıyı yayınlamıştım.

Bugün de ‘Bakan giyim yardımı aldı mı’ yazımla ilgili açıklamadaki yalanları belgesiyle sıralayacağım.

1) Bakanlık giyim yardımın 14 bin 693 personele yapıldığını açıklamış. Ben de zaten mevzuat (‘ÇŞİDB Personeline kamu görevlilerinin geneline ve hizmet kollarına yönelik mali ve sosyal haklara ilişkin 2022 ve 2023 yıllarını kapsayan 6. dönem toplu sözleşme gereğince 2022 yılında verilecek koruyucu giyim malzemesi hakkında usul ve esaslar’) gereği, yardımın üst düzey yöneticiler bir yana, sadece teknik personele ve ayni olarak yapılması gerektiğine işaret ettim.

2) Ben ‘yardımdan yararlanacaklar’ listesinde Bakan’ın, yardımcılarının, genel müdürlerin, daire başkanlarının ve hatta müfettişlerin dahi yer aldığını yazmış ve ‘Bakan giyim yardımı aldı mı?’ sorusunu sormuştum (Dikkatinizi çekerim ‘Bakan giyim yardımı aldı’ diye bir iddiam da cümlem de yok). Bakanlık, bakan ve bakan yardımcılarının listede olmadığını açıklamış.

O halde ilgili belgedeki ek-1’e göz atalım:

Ne diyor?

‘2022 Yılında Koruyucu Giyim Malzemesi Verilebilecek Unvanlar’

Listede kim var?

Bakan, Bakan Yardımcısı ve saire…

Alttaki paraflar kimin mi? Onu da göstereyim:

3) Ben giyim yardımının ihaleyle ‘değişim kartı’ adı altında dağıtılmasını, sadece 8 mağazada kullanılabilmesini de tuhaf bulmuştum. İlla nakit yüklü kart dağıtılacaksa ihaleyle, aracıyla yapmak yerine bazı kurumların yaptığı gibi PTTKart’a yükleyerek yapabilirlerdi. Ayrıca en düşük teklifle en yüksek teklifin aynı olmasından yola çıkarak ihalede tek şirket olduğunu yazmıştım. Bakanlık açıklamasında ihalenin açık yapıldığını bildirmiş. Ben de o açık ihalenin kayıtlarından yola çıkmıştım zaten. Gelin şimdi o açık ihaleyle ilgili görsele bakalım:

4) Yardımın miktarıyla ilgili kısma bakalım: 14 bin 693 personele dağıtılan kartlara 4 bin 250’şer lira yüklenmiş. Bu da 62,5 milyon lira eder. Bu rakam neye göre belirlendi? İhaledeki yaklaşık maliyet 69 milyon 236 bin TL, teklif ise 54 milyon 841 bin 430 TL görünüyor. Bu üç rakam arasındaki farkın kaynağı nedir?

Diğer taraftan DSİ’de 7 bin 500, DHMİ’de 16 bin 500’er lira giyim yardımı dağıtılmış. Başka kurumlara da baktım, 6 bin TL’den daha düşük kıyafet yardımı bulamadım. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın çalışanlarının günahı ne?

Belgelerden de anladığınız gibi yazdıklarım dedikodu falan değil.

Bakanlığın açıklamasını yazan arkadaş bana gazetecilik dersi vereceğine, önce kendi bakanlığının ve kamu ihale kurumunun sitesindeki açık belgelere baksın. (…)”

YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ

 

Merdan Yanardağ’dan gazetecilere onur çağrısı