Can Ataklı’dan ‘Gelir-Gider yardım faturası’ hesabı: Herkese 3 milyon!

Yayın tarihi: 1 Nisan 2020 Çarşamba 12:32 pm - Güncelleme: 1 Nisan 2020 Çarşamba 12:32 pm

TELE1 Gün Başlıyor programı sunucusu ve Korkusuz yazarı Can Ataklı, bugünkü köşesinde Erdoğan’ın ‘Koronavirüs’ ile mücadele için açıkladığı 100 milyar TL’lik paketi ve vatandaşlara bağış çağrısında bulunmasını eleştirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın koronavirüs ile mücadele için vatandaşlara ‘bağış’ çağrısı yapmasına değinen Ataklı, ‘Bütün dünya ülkeleri, kendi vatandaşları için nasıl bir fedakarlık yapacaklarını planlarken, AKP iktidarı dahiyane bir buluşla “halktan para isteme” yolunu seçti.’ ifadelerini kullanarak bu çağrıyı köşesine taşıdı.

Ataklı’nın yazısının ilgili bölümü şu şekilde:

100 milyarlık fonun 31 milyarı ile üç aylık tüm elektrik, su ve doğalgaz faturaları ödenebiliyor

Bugün 1 Nisan.

Ama şaka yapmıyorum.

Çünkü iki gece önce tüm millete yapılan “şakanın” üstüne çıkmak pek mümkün değil.

Bütün dünya ülkeleri, kendi vatandaşları için nasıl bir fedakarlık yapacaklarını planlarken, AKP iktidarı dahiyane bir buluşla “halktan para isteme” yolunu seçti.

Koronayı engellemek için etkili önlem alınamadı, patronların vergi borçları ile ilgili bir iki adım atıldı, virüsün yayılmasını önlemek için de halka “Evde kal” çağrısı yapılabiliyor o kadar.

Ama halkın bir bölümü yine dışarıda, üstelik burun buruna geziniyor caddelerde, iş yerlerinde, banka önlerinde.

İktidar, herkesi birden “evde kalmaya” itemiyor çünkü böyle yapınca sorumluluk yüklenecek, evinde kalanların maddi kayıplarını gidermek zorunda kalacak.

Peki herkes için “çalışmaya ara verilse” ve “herkese bunun bedeli ödenecek olsa” bunun maliyeti ne kadar?

İlk günden beri “Devlet, insanların elektrik, doğalgaz ve su faturalarını üç aylığına ödemeli” diyorum.

Ayrıca “Herkes evinde otursun, asgari ücretin biraz üzeri de maaş gibi ödensin. İki ayımızı böyle geçirelim” önerisini de sürekli dile getiriyorum.

Erdoğan, hesapta 100 milyar liralık bir paket hazırladıklarını söyledikten sonra IBAN numaraları vererek, halktan “zor durumdakilere yardım için para” istedi.

Peki iktidarın kaçındığı maliyet ne kadar?

Hesabı çok kaba biçimde yaptım.

Önce elektrik faturalarına bakalım.

Ülkemizde 29 milyon 430 bin elektrik abonesi var.

İnternetteki bilgilere göre, abone başına düşen ortalama harcama aylık 90 lira.

Bu durumda tüm abonelerin faturasının ödenmesi halinde ortaya çıkan rakam 2 milyar 648 milyon 700 bin lira.

Bunun üç ay ödendiğini kabul edersek rakam 7 milyar 946 milyon 100 bin lira oluyor.

Gelelim suya.

Ülkemizde aşağı yukarı elektrik abonesi kadar da su abonesi var.

Yine internetteki hesaplamalardan, bir abonenin ortalama aylık su harcaması 100 lira dolayında.

Bu durumda toplam aylık fatura 2 milyar 943 milyon, üç aylık fatura ise 8 milyar 829 milyon lira tutuyor.

Doğalgaza gelince.

Şu anda toplam 14 milyon 162 bin doğal gaz abonesi var.

Ortalama tüketim ayda 350 lira olarak hesaplanmış. Tabii bu kış ayları için daha gerçekçi. Nisan ve mayıs aylarında bu ortalama rakam düşecektir mutlaka.

Ama en üst rakamdan alalım.

Doğalgaz faturası bir ay için 4 milyar 956 milyon lira, üç ay için 14 milyar 870 milyon lira tutuyor.

Şimdi gelin hepsini toplayalım.

Elektrik, su, doğalgaz faturalarının aylık toplamı 10 milyar 548 milyon 400 bin lira.

Bu faturaların üç aylık toplamı ise 31 milyar 645 milyon 200 bin lira.

Demek ki iktidarın ayırdığı 100 milyar liralık bütçenin sadece üçte biri, tüm halkın faturalarını ödüyor ve milyonlarca insan bir parça olsun rahatlıyor.

Gelelim herkesi evde tutmanın bir aylık bedeline.

İstatistiklere göre, ülkemizde toplam çalışan sayısı yaklaşık 14 milyon.

Bu 14 milyonun her birine çalışmadığı bir ay için 3 bin lira verilse 42 milyar lira yapıyor.

Bu para iki aylık dönem için ödenirse 84 milyar lira eder.

Şimdi bunun üzerine fatura bedeli olan 31 milyarı da ekleyince, toplam tutar 115 milyar ediyor.

Ayrılan bütçenin biraz üzeri.

Bugünkü kurdan bu parayı dolara çevirelim.

Bir dolar 6.5 TL. Bu durumda 100 milyar lira aşağı yukarı 15 milyar 300 milyon dolar eder.

Bu miktar, diğer ülkelerin korona için ayırdıkları bütçeden çok daha az.

Korona için AKP iktidarı bu kadar parayı gözden çıkaramadığı için insanlar sokaklarda geziniyor, virüsü yayıyor.

Ne diyeyim, bu kadar pratik bir çözüm yolu varken, yardım kampanyaları açmak bana çok tuhaf geliyor.

YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ