İngiliz Koyu’na protesto için sintine bastılar

8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal döneminde yapılan, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan için kamulaştırmalarla genişletilen Cumhurbaşkanlığı yazlık köşkü için Okluk Koyu’ndaki teknelere bölgeyi terk etmeleri uyarısı yapıldı. Koyda mavi yolculuğa çıkan vatandaş, tuvalet atıklarını denize boşaltarak polis engelini protesto edeceğini belirtti.

Deniz Polisi ekibi, Gökova’daki İngiliz Limanı/Okluk Koyu bölgesinde demirleyen gezi tekneleri, özel yatlar ve diğer bütün deniz taşıtlarının koyu terk etmesini istedi.

Teknelere yanaşan polis botundan kaptan ve yolculara “Okluk Koyu’nu yarım saat içinde terk etmeleri, aksi halde ceza uygulanacağı” uyarısı yapıldı. Sahibi/kaptanı üzerinde bulunmayan yatların da Okluk Koyu dışına çekileceği belirtildi.

Erdoğan için boşaltılan koydaki arazisinin istimlakına yüreği dayanmadı!

Okluk Koyu boşaltılırken, diğer bir ekip de koya girişleri durdurdu.

Yöre sakinleri ve denizciler; geçen temmuz ayında da, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyareti gerekçe gösterilerek Okluk Koyu’nun 18 gün boyunca tüm ziyaretlere kapalı tutulduğunu söylediler.

Olayın tanıkğı olan bir yolcu tepkisini şu ifadelerle paylaştı:

”Arkadaşımızın teknesiyle İngiliz koyundayız,dün geldik. Buralara kimseyi sokmama görevlisi polis biz yaklaşarak,”Şuradan içeri geçmeyin.” dedi. ‘Biz de burada bu sıcakta…” falan filan geveledi.
Çocukları botla, kitabesinde Sadun Boro’nun sözleri yer alan kıyıdan biraz uzakta denizin üstünde yer alan denizkızı heykelini görmeye götürdüm, polis teknesi yine geldi, bu sefer içinde başka polis, ‘Teknenizin sancak tarafından lütfen kanoyla bile açılmayın” deyip uyardı.

İngiliz Limanı’nı komple istimlak etmişler, lokanta kahve vs. bir iki yer vardı bilenler bilir, hepsini ortadan yok etmişler. Hatta polise ‘Zaten Gökova’da çok az yer var, eksikleri tamamlayacak, neden yıkıldı?’ dedim.
‘Doğal haline döndürdüler’ dedi.

‘Bu deniz üstüne yapılan perdeli localar, bu koca binalar da mı doğal hali?’ dedim.
‘Oralar resmi konuta dahil efendim.’ gibi bir şey dedi.

Okluk’un içinde asıl Özal’dan bu yana kullanılan ve dışarıdan görünmeyen alanın hemen dışına İngiliz Limanı tarafına da binalar vs. yapmışlar herifler, eskiden yoktu. Kuzey tarafından dev gibi duvarlarla kapatmışlar bütün gece dev gibi projektörler her taraf kamera gözetleme kuleleri vs.

Bu herif uyuyorsa allah belamı versin, korku sarmış. Bizimkilerden biri, hatta teknenin sahibi olan kız,
‘ben Cumhurbaşkanını görmek istiyorum elini öpecem’ filan deyip dalga geçince polis ‘Valla biz de görmüyoruz yok zaten burda’ dedi.

‘Siz de bize hak verin bu sıcakta teknenin içinde böyle dolanıp duruyoruz’ dedi. Polis teknesi yarım kamara, büyük bir şişme bot, çift doksan hp arkadan takma makina var.

Duvarın dışına İngiliz limanına doğru bir karakol gibi küçük bir şey yapmışlar orada duruyor, ayrıca bir tane daha büyük tek kamara küçük motor yatımsı bir şey var o da orada demirli.

Şimdilik buralardan haberler bunlar canlı olarak. Birazdan buradan kalktığımızda tuvalet stoğunu hemen basacağım. Zaten dolmuştu, hiç olmazsa bokumuzda yüzsünler aq haramileri.”