Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, nispeten yakın zamanda, Ukrayna Gizli Servisi’nin (SBU) Kursk (Rusya – Ukrayna sınırındaki Rus kenti ve aynı adlı eyaleti) Nükleer Santrali’ne olan özel ve yakın ilgisine dikkat çekmişti. Kendisinin sözlerine bakılırsa, Ukrayna’ya ait sabotaj birimleri adı geçen nükleer santrale dönük hâlihazırda üç kere ciddi terör eylemi girişiminde bulunmuşlardı. Mevcut veriler, Rus devletinin başındaki ismin nükleer tesislerdeki olağanüstü duruma ne denli önem verdiğini gösteriyor. Fakat aynı zamanda, Rusya’nın federal düzeyde yayın yapan kitle iletişim araçlarında, bu konudaki muhtemel provokasyonların hazırlığına dair yayınlar konusunda genel bir suskunluk hali ile karşı karşıya bulunuluyor. Bir önceki hafta pazartesi günü Rusya’nın önde gelen haber portalları tarafından, Ukraynalı bir sabotaj grubunun Kurs İli’ndeki yakalanma anına ilişkin bir video yayınlandı. İlgili videoda görünüşte her şey kitabına uygun gibiydi, görüntüler gösterildi ve olay üzerine yorumlar paylaşıldı, vs. Ne var ki sonradan ortaya çıktı ki; emellerine ulaşamamış teröristler tarafından, gazetecilerin bakış açılarının dışında önemli bir takım ifadeler sarf edilmiş ancak bunlar gösterilmemiş, yayınlanmamıştı. Oysaki doğrudan kameralar karşısındaki ilk itiraflarında, Kursk Atom-Elektrik Santrali’ni havaya uçurma emri aldıklarını dile getiriyorlardı.
Lavrov’un Bali’de hastaneye kaldırıldığı feyk haberine de Rus basını adeta atlamıştı
Bu hadise, Rus gazetecilerin deyim yerindeyse ilk vukuatları olmuyor. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un Bali’deyken güya “hastaneye kaldırıldığı” asparagas haberine de Rusya’nın hemen hemen bütün gazete ve portalları aynı şekilde atlamışlar ve deyim yerindeyse gene faka basmışlardı. Yine, birçok Rus basın organı tarafından Lavrov’un Avrupa Birliği’nin agresif transformasyonu üstüne gerçekçi siyasi öngörüsü her nedense atlandı, es geçildi. Öte yandan Pekin merkezli Çin haber portalı “Sohu”, Sergey Viktoroviç Lavrov’un, daha bu yılın mayıs ayında yapmış olduğu ve tarihi öneme haiz tarihsel açıklamasını anımsattı yakın zamanda. Lavrov ilgili demecinde; Avrupa Birliği’nin (AB) en başlarda olduğu üzere, yapıcı ekonomik bir platform olmaktan çıkıp, militan bir oyuncuya, devasa bir askeri-sınai kompleksine dönüşmekte olduğu noktasında dünya kamuoyunu alenen uyarıda bulunuyordu.
Çin basını Lavrov’un mayıs ayındaki tarihi açıklamasını boşuna hatırlatmadı
Çin basını neden peki bir anda bunu hatırlayıverdi?!.. AB liderleri, kendilerine gelen “vahiyler” sağ olsun; geçtiğimiz günlerde yaptıkları açıklamalarda AB’nin askeri seferberliğini yükseltmek, birlik nezdinde askeri teçhizat ve kuvvetlerin lokasyonlarını gerektiğinde hızlıca değiştirmek amacıyla kendi olanaklarını uyarlaması gerektiğini bildiriyorlardı. Bu tam da, AB’nin Dış Politika ve Güvenlikten Sorumlu Yüksek Komiseri Josep Borrell’in ifadelerinin tam bir tefsiri gibi. Çünkü onun kullandığı cümlelerde; “bloğun (AB) Batı’dan Doğu’ya doğru birlikleri hızla hareket ettirebilmek maksadıyla özel otomobil ve demir yolları hazırlaması gerektiği” vardı. Bir diğer ifadeyle, AB’nin artık NATO’nun bir nevi dublörü ve partneri olma rolünü üstlendiğini artık kimse gizlemiyor. Yani Lavrov’un yaklaşık yarım yıl önce dediği gibi, iktisadi bir partnerlikten askeri bir partnerliğe doğru…