Uzun yıllar AKP ve Fethullahçılara verdiği destekle bilinen ‘Ilımlı İslam’ savunucusu 15 temmuz darbe girişimiyle bağlantısı olduğu iddiasıyla hakkında yakalama kararı olan eski ABD Dışişleri Bakanlığı istihbarat dairesi çalışanı Henri Barkey kendini savundu.
Barkey Atlantik Dergisi internet sayfasında , ‘hiçbir delil olmadan 15 temmuz darbesinin bir parçası olduğu ve işlemediği suçlardan dolayı
yıllardır hapiste olan Osman Kavala’yla bağlantılı olduğu’ iddiasıyla suçlanarak hakkında tutuklama kararı çıkarıldığını yazdı.
Suçlamaların hayatını alt üst ettiğini anlatan İstanbul doğumlu Barkey, Türkiye’ye gidemediğini, arkadaşlarını ve bağlantılarını kaybettiğini bildirdi.
Yasaklı olduğu dönemde 2002 yılında CIA’cı Graham Fuller ve eski Ankara Büyükelçisi Morton Abramowitz’le birlikte Washington’da Erdoğan’la buluşan Barkey uzun süre AKP’nin politikalarını savundu.
Pentagon’a da Türkiye hakkında raporlar hazırlayan Barkey, ‘CHP’nin iktidara gelmek için orduyla ittifaka girdiğini’ iddia edecek kadar
ileri giden komplo teorileriyle dolu yazılar yazdı.
Barkey o dönem konuşmalarında ‘ordunun gösteriler organize ettiğini’ öne sürmüş, ‘AKP’nin faaliyetlerini aksatmaya çalıştığını, laikliğin
tehlikede olmadığı’ gibi komplo teorilerine yer vermişti.
Barkey, şimdi kendisine yöneltilen suçlamalarla ilgili olarak , ‘bana komploculuğun prosedürel düzeyde nasıl çalıştığını da öğrettiler:
nasıl başlar, nasıl yayılır, sıradan insanları nasıl şüpheli ve masumları suçlu hale getirebilir’ diyor.
Barkey, şunları yazıyor: ‘ABD Dışişleri Bakanlığı'nın politika planlama kadrosunda görev yapmıştım ve bu nedenle Washington'da geniş
bağlantılarım olduğu biliniyordu. Türk makamları, ABD hükümetinin suç ortaklığına dair hiçbir şüphe olmadığından emin olmak için büyük bir güvenle benim bir CIA ajanı olduğumu da ileri sürdüler.’
‘Erdoğan’ın hakikatle savaşı’ başlıklı yazısında Barkey, Kavala’yla ilişkisi konusunda şöyle diyor: ‘Onu hapiste tutan kanıtlar mı? Darbe
girişiminden üç gün sonra tesadüfen bir İstanbul restoranında akşam yemeği için buluştuğumuz için kısa sohbet ettiğimiz bir karşılaşmamız
oldu. Ancak iddianamede o ve benim birbirimizle yoğun temas halinde olduğumuz ve saatlerce telefonda konuştuğumuz iddia ediliyor.
Yetkililer bu suçlamayı yapmakla birlikte, aramızda herhangi bir arama olduğuna dair doğrudan bir kayıtları olmadığını da kabul ediyor.
Yapamadılar, çünkü birbirimizi hiç aramadık. İddianamenin büyük bir kısmı bunun gibi alakasız tesadüflere dayanıyor.’
Askerliğini Türkiye’de yapan İstanbul doğumlu musevi asıllı Henri Barkey, Gülen’e ABD’de oturma izni için kefil olan ve Türkiye`de CIA istasyon şefliği yapan ‘ılımlı İslam’ teorisyenlerinden Graham Fuller`in yakın çalışma arkadaşı. Birlikte yazıkları ‘Türkiye’nin Kürt meselesi’ adlı ortak bir kitapları da bulunuyor.