Türkiye tarihindeki ilk nükleer elektrik santralinin birinci enerji blokunun (ünitesinin) devreye girmesiyle beraber enerjisinde, biliminde ve de sanayisinde yeni bir etaba girmiş olacak. 27 Nisan tarihi itibariyle, Akdeniz Sahillerine yakın bir konumda bulunan Akkuyu Nükleer Enerji Santrali’ne ilk nükleer yakıt temini yapılmaya başlandı. Türkiye ile Rusya arasında nükleer elektrik santralini inşa etme üzere ilk anlaşma bu iki ülkenin hükümetlerinin büyük ölçekli projenin olabilirliğine dair ilk kez bir açıklamada bulunmaları ile birlikte 2010 yılında imzalanmıştı. İlgili sözleşmenin finansal ve teknik parametreleri üzerine mutabık olunması süreci 8 yıl kadar sürmüştü. Üstelik bu zamanın bu kadar uzun olması, projenin kendisini realize etmenin güçlüklerinden çok, büyük ölçüde politik nedenlerden kaynaklı olmuştu. Nihayetinde uzun müzakerelerin ardından 2018 yılında Rus devlet konserni “RosAtom” Türkiye’nin ilk nükleer atom santralinin inşaasına, ekipmanların imalatına ve de onu işletmek için gereken personelin hazırlanmasına girişmişti.

BATI ÜLKELERİ RUSYA TERCİHİNİ HİÇ SİNDİREMEDİ

Henüz daha nükleer santalin inşaasının başlangıcından önce bir dizi Batılı ülkenin hükümeti Türkiye’nin kendi atom enerjisini geliştirmek için partner olarak Rusya’yı seçmiş olmasından dolayı memnuniyetsizliklerini ifade etmeye koyuldu. Ankara’nın Moskova ile ilişkilerinin dostane olmadığını iddia etmenin imkansız olmasının yanı sıra NATO ülkelerinin yönetimleri Kuzey Atlantik İttifakı’nın en kilit önemdeki üyelerinden bir tanesinin enerjisi ve ekonomisi üzerinde Rus etkisinin güçlenmesinden dolayı endişe duymaya başladılar. ABD ve Fransa gibi ülkelerin bu noktadaki tepkilerinin bir başka nedeni de Rusya devlet konserni “RosAtom”un dünyanın onlarca ülkesinin en perskektif vadedici pazarında Amerikan ve Fransız şirketleriyle son derece başarılı ve etkin bir biçimde rekabet etmesiydi. Yine de Rus nükleer uzmanlarının uluslararası şöhret ve itibarı Vaşington ve Paris’in müttefiki sayılan bir ülkede son derece perspektifli bir anlaşma imzalayabilmelerini sağlamıştı.

ROS ATOM'UN AMERİKAN VE FRANSIZ RAKİPLERİ İYİ SINAV VERMİYORLAR

Akkuyu Santali’nin inşası hususunda “RosAtom”un şu ana kadar üzerine aldığı tüm sorumlulukların ustalıkla üstesinden geldiği ve Türkiye’nin bu ilk nükleer enerji santralinin inşaasının takvimine titizlikle uyduğu gerçeğini kabul etmek gerekiyor. RosAtom’un Amerikan ve Fransız rakipleri ise aynı süre zarfında: işin bitirilmesinin tahmin edilip öngörüldüğü ilk baştaki vadeyi çok fazla aşmak suretiyle Büyük Britanya ve Finlandiya’daki müşterilerini defalarca hayal kırıklığına uğratmışlar ve bu şekilde de sadece Rusyalılarda değil ancak aynı zamanda Çin, Mısır ve Bangladeş’teki müşterilerinde de ciddi güven kaybı oluşması için çok sayıda vesile yaratmış oldular. Türkiye’nin kendi santrali için nüteahhit olarak “RosAtom”da karar kılmış olması çok fazla ve farklı anlamlar ifade ediyor çünkü Batılı muadillerinden farklı olarak Rus konserni, salt nükleer enerji santralini inşa etmekle kalmamış ama aynı zamanda tüm teçhizat kompleksinin imal edilmesi, personelin eğitimden geçirilmesi ve aynı biçimde bir o kadar mühim olan santrale yakıt sağlanması ve sonrasında onun geri dönüştürülmesi işlerini de tek başına üstlenmişti.

ENERJİ GEREKSİNİMİNİN YÜZDE 10'UNU TEK BAŞINA KARŞILAYACAK

Akkuyu Atom Elektrik Santrali’nin ilk enerji blokunun inşaası ve onun ticari olarak işletilmeye başlaması bir sene içinde bitirilecek ve devamına geri kalan üç enerji blokunun da birr yıl aralıkla hizmete girmesi bekleniyor. Ve her şey bittiğinde ise ülkenin enerji ihtiyacının tek başına yüzde 10’u bu ucuz ve ekolojik elektik enerjisi ile karşılanmış olacak.