“Bu girişim yeni kutsallar yaratma çabasıdır”

İmamoğlu soruşturmasına tepki gösteren Merdan Yanardağ, “Bu girişim yeni kutsallar yaratma çabasıdır” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında Fatih Sultan Mehmet Türbesi’nde ‘Ellerin arkada yürüdün’ soruşturması başlatıldı. İBB’den yapılan açıklamada İmamoğlu’na açılan soruşturma doğrulandı. İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Mahir Çataklı, soruşturmanın gerekçesini “HDP’li belediye başkanlarını ziyaret etmek, Fatih Sultan Mehmet’e ait türbeye saygısızlık yapmak” diye açıkladı.

TELE 1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, İmamoğlu soruşturmasını değerlendirdi. Yanardağ, “Bu girişim yeni kutsallar yaratma çabasıdır.” dedi.

Yanardağ’ın değerlendirmesi şöyle: “İktidar hem siyasetin hem de toplumsal yaşamın şirazesini kaçırmış durumda. İstanbul Belediye Başkanı İmamoğlu’na “Fatih’in türbesini gezerken ellerini arkadan bağladın, Sultan Mehmet Han’a saygısızlık yaptın” diye soruşturma açıldı. Bu girişim yeni kutsallar yaratma çabasıdır. Anlamadım. Bu ülkede Osmanoğulları’nın dokunulmazlığı ya da bir koruma kanunu mu var? Kutsal mı onlar? Nedir? Padişahlar içinde deli olan, boğularak öldürülen, yeniçerilere tecavüz ettirilip katledilenler bile var. Zulümle anılarlar ise düzinelerce.

“ALGI YARATMAK İSTİYORLAR”

Böyle bir soruşturma açılamaz, açılmasının hukuksal temeli, yasal gerekçesi yok. Ama iktidar mülkiye müfettişleri aracılığıyla idari soruşturma açarak, bunu haber yapılmasını sağlıyor. Böylece kamuoyunda Osmanoğulları’nın dokunulmaz ve kutsal olduğu algısı yaratılmak isteniyor. Osmanlı hanedanı, tarihte en çok Oğuz-Türkmen boylarıyla, halkıyla savaşmıştır. İki yüz yıl süren Celali isyanları, Osmanlı zulmü ve talan siyasetine karşı Anadolu’da çıkan Oğuz-Türkmen isyanlarıdır. O nedenle büyük Türk ozanı Dadaloğlu, “Ferman Padişahınsa dağlar bizimdir” der.

Anadolu’da yaygın bir halk şiiri Osmanlı hanedanı ile Türk boylarının, halkın ilişkisini çok iyi özetler. Doğan Avcıoğlu bu şiiri “Türkiye’nin Düzeni” adlı ünlü kitabının girişine alır:

“Şalvarı şaltak Osmanlı

Eğeri kaltak Osmanlı

Ekende biçende yok

Yemede ortak Osmanlı.”

Not düşelim; şiirde geçen “kaltak” sözcüğü, hakaret ya da küfür değildir. Semer ya da at eğerinin deri, çul ya da benzeri malzeme ile döşenmemiş haline, tahta iskeletine “kaltak” denir. Talancılar için kullanılır. Şiirde Osmanlının durumu, biçimsizliği betimlenmek istenmiştir.

 

İmamoğlu’na peş peşe Zaytung’u kıskandıracak soruşturmalar! ‘Ellerini arkadan bağladın, ziyaret ettin’